Çağdaş Türk resminde kimlik arayışları (1718-1938)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı İmparatorluğu'nun geleneksel düzeninin değişmeye başladığı 18. yüzyılın ilk çeyreğinde, Avrupa'nın ekonomik, siyasal tesirlerinin yanında kültürel ve sanatsal unsurlar da etkilenir. Doğu ve Batı olmak üzere iki medeniyetin karşılaşmasından öte, kaynaştırılması düşüncesi ve girişimleri, sosyal, kültürel alanda olduğu gibi sanatsal alanda kimlik ikilemlerine ve arayışlarına neden olur. Türkiye'nin siyasi, sosyal, kültürel alanlarda en fazla değişim yaşadığı Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde ?yeni?nin (çağdaş) mutlaka bir geçmiş yani eski üzerine kurulması gereği unutulmuş, bu ise toplumun kendisine yabancılaşması problemini beraberinde getirmiştir. Bu problemler, geleneksel resim içerisine giren Batı resim unsurlarının etkisiyle benzer sorunların yaşanmasına neden olmuştur. Bununla birlikte Osmanlı'da ?Lale Devri?yle başlayan Batılılaşma anlayışı, yeni Cumhuriyette de devam etmiştir. Özümsenme aşamasında sorgulanmayan Batılılaşma eğilimleri, büyük bir özveriyle kurulmaya çalışılan ulusal değerleri ve toplumsal kimliği oluşturma önünde en önemli engel konumuna gelmiştir.Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasının ardından milli bir heyecanla yola çıkan, başta Mustafa Kemal olmak üzere devlet ileri gelenleri, resim alanında da bu ruhu kurmak istemiş, ancak gerek kullanılan görsel dilin Batı'dan alınmış olması, gerekse devam eden Batı tesirleriyle, düşünülen anlayışın gerçekleşmesi, sonraki sanatçı kuşaklarına kalmıştır. Bunun temel nedenlerinden biri, Avrupa'nın gelenekseliyle (Eski Yunan ve Roma) kurduğu bağı, kendi geçmişinde aramamış ve kuramamış olmasıdır.Çağdaş Türk resim sanatında ortaya çıkan kimlik arayışlarının üç grupta toplanması, araştırmanın bilimsel bir dayanağa oturtulması bakımından gereklidir. Bu görüşler şöyle özetlenebilir: Birincisi; resim anlayışını Batılı temeller üzerine kurmuş bir ülke olarak, Batı sanat alanındaki gelişmeleri takip etmesinin yanında, oradan aldığı görsel dili aynı kültürün dinamiklerini yaşatmak ya da yaşamak için kullananlar. İkincisi; Batı'dan alınan biçim ve görsel dili kendi kültürüne ait unsurları ifade etmede kullanan sanatçılar. Üçüncüsü; Batı'nın bütün biçimsel ve estetiksel değer ölçütlerini reddederek Doğu estetiğini ölçü olarak alıp, beraberinde kendi kültürel kimliğinin uzantısı olan değer dinamikleriyle hareket edenler. Resmin bu farklı ele alınışı kimlik kırılmaları ve arayışlarının başlamasıyla eşzamanlı olarak gelişir. In the first quarter of the eighteenth century in which the traditional formation of the Ottoman state began to alter, a European influence not only in politics and economy but also in the cultural and artistic structure could be felt. Beyond the confrontation of two civilizations, the endeavour to fuse them initiated socio-cultural as well as artistic identity problems. In the Tanzimat and Meşrutiyet periods in which the most changes in social, political and cultural developments occurred the need to establish the ?new? (modern) on the old was forgotten and thus there occurred problems like the alienation of the society from itself. These problems were also seen in traditional drawing which was also heavily influenced by western drawing traditions. Besides, the westernization mentality that began with the Lale period even went on during the Republic. The unquestioned adaptation of westernization became an important handicap in the acquisition of national value and identity.After the War of Independence Mustafa Kemal and other official figures wanted the national spirit that arose with the victory also have its impact on the art of drawing. Yet the applied western methods as well as the westernization influence hindered them and as a result a national spirit had to be introduced by artists of later generations. One reason for it was the inability to establish a link with its own traditions whereas Europe linked its culture with ancient Rome and Greece.In order to provide a supportive basis for the research it is inevitable to approach the search for identity in Modern Turkish Drawing within three groups. As a country that has modelled its drawing mentality on western bases for the first group includes those who beside its pursuit of developments in western arts also use the visual language in order to revive and live the dynamics of the same culture. The second group includes those artists that apply the western visual and stylistic language to express their own culture. And lastly those who reject stylistic and aesthetic values of the west and by accepting eastern aesthetics these artists act with a standard that can be seen as the extension of their own cultural identity. This approach to drawing is synchronous with the beginning for a new identity and identity fracture.
Collections