Short track sporcularının atılganlık ve sahte benlik düzeyleri arasındaki ilişkinin farklı değişkenler açısından incelenmesi

Abstract

Amaç: Bu araştırmanın amacı; Short Track Sporcularının Atılganlık ve Sahte Benlik Düzeyleri Arasındaki İlişkinin Farklı Değişkenler Açısından incelenmesidir. Çalışma 2018–2019 yılında Erzurum ve Kocaeli İlinde short track sporu yapan 44 kadın ve 64 erkek sporcu olmak üzere toplam 108 sporcu üzerinde yürütülmüştür. Yöntem: Kişiler arası ilişkilerde atılganlığın ölçülmesi amacıyla Rathus Atılganlık Envanteri (Rathus, 1973) kullanılmıştır. Bu envanter farklı kültürlere uygulanması, kısa oluşu, değerlendirmesinin kolay oluşu gibi avantajlar taşımaktadır. Voltan (1980) tarafından Türkçe 'ye uyarlanmıştır. Weir ve Jose (2010) tarafından sahte benlik ile ilgili durum ve özellikleri ölçmek amacıyla geliştirilen Sahte Benlik Algısı Ölçeği yetişkinler için kullanılmıştır.. Ülkemizde Akın, Demirci, Yılmaz ve Işık (2013) ortak çalışmaları sonucunda ölçeğin geçerlik ve güvenirliğini yaparak bu ölçeği ülkemizde de kullanmaya hazır hale getirmişlerdir. Verilerin analizi için; Araştırmada, ölçekler aracılığı ile elde edilen verilerin analiz edilebilmesi için önce verilerin işlenmesiyle ilgili çalışmalar yapılmıştır. Bunun için öncelikle, short track sporcularının doldurduğu anketler detaylı bir şekilde kontrol edilmiştir. Eksik ya da yanlış doldurulan anketler değerlendirmeye alınmamıştır. Daha sonra araştırmaya uygun olan anketler, bilgisayara aktarılıp, verilerin analizinde değerlendirilmeye tabi tutulmuştur. Verilerin analizi için; SPSS 22.00 paket programı vasıtasıyla veriler bilgisayara aktarılıp işlenmiştir. Verilerin analiz edilmesinde tanımlayıcı analiz teknikleri kullanılmıştır. Bunlar; Frekans, aritmetik ortalama, standart hata, standart sapma ve yüzdelik dağılımdır. İki farklı bağımsız değişkenler ile atılganlık ve sahte benlik düzeyleri arasındaki farklılaşmayı belirlemek için Bağımsız-Tek Örnek T Test ve ikiden fazla farklı değişken ile atılganlık ve sahte benlik düzeyleri arasındaki farklılaşmayı belirlemek için Tek-Yön Anova testi yapılarak sonuçlar P<0,05 önem düzeyine göre değerlendirilmiştir. Atılganlık ile sahte benlik arasındaki ilişkiyi belirlemek için korelasyon ve regrasyon analizleri yapılmıştır. Bulgular: Bulgulardan çıkan sonuçlara göre sporcuların sahte benlik düzeyleri ile yerleşim birimi, aile yapısı, baba ve anne eğitim düzeyi değişkenleri arasında anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan sporcuların sahte benlik düzeyi ile sosyal kaygı arasında anlamlı düzeyde ilişki tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan sporcuların sahte benlik düzeyi ile sosyal kaygı arasında anlamlı düzeyde ilişki tespit edilmiştir. Short Track rekabet ve dayanıklılığa dayanan bir spor olduğu için sporcuların atılganlık ve sahte benlik algı düzeylerini etkilemede önemli bir rol oynamıştır.Sonuç: Sporcuların kendi çevreleri ile etkileşim ve iletişim de bulunarak ayrıca sosyal ilişkilerini kuvvetlendirip benlik algılarını olumlu yönde etkileyecek eğitimler yaygınlaştırılabilir.Anahtar Sözcükler: Atılganlık, Sahte Benlik, Short Track Sporcuları

Objective: the aim of this study is to investigate the relationship between the assertiveness and false levels of short track athletes in terms of different variables.The study was conducted on 108 athletes, including 44 women and 64 male athletes, in Erzurum and Kocaeli province in 2018-2019. Method: Rathus Assertiveness schedule (Rathus, 1973) was used to measure assertiveness in interpersonal relationships. This inventory has advantages such as the implementation of different cultures, short formation and easy evaluation. Adapted to Turkish by Voltan (1980). Weir and Jose (2010) developed a fake self-perception scale designed for adults to measure the status and characteristics of the fake self-perception. Akın, Demirci, Yılmaz and Işık in our country (2013) as a result of joint studies, the validity and reliability of the scale by making this scale in our country are ready to use. For the analysis of the data; in the research, before the analysis of the data obtained by means of scales, studies on the processing of the data were carried out. First of all, the surveys of short track athletes have been thoroughly checked. Incomplete or misplaced questionnaires are not evaluated. The questionnaires were then transferred to the computer and evaluated in the analysis of the data. For the analysis of the data, the data was transferred to the computer via the SPSS 22.00 package program. Descriptive analysis techniques were used to analyze the data. These are the frequency, arithmetic mean, standard error, standard deviation, and percentage distribution. In order to determine the differentiation between two independent variables, one independent sample t test and more than two independent variables and one-way ANOVA test to determine the differentiation between the two independent variables and the one-way ANOVA test to determine the difference between the two independent variables and the two independent variables, results were evaluated by P<0.05 significance level. Correlation and regression analyses were performed to determine the relationship between assertiveness and false self. Results: according to the results of the findings, there was a significant difference between the false self levels of athletes and the population, family structure, father and mother education levels. A significant correlation was found between the false level of self and social anxiety of the athletes involved in the study. A significant correlation was found between the false level of self and social anxiety of the athletes involved in the study. As short track is a sport based on competition and endurance, it has played an important role in influencing athletes ' levels of assertiveness and false self perception.Conclusion: training can also be extended by enabling athletes to interact and communicate with their environment, strengthening social relationships, and positively influencing their self perception.Keywords: Enterprise, Fake Self, Short Track Athletes