Hâfız-ı Şirazî`nin gazellerinde teşbih sanatı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hâce Şemsuddin Muhammed Hâfız-ı Şirazî, on dördüncü yüzyılda yaşamış İranlı ünlü şairlerdendir. Şiraz'da doğmuştur. Dünyanın en güzel şiir söyleyen büyük şairlerinden kabul edilir. Hâfız, küçük yaşta babasını kaybetti. İlköğreniminden sonra çeşitli ilimlerle meşgul oldu ve Şiraz'da çağın bilginlerinden ve edebiyatçılarından dersler aldı; dini ve edebi eserleri okudu. Kur'ân-ı Kerîm'i ezberledi ve muhtemelen hafız olması nedeniyle `Hâfız` mahlâsını kullandı. Onun hikmet ve irfanda sergilediği üstünlük ve bu ilimleri en güzel ve en ince ifadelerle beyan etmesi, kendisini ve şiirlerini herkesçe kabul gören bir hale getirdi. Onun belli başlı özelliği, irfan ve hikmet manalarını en güzel ve en doğru biçimde ifade etmesidir. Şair kâh her beyitte kâh her mısrada ince bir konuya temas etmiş, yeni olmayan şairlik üslubunu mükemmelleştirerek, ona en güzel şeklini kazandırmıştır.Bu çalışma, bir giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında X.-XIV. yüzyıllarda İran edebiyatı genel hatlarıyla ifade edildikten sonra Hâfız-ı Şirazî'nin hayatı ve edebî kişiliği anlatılmıştır. Birinci bölümde teşbih sanatı ve türleri hakkında genel bilgi verilmiş, ikinci bölümde ise Hâfız'ın gazellerindeki teşbih türleri tespit edilip Türkçe çevirileri verilerek açıklamaları yapılmıştır. Khwāja Shams-ud-Dīn Muhammad Hāfez-e Shirazī is the one of the most famous poetry who lived in Iran in fourteenth centuries. His poems are the best between the other poetries' poems. He lost his father in his early ages and after his first education he interested in lots of science. He got lessons from the famous scientists of his period. He studied works of religious and literary. He memorised the Koran and very likely to memorised the Koran he used the penname of `Hāfız`. His enormous knowledge and success in this field lead him to be accepted as a good poetry. The most important characteristic of his is to express the meanings of visdoms in a good way.This study consists of an introduction and two sections. In the introduction part, Persian literature from the 10th to 14th century is outlined in general terms and then Hāfez-e Shirazī's life and his eternal personality are described. In the first section, general information is provided about the art of simile and its types and in the second section the types of simile in Hāfez's ghazals are identified and expressed by providing their Turkish translations.
Collections