The Inheritance of Loss ve Bye Bye Blackbird romanlarında aidiyet sorunu, kimlik kaybı ve yabancılaşma süreçleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hint-İngiliz edebiyatının önemli kadın yazarlarından Anita Desai ve kızı Kiran Desai ele aldıkları kimlik kaybı, aidiyet ve yabancılaşma konularıyla sömürgecilik sonrası edebiyatta saygın bir konuma sahiptirler. Roman ve kısa öykü alanlarında söz sahibi olan Anita Desai, Hint insanının Batı dünyasının değerleriyle hareket etmesinden dolayı yaşadığı kimlik ve kültür karmaşasını etkili bir anlatım diliyle ifade etmektedir. Anita Desai'nin kızı Kiran Desai annesinin başlattığı geleneği devam ettirerek genç yaşında edebiyat dünyasına iki başarılı roman kazandırmıştır. Man Booker Ödülü'nü kazanan en genç kadın yazar olan Kiran Desai eserlerinde Hindistan'ın bağımsızlığı sonrasında ortaya çıkan göç kaynaklı kimlik kaybı ve Doğu insanının yaşadığı kültürel yabancılaşma temaları üzerine odaklanmaktadır. Anita ve Kiran Desai eserlerinde toplumsal ve kültürel sorunların sömürgecilik sonrası dönemde bireylerin yaşadıkları kimlik krizine olan etkisini yansıtarak ulusal ve kültürel değerlere sahip çıkmanın önemine vurguda bulunur.Bu çalışmada Anita Desai'nin Bye Bye Blackbird ve Kiran Desai'nin The Inheritance of Loss romanlarında birincil karakterlerin yaşadıkları aidiyet, kimlik ve yabancılaşma sorunları karşılaştırmalı olarak irdelenmektedir. Sömürgecilik sonrası Hintli bireylerin Doğu ve Batı kültürleri arasında yaşadıkları aidiyetsizlik duygusu sömürge kültürü ile kendi kültürleri arasında ikilemde kalmalarına neden olmaktadır. Bu iki roman kimlik kaybı ve yabancılaşma kavramlarına getirdikleri bakış açıları ile küreselleşen dünyanın sömürgeciliğin bir devamı olduğu gerçeğine vurguda bulunmaktadır. Romanlardaki karakterler göç ettikleri Batı kültürü içinde kendi öz kimliklerini unutarak bir Batılı gibi davranırlar. Çalışmak ve okumak için gittikleri Batı'nın çok kültürlü toplum yapısında Doğulu olmak karakterler için onur kırıcı bir durumdur. Zamanla bunun dayanılmaz acısını yaşayarak kendilerini bir boşlukta hissederler. Romanlardaki karakterlerin yabancılaşma problemleri ne tam bir Doğulu ne de tam bir Batılı olmanın olanaksızlığına vurguda bulunmaktadır. Her iki romanın sonunda karakterler kültürel ve varoluşsal bir kayıp yaşamaktadırlar. Among the most distinguished women authors of Anglo-Indian literature, Anita Desai and her daughter Kiran Desai have a respectable position in postcolonial literature by dealing with the themes of identity loss, belonging and alienation. Anita Desai, who has a voice in the branches of novel and short story, expresses effectively the confusions of identity and culture experienced by Indian people as they act with the values of Western world. Anita Desai's daughter Kiran Desai brought two successful novels to literature in her young ages by continuing the tradition started by her mother. Kiran Desai, the youngest woman author who has ever won the Man Booker Prize, focuses on the themes of immigration originated identity loss and cultural alienation experienced by Eastern peoples after the independence of India. Anita and Kiran Desai points out the importance of holding the national and cultural values by reflecting the effects of social and cultural problems on identity crisis lived by Indian citizens in the postcolonial era.In this study, the problems of belonging, identity and alienation experienced by the primary characters in Bye Bye Blackbird by Anita Desai and The Inheritance of Loss by Kiran Desai are examined comparatively. Postcolonial Indian individulas' sense of non-belonging between Eastern and Western cultures causes them to remain in the dilemma among colonial culture and their own culture. These two novels emphasize on the fact that the globalising world is a a continuation of colonialism with the perspectives they brought to the concepts of identity loss and alienation. The characters in the novels behave like a Westerner by forgetting their own identities in Western culture to which they emigrated. Being an Easterner in the multicultural structure Western society, to which they went to work and study, is a humiliating situation. In time they feel themselves in a gap by living the insufferable pain of this situation. The characters' problems of alienation emphasize the impossibility of being neither a full Westerner nor an Easterner. At the end of both these two novels the characters live cultural and existential loss.
Collections