F.Almanya`da sendikaların yabancı işçilere ve Türk işçilerinin sendikalara yaklaşımları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET DE?ERLENDİRME Almanya'da yabancı işçi çalıştırılması, sanayileşmenin ilk aşamalarında; 19. yüzyılın 2. yarısında ortaya çıkmış ve ondan sonra bir zorunluluk olarak sürekli biçimde devam edegelmiştir. Almanya'da, sadece I. Dünya Savaşı sonrası ile Mazi iktidarı arasındaki dönemde ve 2. Dünya Savaşı sonrası ile F.Almanya Cumhuriyet i'nde ekonominin ta» istihdama eriştiği 1950'li yıllar arasında yabancı işçi bulunmamış, bunun dışında son 100 yıl içinde Alman toplumu, yabancı işçiye hep ihtiyaç duymuştur. Hatta 2. Dünya Savaşı sırasında yabancı işçi sağlamak ve bunları devamlı çalıştırmak için zora başvurulmuştur. F.Almanya Cumhuriyeti'nin kuruluşundan kısa bir süre sonra, 50'li yılların ilk yarısında, hızla gelişen sanayi ve hizmetler sektörlerinde işgücü yetersizliği başgöstermiştir. Nüfusun doğal artış hızının sürekli düşmesi, ülkeye göçlerin kesilmesi ve nüfusun yaş gruplarına dağılımının elverişsizliği nedenleriyle 60'lı yılların başlarında giderek artan ülke içi işgücü yeter¬ sizliği, ekonomik gelişmede önemli darboğazlar yaratmıştır. Bunun üzerine ülkeye yabancı işgücü getirilmesi zorunluluğu doğmuştur. 50'li yılların ikinci yarısında Alman işverenleri, yurt dışından işçi getirmeye başlamışlar, zamanla bu gelişmenin kaçı¬ nılmazlığı tüm kesimlerce kabul edilerek, yabancı işçi getiril¬ mesi, devlet eliyle düzenlenmeye ve yönlendirilmeye başlamıştır. F.Alman sendikaları da, hem Alman işçilerinin hızla gelişen ekonominin sağladığı refah artışından aldığı payın azalmaması 323için yabancı işçi getirilmesini kabul etmişler, hem de yabancı işçilerin, Alman işçilerinin kazanılmış haklarına zarar vermemesi için, yabancı işçi getirilmesinin devlet eliyle gerçekleştiril¬ mesini talebetmişler ve bu taleplerini gerçekleştirmişlerdir. îşçi gönderen ülkelerin siyasal otoritelerinin ve yabancı işçilerin kişisel isteklerinin hemen hiç bir rol oynamadığı F.Almanya'daki yabancı işçi istihdamı, ülke ekonomisi ve nüfus yapısının zorunlu kıldığı biçimde, sendikalar, işverenler ve hükümetlerin ortak yarar ve çıkarları doğrultusunda gerçekleşti¬ rilmiştir. Ekonomik gereksinimlerin belirlediği nitelikte ve sayıda yabancı işçi, Alman imparatorluğu dönemindekine benzer yasal ve idari yollarla, işgücü ihtiyacının olduğu ekonomik sektörlere ve bölgelere kanalize edilmiştir. Böylece ekonomik büyümenin sürekliliği sağlanmış; F.Almanya'nın kendi faal nüfusu azalırken, F.Almanya'da toplam çalışan sayısının hızla artması, sendikalar da aralarında olmak üzere tüm toplumsal kesimlere ekonomik ve toplumsal yarar sağlamıştır. 1949 yılında Federal Cumhuriyetin kuruluşu sırasında, diğer pek çok yasal ve toplumsal kurumlarla birlikte kurulan Alman Sendikaları ve Alman Sendikalar Birliği, geçirdikleri düşünsel evrim sonucu, sendikal çalışmayı düzenin sağladığı refahtan alınacak payı artırmayla sınırlayan, siyasal çatışmadan uzak bir tutum ve davranış içine girmişlerdir. Çalışmalarında tüm toplum¬ sal kesimlerin çıkarlarını dengeleme amacını güden Alman Sendika¬ ları, yabancı işçi istihdamı konusunda da bu amaçlarını ön planda 324tutmuşlar, yabancı işçilere, işçilik bağlantısı içinde ilgi gös¬ termek yerine, ulusal ilişki içinde Alman işçi ve işverenleriyle hükümetin, dolayısıyla Alman toplumunun çıkarlarına öncelik ver¬ mişlerdir. Bu nedenle yabancı işçilere, özellikle ilk yıllarda, Alman toplumunun ve işçilerinin çıkarlarıyla bağdaşan bazı hak¬ ların verilmesini sağlamışlar, ancak yabancı işçilerin çalışma koşullarının düzeltilmesi, onlara meslek eğitimi verilmesi gibi, yabancı işçi çalıştırılmasının Alman toplumuna sağladığı sosyo¬ ekonomik yararların azalması doğrultusunda sonuç doğuracak girişimlerde bulunmaktan kaçınmışlardır. Konuyla uğraşan bazı Alman yazarlarınca da zaman zaman impa¬ ratorluk ve Nazi dönemi uygulamalarına benzetilen yasal yönlen¬ dirme araçlarına ve yabancı işçilerin üretim sürecinde karşılaş¬ tıkları ağır çalışma koşullarına karşı çıkmayan sendikalar, zamanla sayıları ve sorunları artan yabancı işçilerin huzursuzluk ve hatta giderek direnişleriyle karşı karşıya kalmışlardır. Bir yandan sendikaların uzun yıllar süren ilgisizliklerinin, diğer yandan da F.Almanya'daki olumsuz çalışma koşullarının yarattığı birikimin sonucu olarak ortaya çıkan ve 1970-1973 yılları arasında görülen yabancı işçi grevleri F.Almanya'da çalışan yabancı işçilerle, Alman Sendikaları arasındaki ilişki¬ lerde bir dönem noktası olmuştur. Çok ağır çalışma koşullarına karşı çıkma ihtiyacı duyan yabancı işçiler, sendikaların ilgisizliği nedeniyle, bu 325huzursuzluklarını sendikalar ve benzeri kurumlar aracılığıyla duyuraıaadıkları ve dolayısıyla da hiç bir çözüm yolu bulamadık¬ ları için, sendikaların yasal grevlerinde, işçi gruplarının vahşi grevlerinde sorunlarını dile getirmeye çalışmışlar ve giderek de kendi kendilerine Türk işçilerinin Ford grevinde olduğu gibi, F.Almanya'da görülmedik biçim ve yöntemlerle vahşi grevler yap¬ mışlardır. Bu grevler, Alman sendikalarına, o yıllara kadar sürdürdük¬ leri ilgisizliği devam ettirmenin, Alman toplumunun genel çıkar¬ ları açısından sakıncalı olacağını göstermiştir. Zorunluluğu ekonomik krizlere rağmen devam eden yabancı işçi çalıştırılmasının, çatışmalardan uzak bir biçimde sürdürülmesinin sağlanması amacıyla sendikalar, ilgisizliklerinden ve konuya geçici gözüyle bakma eğilimlerinden 70*li yılların ilk yarısında vazgeçmişlerdir. Ancak yine de soruna köktenci bir çözüm getirmemişlerdir. Almanya'nın imparatorluk ve Nazi dönemlerindeki yabancı işçi istihdamı araçlarına benzeyen yasal düzenlemelerinin terkedile- rek, yabancı işçileri koruyucu çağdaş tutum ve uygulamalara geçilmesi yolunda, toplumsal güçlerini kullanmamışlardır. Bu tutumları doğrultusunda, yabancı işçilerin genel durumunun iyi¬ leştirilmesi konusunda yetersiz ve yüzeysel istemler ileri sürme¬ lerine karşılık, yabancı işçileri kendi örgütleri içine almaya ve F.Almanya'da geçerli olan mücadele yollarına kanalize etmeye 326yönelmişler, bu amaçla yayın ve eğitim çalışmalarına girişmiş¬ lerdir. Gerek bu tutum değişikliğinin etkisiyle, gerek F.Almanya'da edindikleri deneyimlerin sonucu olarak yabancı işçiler de, Alman Sendikalarına ve işçilerin işyerlerindeki hak ve çıkarlarını savunmakla görevli işletme kurullarına giderek daha çok ilgi göstermişler ve bu kurumlarda yer almaya başlamışlardır. Bu gelişimin sonucu olarak da, F.Almanya'da çalışan yabancı işçiler arasında ilk yıllarda çok düşük olan sendikalaşma eğilimi 70'li yıllarda Önemli artışlar göstermiştir. Bu artış, 1974-1977 yıl¬ larında bir sıçrama biçimini almış, daha sonra azalarak devam etmiş, 80'li yıllarda da sendikalaşma eğilimi belli bir doyum düzeyinde durulmuştur. Bu gelişim sayılarla ifade edildiğinde;1974 yılında % 25 olan yabancı işçilerin ortalama sendikalaşmaoranının, 3 yıl içinde bir sıçrama yaparak 1977'de % 32.2'yeyükseldiği, daha sonraki 10 yılda ise azalarak arttığı ve 1987yılında % 35.8'e ulaştığı görülmektedir. Türk işçilerinin sendikalaşmaları da yabancı işçilerin genel eğilimine paralel olarak 70'li yılların ortalarında bir sıçrama yaparak 1983 yılına kadar sürekli artış göstermiştir. 1974 yılında Türk işçilerinin * 34'ü sendikalara üyeyken, bu oran 1977'de 45.9'a, 1983 yılında % 50.1'e yükselmiş daha sonra durularak 1987'de % 48.2 olmuştur. 327Türk işçileri ilk yıllardan itibaren, diğer yabancı işçi¬ lerin hepsinden daha çok F.Alman sendikalarına üye olmuşlar, yabancı işçilerin sendikalaşma oranları sıralamasında sürekli olarak 1. sırada yer almışlardır. Türk işçilerinin 80'li yıllarda eriştikleri sendikalaşma düzeyi, Alman işçilerinin genel sendikalaşma düzeyine eşit olmuştur. Buna karşılık diğer yabancı işçiler, bu düzeye bugüne kadar hiç ulaşamamışlardır. Türk işçileri, işletme kurullarına da, sendikalara karşı gösterdikleri ilgi ve yakınlığı göstermişler, 1975 yılından sonra yapılan tüm işletme kurulu seçimlerinde diğer yabancı işçilerin hepsinden daha çok işletme kurulu üyesine sahibolmuşlardır. Ayrıca toplam yabancı işçilere oranlarından daha yüksek bir oranda yabancı işletme kurulu üyeliklerinden pay almışlardır. Türk işçilerinin Alman sendikalarına ve işletme kurullarına katı liralarının yüksekliğini, ülkelerinden kaynaklanan özellikleri ve F.Almanya'daki çalışma koşulları belirlemiştir. Tüa yabancı işçiler arasında ülkelerinin gelişmiş bölgele¬ rinden gelme oranı en yüksek olan Türklerin önemli bir bölümü; Türkiye'de sanayileşmeye paralel olarak yaşanan toplumsal değişme içinde belli aşamaları geçirdikten sonra F.Almanya'ya gitmişler ve orada kırsal davranışlardan çok, sanayi işçiliği davranış¬ larına yakın bir tutum içine girmişler ve uzun bir işçilik geleneğine sahip Alman işçilerinin sendikalaşmalarını etkileyen 328unsurlardan aynen onlar gibi, aynı yönde ve ayrı oranda etkilen mişlerdir. Diğer yabancı işçilerin çoğundan daha düşük olmayan genel ve meslek eğitim düzeyleri de, daha ilk yıllardan itibaren sendikalara ilişkin bilgilerinin ve sendikalara yaklaşımlarının, sendikalaşmayı arttırıcı yönde oluşmasına olanak sağlamış, en azından bu gelişmeyi önleyici bir etki yapmamıştır. F.Almanya'da yabancı işçilerin yasal ve idari yollarla, işçilerin niteliklerine ve isteklerine bakılmaksızın, ekonomik yapının ihtiyacı doğrultusunda çalıştırılmasının bir sonucu olarak, Türk işçilerinin % 40' inin büyük işletmelerde düz işçi olarak çalışmak zorunda kalmaları ve kendi nitelikleri bu durumu değiştirmeye elverdiği hallerde bile, değişikliğin hemen hemen mümkün olmaması, onların sendikal ilişkilerini belirleyen en önemli unsurlar arasında yer almıştır. Yüksek gelir beklentisiyle F.Almanya'ya giden Türk işçileri, bu geliri elde edebilmek için en zor koşullar altında çalışmış, zamanla, özellikle 70' li yılların başlarında, bu koşulların düzeltilmesi gereğini duymuşlardır. F. Alman sendikalarının yabancı işçilerle hiç ilgilenmediği bu yıllarda, sorunlarına çözüm getirebilecek kurum ve kuruluşları bulamamanın çaresizliği içinde, F. Almanya'nın işçi hareketi tarihinde benzeri bulunmayan Ford grevinde görüldüğü gibi, radikal direnişlere girişmişlerdir. Bu tür direnişlerin diğer yabancı işçilerde de görülmesi üzerine, Alman sendikalarının başlattığı yabancı işçileri örgüt leme çalışmalarına, grev ve direnişlerde kazandıkları deneyimler 329ile sendikalara ilişkin genel bilgi, düşünce ve tutumlarının da bir sonucu olarak, hemen yakınlık göstermişlerdir. Böylece hem sendikalarda, hem işletme kurullarında, diğer yabancı işçilerin hepsinden çok yer almışlar, durumlarını yasal araç ve yöntemlerle iyileştirme çabası içine girmişlerdir. 70' li yılların sonlarında Alman sendikalarıyla yabancı ve bu arada Türk işçileri arasında uyumlu bir ilişki oluşmuş ve yabancı işçilerin çatışmacı tutumu, Alman sendikalarının uzlaşması ve uysal tutumlarına benzer bir biçime dönüşmüştür. Yabancı işçilerle uyumlu bir ilişki sağlayan Alman Sendika ları, 80' li yıllarda ülkede görülen yabancı düşmanlığı ve yeni iktidarla aralarındaki görüş ayrılığı nedenleriyle, yabancılara ilişkin genel politikalarında da değişiklik yapmışlardır. Daha önce, hiç ileri sürmedikleri, yabancı işçilerin genel durumla rının düzeltilmesi, konunun sadece işgücü açısından ele alınma ması gerektiği yolunda yeni tezler ve öneriler geliştirmişlerdir. 330
Collections