Okul öncesi ve okul çağında çocuğun eğitiminde dini motifler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
BÖLÜM V ÖZET VE ÖNERİLER `Çocuğun Eğitiminde Dinî Motifler` gibi pekçok yönleri olan bir konuyu imkânlar oranında belirli noktalar etrafında toplamaya ve çocuğun gelişimiyle paralellikler kurarak bazı yaklaşımlar belirlemeye çalıştık. Din eğitim ve öğretimini çocuğun anlayışına dönük olarak verebilmek amacıyla hazırlanan bu çalışmada çocuğun içinde bulunduğu büyüme olgusu, gelişim evrelerinin çeşitli özellikleri sürekli gözönünde tutulmuştur. Alanındaki kaynak eserlerin taranması ve araştırmadan elde edilen bulgular ışığında `Çocuğun Gelişimine Uygun bir Din öğretimi Modeli` geliştirilmiştir ( Şekil: 4). Dinî bilgiler, olaylar ve fikirlerle çocuğun tecrübeleri arasında bağlantı kurularak yapılacak öğretim, adım adım, çocuğu sorumluluk çağma götürecektir. Burada esas olan, kişinin, dinî inancı kendi gayretleri ile yürütmesine yardım etmektir. Din öğretimi yapılırken, ferdin gelişim özelliklerine uyulmalıdır. Bilgilerin çocuğa veya gence uyması psikolojik bir zorunluluk olduğu kadar dinî bir sorumluluktur. Vahiy insan içindir, insan onu anlayacak ve yorumlayacaktır. Hayatın ilk yıllarındaki din eğitim ve öğretimi, dinîbilgileri bütünü ile çocuğa aktarmak demek değildir, ruh ve zihin kabiliyetlerini işleterek onu vahyi anlamaya ha zırlamaktır. Çocuğun kabiliyetleri erken yaşlarda geliştirilirse ileride bir yetişkin olarak o, kendisi için gerekli olan öğretimi devam ettirebilir ve Müslüman olmanın ne demek olduğunu anlayabilir. Çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına uyan, onlarla bütünleşen programlar yapabilmemiz için bazı hazırlıklara ihtiyacımız vardır. Bunlar şöyle `sıralanabilir: - Çocuklarımızın dinî duygu ve düşünce gelişimlerini gözlemlerle, alan araştırmalarıyla belirlemeliyiz. - İslam dininin öğretilerini, bu gelişme basamaklarına göre öğretime müsait kılmanın yollarını araştırmalıyız. Geliştirilen teorileri ve tavsiyeleri değişik kanallardan ailelere, öğretmenlere ve bütün çocuk yetiştirenlere ulaştırmalıyız. Eğitici durumunda bulunanlar, eğitim ve öğretime tâbi tuttukları çocukların hazıroluş düzeyleri hakkında bilgi sahibi olabilirlerse, dinî muhtevayı özenle seçebileceklerdir. Din ve ahlâk öğretiminde üzerinde düşünülmesi ve çözümlenmesi gereken pek çok sorunumuz vardır. Bu çalışma, yapılması gerekenlerin yanında küçük bir adım olarak değerlendirilmelidir, önemli olan bizim kendimizden öğreneceklerimizdir. Çocuklarımızı dinî gelişim çizgileri içinde daha iyi tanır ve tanıtırsak, bunun, zamanla Eğitim Sistemimizde eleştirme konusu olan birçok uygulamayı değiştirmek yönünde olumlu katkısı olacaktır.
Collections