Kendini ayarlama becerisinin çeşitli değişkenlerle ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
106 BÖLÜM V ÖZET, YARGI VE ÖNERİLER Özet İnsanoğlunun tarihte şimdiye kadar hiç karşılaşmadığı biçimde değişmeye maruz kalmaktadır. Gerek teknolojik, gerekse sosyal alanlardaki gelişme ve değişmeler yeni sosyal kurumlar ve etkileşim biçimleri gerektirmektedir. Bu hızlı değişim karşısında bazı bireyler kolayca uyum sağlayabilmekte, ancak diğer bazıları ise uyum sağlamakta güçlük çekmekte, hatta bazan uygunsuz davranışlar içinde bulunabilmektedirler. Hem kişilik psikologu, hem de sosyal psikolog olan Mark Snyder, Bireylerin bu farklı tepkilerinin temelinde benlik algılarının yattığını öne sürmüş ve `Kendini Ayarlama (KA)` kavramını ortaya atmıştır. KA kuramına göre, çeşitli durumlarda farklı şekillerde davranabilen bireyler kendini ayarlaması yük sek (KAY), genellikle içlerinden geldiği gibi (yani durumsal faktörlerden fazla etkilenmeden) davranan kişiler ise kendini ayarlaması düşük (KAD) bireylerdir. Ortaya atıldığı 1974 yılından bu yana, KA birçok araştırmaya konu olmuş ve üzerinde gerek kuramsal, gerekse deneysel çalışmalar yapılmıştır. Ancak, gelişmekte olan ülkelerdeki bireylerin KA açısından du-107 rumlarının henüz tesbit edilmemiş olduğu görülmektedir. Bu araştırma, KA'nın bazı meslek alanları için öğrenim görmekte olan bireylerde farklılık gösterip göstermediği, bireyin ailesinin sosyoekonomik düzeyi, bireyin cinsiyeti ve hayatının ilk onbeş yılını geçirmiş olduğu yerleşim biriminin nüfusu ile ilişkisini araştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. çalışmada, öncelikle Mark Snyder tarafından geliştirilen Kendini Ayarlama ölçeği Türkçeye uyarlanmıştır, ölçeğin çifte-çeviri ve geri-çeviri yön temleriyle Türkçeye çevrilmesinden sonra, test ve madde analizleri yapılmış ve güvenirlik ve geçerlik çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Güvenirlik çalışması olarak, (hem doğru / yanlış, hem de likert tipi cevaplama şekli için) iç tutarlık ve test tekrarı güvenirliği hesaplanmıştır. Geçerlik çalışması olarak akran değerlendirmesi, ölçüt gruplar yöntemi ve ayırıcı geçerlik çalışmaları yapılmıştır. Belirtilen çalışmalar sonucunda elde edilen Türkçe KAÖ bu araştırma için geliştirilmiş olan Sosyoekonomik Düzey ölçeği ve bazı kimlik bilgilerini içeren Kimlik Bilgileri Formu ile birlikte, Ankara üniversitesi Fen Fakültesi, Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi, Tıp Fakül tesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Basın Yayın Yüksek Okulundan 540 öğrenciye uygulanmıştır. Verilerin analizinde, ele alınan yükseköğretim programlarında okuyan öğrencilerin kendini ayarlama108 açısından farklılaşıp farklılaşmadıklarını tesbit ede bilmek için tek-yönlü varyans analizi yapılmış, ancak manidar bir sonuç elde edilememiştir. Erkeklerle kızların KAÖ puanları arasında da manidar bir farklılık bulunamamıştır. Ailenin sosyoekonomik düzeyi ile bireyin KAÖ puanı arasında.185 korelasyon katsayısı tesbit edilmiştir ve bu değer.01 düzeyinde manidardır. KAÖ puanı ile yerleşim birimi arasında manidar bir ilişki bulunamamıştır; ancak, KA düzey olarak işleme sokulduğunda, elde edilen korelasyon katsayısı (KA düzeyi medyan yarılama yöntemine göre belirlendiğinde).19 ve (KA düzeyi ortalamanın 1 SS altı ve üstü çıkarılarak belirlendiğinde).28 olarak elde edilmiştir. Sonuç olarak, çeşitli yükseköğretim programlarında okuyan öğrenciler arasında ve erkeklerle kızlar arasında kendini ayarlama açısından bir farklılık olmadığı tesbit edilmiştir. Kendini ayarlama ile sosyoekonomik düzey arasında pozitif yönde ve.01 düzeyinde manidar bir ilişkinin tesbit edilmesi, bireyin ailesinin sosyoekonomik düzeyi yükseldikçe bireyin KAY birey olma ihtimalinin arttığını göstermektedir. Kendini ayarlama ile yerleşim birimi arasında düşük ama gene pozitif yönde bir ilişkinin bulunması, şehirde yetişen bireylerin KAY birey olma yönünde bir eğilimlerinin bulunduğunu göstermektedir.
Collections