Birinci ve ikinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde din eğitimi din hizmetleri ve dini yayın konularında yapılan müzakereler üzerine bir araştırma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
`Birinci ve îkinci Dönem T.B.M.M.'nde Din Eğitim Din Hizmetleri ve Dini Yayın Konularında Yapılan Müzakereler Üzerine Bir Araştırma` adlı bu tez çalışmasını şöyle özetleyebiliriz: Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nin açılışından sonra, 3 Mayıs 1920'de oluşturulan ilk İcra Vekilleri Heyetinin vekâletlerinden birisi de Şer'iye ve Evkaf Vekâletidir. Birinci dönemde Milli Meclis hükümetlerinin hepsinde yer alan bu vekâlet, Türkiye'de din hizmeti yanında, din eğitimi ve dini yayın hizmetlerini de yürütmüştür. Şer'iye Vekâletinin bu hizmetleri, Meclis gündeminde en çok ilgi gören konular arasında yer almıştır. ^. _ Ağustos 1922'ye gelinceye kadar, savaş ortamının kaçınılmaz bir sonucu olarak Meclis'in gündemini ağırlıklı olarak cephe durumları almış, diğer bazı vekâletlerin çalışmaları gibi Seriye Vekâletinin çalışmaları da bu yıllarda da sönük geçmiş, buna pa ralel olarak meclis müzakerelerinde de fazla yer almamıştır. Bu olumsuz şartlara rağmen, adı geçen tarihe kadar, bu vekâletin hizmetleri çerçevesinde zaman zaman bazı konular Meclis gündemine gelmiştir. Şu örnekleri gösterebiliriz: Meclis'in açılışının daha ilk günlerinde Maarif işlerinin Şer'iye komisyonundan geçirilmesi teklif edil miştir. Yeni Darülhilafe medreselerinin açılması için girişimlede bulunulmuştur. Öğrenci ve öğretmenlerin askerlik tecilleriyle ilgili kanundan, medrese öğrencüerinin de yararlanması sağlanmış, bu vesileyle medreselerin durumu detaylı diyebileceğimiz bir şekilde ele alınıp detaylı diyebileceğimiz bir şekilde ele alınıp tartışılmıştır. Seriye Vekâleti bu yıllarda, çeşitli vesilelerle yayınladığı beyannamelerle halkı aydınlatma görevini üstlenmiş, bu yolla bir bakıma dini yayın faalitinde bulunmuştur. Bu arada Meclisin en önemli icaraatı ise, 8 Mayıs 1921'de `Medaris-i İlmiye Nizamnamesi`ni yayınlamış olmasıdır. Bu nizamname ile ülkede yaygın bir halde olan medreselerin -168-169 İslahı amaçlanmıştır. Ağustos 1922'de, Şer'iye Vekâleti bütçesinin görüşülmesi sırasında, bu vekâletin teşkilât yapısı ve hizmetleri TBMM'nde çok geniş çapta ele alınmıştır. Müzakereler sonucu vekâletin kurulları oluşturulmuştur. Yapılan konuşmalarda, bu vekâlete özel bir değer verildiği ve ondan çok önemli hizmetler beklendiği ortaya konmuştur. Yine bu görüşmelerde, medreselerin durumu, Türkiye'de eğitimin geçmişi ve geleceği uzun mütalaalarla ele alınmıştır. Müzakereler sonucu, bir taraftan, îslâm hukukçulararından oluşturulacak `Fetva Heyeti` ile halkın ve çağın ihtiyaç ve problem lerinin Islâmi hükümler çerçevesinde çözüme kavuşturulması amaçlanmış, diğer yan dan din eğitimi hizmetleri için de `Medreseler Ve Tedrisat Heyeti` oluşturulmuştur. `Tetkikat ve Telif at-ı İslâmiye Heyeti` adıyla başka bir kurul daha oluşturularak dini yayın hizmetlerine özel bir önem verilmiştir. Oluşturulan bu kurallar, hızlı bir şekilde faaliyetlerine başlamıştır. Medreseler içerisinde, günün imkânları içerisinde, daha mükemmel ders ve öğretim kadrosuna sahip Darulhilafelerin sayıları çoğaltılmıştır. Oluşturulan yayın heyeti için bir nizamna me yapılmış ve bilâhere kurul üyeleri çalışmalarına başlamıştır. Bu heyet yayınladığı eserlerle özellikle İslâm'ın Batı'ya karşı müdafasım ön plâna çıkarmıştır. Diğer yandan ülkedeki camilerin ve cami görevlilerinin durumları görüşülmüştür. Şer'iye vekâletinin görevleri çerçevesinde yerine getirilen din eğitimi, din hizmet leri ve dini yayın hizmetleri, bu vekâletin 3 Mart 1924'de kaldırılmasıyla son bulmuş, bu hizmet ve kadroların bir kısmı yeni kurulan Diyanet İşleri Reisliğine geçmiştir. TBMM'nin ikinci döneminin ilk aylan nisbeten birinci dönemin özelliklerini taşımıştır. Ancak, bu dönemin karakteristik özelliği, Cumhuriyet devrimlerinin çoğunun bu yıllarda yapılmış olmasıdır. Şer'iye ve Evkaf Vekâletinin kaldırılmasını ve Tevhid-i Tedrisatı bu devrimler içerisinde mütalaa ediyoruz. Ancak, din ile ilgili Anayasa maddeleri, bu ikinci dönem Meclis'te de varlığını korumuştur. 3 Mart 1924 tarihli Şer'iye Vekâletini lağveden kanunun âmir hükmü gereğince, Türkiye'de din hizmetlerini deruhte etmek üzere Başvekâlete bağlı bir Diyanet İşleri Reisliği kurulmuştur. Aynı tarihte çıkarılan Tevhid-i Tedrirat kanununa dayanılarak medreselerin çoğu kapatılmış ve bir kısmının yerine de imam-hatip mektepleri açılmıştır. Çıkartılan kanu na muhalefet eden olmamasına rağmen, kanunun uygulanış biçimi tepkilere, itirazlara neden olmuştur. Meclis'te din eğitimi tartışmaları değişik vesilelerle devam etmiştir. Açılan imam- hatip mektepleri ise çok geçmeden kapanmıştır. Aynı kanuna dayanılarak İstanbul Da rülfünununda açılan İlahiyat fakültesinin öğrenci ve ders durumları da Meclis'te zaman zaman tartışılmıştır.170 Diyanet İşleri Reisliğinin, 21 Şubat 1925'de görüşülen ikinci bütçesinin müzakeresinde ağırlıklı olarak, devlet katkılarıyla Kur'an tercüme ve tefsiri ve hadis tercümeleri yakptırılması konusu üzerinde durulmuştur. Şer'iye ve Evkaf Vekâleti bünyesindeki yayın kurulunun bir benzerinin Diyanet işleri Reisliğinde de oluşturulmasını teklif eden bir önerge tartışılmış; sonuçta dini eser yayını için bir kurul oluşturulması düşüncesi benimsenmemişse de Kur'an'ın tercüme ve tefsiri, hadis tercümeleri yaptırılması için gerekli ödenek Diyanet bütçesine eklenmiş ve sonuçta arzu edilen tercüme ve tefsirlerin hazırlanmasına başlanmıştır. Aynı görüşmelerde, cami hiz metleri cami ve mescitlerin durum da detaylı olarak ele alınmıştır. Bu dönemde, din hizmetleri alanında dikkati çeken bir icraat da, 1927'de camile rin sınıflandırılması ve cami görevlerinin birleştirilmesi doğrultusunda alınan karardır. Diyanet İşleri Reisliğinin 1926 ve 1927 yıllan bütçesinin görüşülmesi sırasında din hizmetleri üzerine kayda değer müzakere cereyan etmemiştir. Diğer yandan, özellikle 1927 yılı Maarif bütçe görüşmelerinde din eğitimi ve imam-hatip okulları ko nusunda artık görüş ortaya koyan çıkmamıştır. B. YARGI Bu araştırmamızda, 1920-1927 yılları arasında TBMM'nde cereyan eden müzakerelerden din eğitimi, din hizmetleri ve dini yayınlara ilgili olanlarını tesbit et meye çalıştık. Ele aldığımız üç konudan her biri için ayrı ayrı yargıda bulunmak mümkündü. Fakat, her üç konu için ortak olan bazı tesbiüerde bulunmaya tercih ittik. Bunlardan bi rincisi, TBMM'nde, özellikle 1920-1925 yıllarından, bu konuların oldukça ilgi gördüğü, bu konulara fevkalede değer verildiğidir; hassas bir konu olan dinin hizmet ^ve eğitiminde gereken titizliğin gösterildiğidir. % '- Sözü edilen yıllardan, milleti temsil eden zevatın, Meclis Başkanlığına verdikleri önergelerle, Meclis kürsüsünden yaptıkları konuşmalarla, Türkiye'de din eğitimini ıslah etmek, modernize etmek; din hizmetlerini olgunlaştırmak gayreti içinde olduk larını rahatlıkla söyleyebiliriz. Hemen kaydedelim ki, Bu alanlarda üretilen fikirlerden, yapılan icraatlardan günümüzde örnek alınabilecekler vardır. Diğer bir tesbitimiz şudur: Din alanında ihtisası olmayan kişilerin, adı geçen ko nularda Meclis'te ileri geri konuşmamış olmalarıdır, özellikle Birinci Dönem Mecliste, her mebus, din gibi hassas bir konuda görüş bildirmekte kendisini yetkili görmemiş; o sahalarda ilmi-mesleki liyakati olanlar konuşmuş, problemlerin çözümünde birinci de recede onlar kendilerini yetkili görmüşlerdir. Şüphesiz bu durumda, çok sayıda din bil-171 gininin (ilmiye sınıfına mensup kişilerin ) Meclis'te yer almış olmasının payı vardır. Tespitlerimizden bir diğeri, zaman içersinde Mecliste bu konuların yer alınışında, bu konularda alman karar ve yapılan icraatlardaki genişleme ve daralma noktasında olacaktır. Günümüze doğru gelirken, genel hatlarıyla durum şöyledir: Milli Meclis'in açılışından 1922'ye kadar olan dönemde, başka bir deyimle Milli Mücadele yıllarında, diğer hizmet alanlarında oyduğu gibi din eğitimi ve din hizmetle rinde de bir çöküntü, bir gerileyiş yaşanmıştır. Talebe ve hocaların vatan müdafası için cephelere koşması, birçok mektep ve medresenin kilitli kalmasına sebep olmuş; buna paralel olarak camiler imamsız-müezzinsiz kalmışlardır. Bütün zor şartlara rağmen bu yıllarda Meclis'in medreselerin ıslahı ve din eğitimi alanında bazı gayretlerini de görüyoruz. 1922-1924 yılları ise din eğitimi, din hizmetleri ve dini yayın konularının ele alınışlarının Meclis'te zirvede olduğu yıllardır. Ancak, 1924 yılından itibaren bu alanlarda bir gerileme ve durulma süreci içerisine girilmiştir. Bu yıldan itibaren, Türkiye'de gerçekleştirilen bir dizi yeni düzenlemelerden konumuzla ilgili olanlar, bu daralmayı zorunlu kılmıştır. Buna rağmen, 21 Şubat 1925'de görüşülen Diyanet işleri Reisliği bsütçesi sırasında, birinci dönem meclisten kalma bir müzakere cereyan etmiş; özellikle dini yayın alanında önemli bir adım atılarak Kur'an ve hadis tercüme ve tesfir- leri yaptırılması kararlaştırılmıştır. Bilhassa din eğitimi ve Imam-hatip okulları meselesi, 1926'lı yıllardan itibaren artık ilgisizliğe terk edilmiştir. C. ÖNERİLER Din eğitimi ve din hizmetleri konularında günümüze kadar uzanan bazı `tartışmaların başlangıcı, incelediğimiz yıllara çıkmaktadır. Bu bakımdan, medreseler, tevhid-i tedrisat, imam-hatip okulları, okullarda din dersleri, Diyanet işleri Başkanlığı ve din hizmetleri, resmi dini yayıncılık, din ve vicdan hürriyeti, lâiklik ve benzeri ko nularda fikir yürütmek durumunda olanlar, günümüzde adı geçen konuların tartışmasını yapacak kişiler, bu konuların başlangıçtaki tartışmalarını göz önünde bu lundurmalıdırlar. Günümüzde bu meselelerde tutarlı bir yol tesbit etmek içn için buna ihtiyaç vardır. Ele aldığımız iki dönemde, din eğitimi din hizmetleri ve dini yayın alanlarında yaşanan genişleme ve daralma hadiseleri ve bunların toplumdaki tepkileride ilgililerce dikkatle ele alınmalıdır. Türk toplumunun manevi alandaki ihtiyaçlarını isabetli teşhis ve bu alanlarda gerçekçi uygulama bu yolla olabilecektir. Günümüzde, Türkiye'de din hizmetlerini yürütmekle resmen görevli olan Diya net işleri Başkanlığı, bu teşkilâta kaynaklık etmiş olan Şeri'ye vekaletinin faliyetlerin-172 den örnekler bularak faydalanmalıdır. Mesela, bu vekaletin bünyesindeki Tetkikat ve Telifat-ı îslami Heyeti'nin yayınladığı kitapların tamamını yeniden yayına hazırlamalı, önemli bir hatıra olarak günümüz Türk insanının istifadesine sunulmalıdır. İlk Cumhuriyet Meclisinin aldığı bir kararla bastırılan iki önemli eserden Tecrid-i Sarih Tercemesi, Diyanet İşleri Başkanlığı yayanları arasında basılmaya devam etmek tedir. Ancak, diğer önemli eser, Hak Dini Kur'an Dili adlı tesfirin sonraki baskılan özel yayınevlerince yapılmıştır. Devlet bütçesinden en az 4-5 yıl ödenek ayrılarak sipa riş yoluyla resmen yazdırılmış olan bir kitabın basımının sonradan özel kişilere geçmesi kanaatimizce hatalı olmalıdır. Bu hak Diyanet'e ait olsa gerektir. O hatıraya sahip çıkmak günümüz yetkililerinin manevi bir görevi olmalıdır. Each der E'röffnung der grossen Nationalversammlung in Ankara war das Ministerium für Religions-und Stiftungs- angelegenheiten auch ein Ministerium der A,iinister±en d es gebildeten Minesterrats(Kabinett) Das Ministerium für Religons-und Stiftungsangelegen- heiten führte mit seinem in dem Struktur gegründeten Einheiten den Religionsdienst und nebenbei auch. religi ose Jiusbildung und Verö'ffentlichung. Religiose Ausbildung,leistungen und Veröffentlichungen, meistens im Rahmen des Dienst dieses Minis teriums, ware n in bedeutenstem Masse in Tagung der nationalen Yersamm- lung Platz genommen. İm besonderen wurden zwischen 1922-1924 dieae Themen in Versammlung ab un zu beschprochen,disskutiert und sich um die Lösung dieser Probleme die wichtige Meinun*-- gen herausgestellt,somit eine ftühe um die Lösung die ser Dienste gegeben. Waehrend der zweiten Wendezeit der Mationalversammlung in Kraft tret enden `Vereinlgung der Erziehung` im 1924 -I-wurden ein Teil dea exiziitierenden Medrese'a zu theo- logischen Schulen gewandelt und die anderen geschloss- aen.Auf anweisendes Urteil dea aelben Gesetaez wurde in Universitaet von Istanbul eine Thelogiefakultaet eröffnet um Yorlesungen-Hochthelogie zu erteilen. lach dem die religiose Erziehung unter die kontrolle dea Kultusministeriams geriet, wurde dasselbe Thema in `ersammlung weiter ein Soharfpunkt der Interesse ge- worden. Aufl der anderen Seite wurde daa Ministerium für Reli- giöse-und Stiftungsangelegenheiten aufgelöst und an- stelle dieses Ministeriums das Praesidium für religiö- sen Angelegenheiten gegrlindet.Diese Organisation wurde beauftragt um die religöse Dienste in der i'ürkei zu fiihren. Die Religonsdienste und religiose Yeröffentlichungen im Rahmen des Praesidiums für religiösen Angelegenhei ten sind noch das Thema der Yersammlung. Mit dieser Bearbeitung wurde es angestrebt,die Disku- tionen über die religiose Srziehung, religiose Bienste und religiose Veröffentllcungen fdie waehrend 1924- 1927 nach Revolutionen von 1920-1924, den wir als ¥ende- punkt bezeichnen können,intensiv realisiert worden war, festzustellen. -II-Bei dieser Bearbeitımg wurden die Protokolle von 8 jahren der Yersammlung geprüft. Waehrend der tfestatellung wurde es beabsichtigt,die.'-'igftusionen der selbetı Art heutzutage zu beleuchten, «#®* £.. 30. -III-
Collections