Normal ve sorunlu ergenlerin yaşam doyumu düzeyinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu bölümde önce araştırmanın problemine, yöntemine bulgulara genel olarak değinilecek, sonra ileride yapılacak araştırmalara ve uygulamaları ışık tutabilecek önerilere yer verilecektir. Bu araştırmanın amacı, 17-21 yaş grubunda bulunan normal, sorunlu ve nörotik belirti gösteren ergenlerin yaşam doyumu düzeylerini saptamak ve bu üç grubun yaşam doyumunda yaş ve cinsiyet değişkenlerine göre farklılık olup olmadığını belirlemektir. Bu amaçla, ergenlik kavramı tanımlamaya çalışılmış, çeşitli kuramlara ve kuramcıların görüşlerine yer verilmiştir, ergenlik döneminde öznel olarak iyi olmanın diğer gelişim dönemlerinden farklı olup olmadığı temel problemine yer verilmiştir. Yukarıda belirtilen amaçlar çerçevesinde, A.B.D geliştiren ve kullanılan bir ölçek temel alınmış, geçerlik, güvenirlik ve madde analizi çalışmaları yapılarak sonuçta `Yaşam Doyumu Ölçeği` geliştirilmiştir. Bu ölçek normal, sorunlu gruptaki deneklerin ayrımında kullanılan Rotter Cümle Tamamlama Testi ile birlikte A.Ü Eğitim Bilimleri Fakültesinin üç bölümünün değişik sınıflarına devam eden 500 dolayında öğrenciye uygulanmıştır. Ayrıca A.Ü Tıp Fakültesi Psikiyatri Ergen Bölümüne ayaktan başvuran 17-21 yaş grubundaki nörotik belirti gösteren kız ve erkek67 toplam 56 deneğe yukarıda sözü edilen `Yaşam Doyumu Ölçeği` uygulanmıştır. Sonuçlar Pearson Memontler Çarpımı, iki boyutlu varyans analizi ve Schaffe testi gibi istatistiksel teknikler kullanılarak çözümlenmiştir. Bu araştırmanın belli başlı bulguları şunlardır: 1. Yaşam doyumu ile yaş arasında her iki cins ve üç problem durumu için anlamlı farklılığın olmadığı söylenebilir. 2. Problem durumu açısından yapılan istatistiksel karşılaştırmalarda normal denek grubun diğer iki gruba göre (nörotik-sorunlu) yaşamadan daha fazla doyum aldığı görülmektedir. 3. Üç problem durumu için yapılan cinsiyetler arası karşılaştırmalarda: a) Normal grupta bulunan kızlar, normal grupta bulunan erkeklerden daha doyumlu görülmektedir. b) Sorunlu grupta bulunan kızlar sorunlu grupta bulunan erkeklerden daha doyumlu görülmektedir. c) Nörotik belirti gösteren erkekler, nörotik belirti gösteren kızlardan daha doyumlu görünmektedir. d) Aynı cinste gruplararası yapılan karşılaştırmalarda normal grupta bulunan kızların diğer iki gruptaki (nörotik-sorunlu) kız deneklere göre daha doyumlu olduğu görülmektedir. e) Benzer olarak erkek denekler için yapılan, aynı cinste gruplararası karşılaştırmalarda, nörotik belirti gösteren erkek deneklerin diğer iki gruba göre (normal-sorunlu) daha doyumlu olduğu söylenebilir.68 Sonuç olarak, oldukça genel bir değerlendirme ile normal grupta bulunan ergenlerin diğer gruptaki ergenlerden daha doyumlu olduğu söylenebilir. Ayrıca yaş açısından herhangi bir faklılığa rastlanmazken konu cinsiyet açısından ele alındığında yaşam doyumunda cinsler arasında anlamlı farklılıklar söz konusudur. Buna göre kadınların erkeklere göre daha doyumlu olduğu söylenebilir. Araştırma, ülkemizde genç yaş grubu ile bu konuda yapılan ilk araştırma olması ve yararlı bulgular ortaya koyması açısından Önemli görünmektedir. Bu araştırmanın bulguları gelişim psikolojisi, danışma ve rehberlik, klinik psikoloji gibi alanlarda yararlı olabilecek sonuçlar getirmektedir. Ancak araştırmanın bazı kısıtlıkları vardır. Aşağıda önce bundan sözedilmiş daha sonra ileride yapılacak çalışmalarda, bunların ortadan kaldırılması için araştırmanın özelliklerine ilişkin bazı önerilerde bulunulmuştur. Araştırmaya sadece genç yaş grubundan deneklerin alınmış olması bunları yetişkin ve yaşlı grup ile karşılaştırma olanağını ortadan kaldırmıştır. Daha sonra yapılacak olan çalışmalarda bu yaş gruplarının karşılaştırmasını yapılması uygun olabilir. Ayrıca araştırmada nörotik belirti gösteren deneklerin daha duyarlı bir biçimde seçilmesinin yöntem bilimsel açıdan yararlı olduğu açıktır. Rotter Cümle Tamamlama Testi ile sorunlu grubun ayırımı araştırmanın bir diğer kısıtlılığıdır. Bu grubun nörotik gruptan kesin bir sınırla ayrılmamış olması olasılığı sonuçları etkilemiş olabilir.69 Araştırmada kullanılan `Yaşam Doyumu Ölçeği` üzerinde geçerlik çalışması olarak yalnızca yüzeysel geçerlik çalışması yapılmıştır. Bu ölçek üzerinde diğer gecelik türlerinden birinin daha çalışılması uygun olabilir. Bu araştırmanın değişik zamanlarda değişik örneklem gruplarında (örneğin: kırsal kesim ergenleri) yapılmasından yarar olabilir. Aynı şekilde yaş ve cinsiyet dışında yaşam doyum düzeyini etkileyebilecek diğer demografik değişkenler ve sosyo kültürel düzey, gelir, değer ve tutumlar üzerinde çalışılması uygun olabilir. Böylelikle Türk ergenlerinin yaşam doyum düzeyleri hakkında genel bir bilgi elde edilmiş olur. Bulguları dikkati bir biçimde genellemek ve bulguları aşan yorumlar yapmamak koşuluyla, bu araştırmanın ülkemizdeki ergenlerin yaşamlarından orta düzeyde doyumlu olduklarını gösterdiği söylenebilir. Bu bulgunun başka araştırmalarla da desteklenmesi durumunda gençlerimizin yaşam doyumu düzeyinin yükseltilmesi yönünde önlemler alınması Önerilebilir.
Collections