Bazı kışlık ekmeklik buğday (Triticum aestivum L.) çeşit ve hatlarında verim, bitki ve tane protein ilişkilerinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırmada; Erzurum yöresinde yaygın olarak ekimi yapılan bazı kışlık ekmeklik buğday çeşitleri ile adaptasyon denemesi aşamasında bulunan bazı hatlar kullanılarak bu çeşit/hatlarda verim, bitki ve tane protein ilişkilerinin karşılıklı olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Denemede tane protein oranı, tane protein verimi, tane verimi, bitki boyu, çiçeklenme dönemindeki biomas, çiçeklenme dönemindeki toplam bitki azotu, biyolojik verim, tane hasat indeksi, olgunluk dönemindeki toplam bitki azotu ve nitrojen hasat indeksi gibi parametreler üzerinde durulmuştur. Deneme.şansa bağlı tam bloklar deneme desenine göre üç tekrarlamalı olarak kurulmuş ve Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Yayım Merkezi Müdürlüğü'nün 6 numaralı kuyu alanında yürütülmüştür. Denemeden elde edilen veriler, deneme desenine uygun olarak değerlendirilmiş ve ortalamalar arasındaki karşılaştırmalar önem derecelerine göre Duncan çoklu karşılaştırma testine tabi tutulmuştur. Korelasyon hesaplarının yapılmasında varyans analizine esas olan rakamların ortalamaları alınarak toplam 10 karakterin birbirleriyle olan ilişkileri tespit edilmiştir. Denemeden elde edilen sonuçları aşağıdaki şekilde özetlemek mümkündür. Tane protein oranı yönünden çeşitler arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak çok önemli (p<0.01) bulunmuştur. Tane protein oranıyla tane verimi arasında oldukça zayıf ve olumsuz (r= -0.204) bir ilişki saptanmıştır. Bu olumsuz ilişkiye rağmen bazı istisnalar da ortaya çıkmıştır. Denemede kullanılan çeşitlerden Lancer tane protein oranı bakımından ortalamaya yakın olmakla birlikte tane verimi bakımından ortalamanın oldukça üzerinde bulunmuştur. Tane protein oranıyla olgunlaşma dönemindeki toplam bitki azotu arasında önemli ve olumlu (r= 0.523) bir ilişki tespit edilmiştir. En fazla verim veren sekiz hat/çeşit içerisinden 28-E hattı ile Lancer ve Bezostoja-1 çeşitleri olgunlaşma dönemindeki toplam bitki azotu yönünden de üstünlük göstermişlerdir. Bunlar içerisinden Lancer ve Bezostoja-1 çeşitleri aynı zamanda en yüksek tane proteinii oranına sahip olmuşlardır. Tane protein oranı yönünden üstünlük gösteren çeşitlerin tane verimleri düşük olduğu gibi, nitrojen hasat indeksi değerleri de genellikle düşük bulunmuştur. Tane protein verimiyle, tane verimi (r= 0.702) ve nitrojen hasat indeksi (r= 0.775) arasında çok önemli ve olumlu ilişkiler saptanmıştır. Çeşitlerin tane verimleri ve nitrojen hasat indeksi değerleri yükseldikçe, tane protein verimleri önemli ölçüde artış göstermiştir. Tane verimiyle, tane protein verimi (r=0.702) arasında çok önemli, tane hasat indeksi arasında (r= 0.568) arasında önemli ilişkiler saptanmıştır. Çeşitlerin tane verimleri arttıkça tane protein verimleri ve tane hasat indeksi değerleri de önemli ölçüde yükselmiştir. Bitki boyu yönünden denemeye alınan buğday çeşitleri arasında istatistik! olarak önemli (p<0.05) farklılıklar elde edilmiştir. Bitki boyu ile yalnızca tane hasat indeksi oranında çok önemli ve olumsuz (r= -0.719) bir ilişki saptanmış olup, bitki boyu arttıkça çeşitlerin tane hasat indeksi değerlerinin azaldığı tespit edilmiştir. Bitki boyu ile tane verimi arasında önemli seviyeye yakın derecede olumsuz (r= -0.498)bir ilişki bulunmuştur. Bu parametre ile tane protein oranı arasında herhangibir ilişki bulunamamıştır. Buna rağmen denenen çeşitler üzerinde yapılan analizlerde kısa boylu çeşitlerin, tane verimi yönünden olduğu gibi tane protein oranı yönünden de uzun boylu çeşitlerden geri kalmadıkları saptanmıştır. Çiçeklenme dönemindeki biomasla, çiçeklenme dönemindeki toplam bitki azotu arasında çok önemli ve olumlu (r=0.782) bir ilişki tespit edilmiştir. Çiçeklenme döneminde biomas miktarı yüksek olan çeşitlerin, aynı dönemdeki toplam bitki azotu miktarları da genellikle yüksek bulunmuştur. Çiçeklenme dönemindeki toplam bitki azotu ile olgunluk dönemindeki toplam bitki azotu arasında önemli ve olumlu (r=0.522) bir ilişki bulunmuştur. Tüm çeşitlerden elde edilen ortalama değerler üzerinden yapılan hesaplamalar sonucunda çeşitlerin çiçeklenme dönemindeki toplam bitki azotu miktarı, olgunluk dönemindekinin %87,26*sıİÜ kadar olmuştur. Çeşitlerin çiçeklerime dönemine gelinceye kadarki peryot içerisinde nitrojen alımlarını önemli ölçüde tamamladıkları ortaya konulmuştur. Fakat düşük ve orta proteinli buğday çeşitleri arasında çiçeklenme öncesi dönemdeki nitrojen alımı yönünden önemli bir varyasyon bulunamamıştır. Biyolojik verim ile tane hasat indeksi arasında çok önemli ve olumsuz (r= -0.807) bir ilişki saptanmıştır. Çeşitlerin biyolojik verim değerleri arttıkça, tane hasat indeksleri önemli ölçüde azalmıştır. Biyolojik verimle çiçeklenme dönemindeki toplam biomas arasındaki ilişki olumlu fakat önemsiz seviyede olmuştur. Bu yüzden çiçeklenme dönemindeki biomas veya azotun ölçülmesi, olgunluk devresinde bu iki özelliğin performansını tayin etmede faydalı olmamıştır. Tane hasat indeksi ile tane verimi arasında önemli ve olumlu (r=0.568), yine aynı parametre ile bitki boyu arasında çok önemli ve olumsuz (r= -0.719) ilişkiler tespit edilmiştir. Buna göre, çeşitlerin tane hasat indeksi değerleri arttıkça tane verimlerinin de arttığı, ancak bitki boylarının azaldığı belirlenmiştir. Olgunlaşma dönemindeki toplam bitki azotu ile tane protein oranı arasında olumlu (r=0.523) bir ilişki bulunmuştur. Olgunlaşma dönemindeki toplam bitki azotu ile ayrıca çiçeklenme dönemindeki biomas (r= 0.612) ve çiçeklenme dönemindeki toplam bitki azotu arasında da olumlu ve önemli (r=0.522) ilişkiler bulunmuştur. Nitrojen hasat indeksi ile tane verimi (r=0.648) ve tane protein verimi (r=0.775) arasında çok önemli ve olumlu, yine aynı parametre ile bitki boyu arasında çok önemli ve olumsuz (r= -0.775) ilişkiler saptanmıştır. Çeşitlerin nitrojen hasat indeksi değerleri arttıkça tane verimi ve tane protein verimlerinin de arttığı, ancak bitki boylarının azaldığı saptanmıştır. Olgunlaşma dönemindeki toplam bitki azotu ve nitrojen hasat indeksindeki artışlardan dolayı meydana gelen kazanç tane protein oranı, tane protein verimi ve tane verimindeki artışları da beraberinde getirdiği için bu parametrelerin seleksiyon kriteri olarak kullanılmaları durumunda hem tane verimi, hem de tane protein oranı yüksek çeşitlerin seçiminin bu araştırma sonuçlarına göre mümkün olabileceği tespit edilmiştir. In this research; using some winter wheat varieties (adapted to Erzurum conditions) and lines (just introduced to the region) the relationships among the grain yield, plant protein and grain protein were investigated. It hâs been studied on the parameters such as grain protein percentage, grain protein yield, grain yield, plant height, biomass at anthesis, total nitrogen of plant at anthesis, biological yield, grain harvest index, total nitrogen of plant at maturity and nitrogen harvest index. This trial has been conducted in the randomized block design with three replications, in the field of Agricultural Research and Extension Institute of Agricultural Faculty of Atatürk University, in Erzurum. The datas which obtained from the research have suitably been analysed to the experimental design and the means have been compared with Duncans Test. The correlation coefficients of characteristics were calculated by using the means values obtained in the trial. It is possible to summarize the obtained results as following; It has been found out that the differences among varieties related to grain protein percentage were significant. There was a quite weak and negative correlation (r= -0.204) between grain protein percentage and grain yield. In spite of this negative correlations, some exceptions have existed. For example; altough cv. Lancer was close to the average value from the stand point of grain protein percentage, it had higher grain yield than the average value. A more important and positive correlation has been found out between grain protein percentage and total plant nitrogen at maturity (r= 0.523). In the most productive varieties/lines; the line 28-E Lancer and Bezostoja-1 were superior in the total nitrogen at maturity. Among them, cv. Lancer and Bezostoja-1 also had the highest grain protein percentage. It found out that the nitrogen harvest index and grain yield of varieties having higher grain protein percentage were low.There were more important and positive correlations between grain protein yield both grain yield (r= 0.702) and nitrogen harvest index (r= 0.775). As the values of grain yields and nitrogen harvest index increased, grain protein yields significantly increased. In this research, we have found the important and positive correlation between grain yield; grain protein yield (r= 0.702), and grain harvest index (r=0.568). As the grain yields of varieties have increased, the values of grain protein yields and grain harvest index have significantly increased. The differences in the plant height of varieties were significant. There was an important and negative correlations only between the plant height and grain harvest index (r= -0.719), and as the plant height increased the grain harves index decreased. A negative correlation has been found out between plant height and grain yield close to an important level in a sense (r=`0.498). The correlation between the plant height and grain protein percentage was also insignificant. In spite of this, in analysis made on tested varieties it has been seen that low height varieties are not fail to long heights in grain protein parcentage as in the grain yield. More important and positive correlation has been found out between biomass and total nitrogen at anthesis (r=0.782). The total plant N amount at the anthesis of varieties having higher biomass at the anthesis were found out high rate. An important and positive correlation has been found between total plant nitrogen at anthesis and total plant nitrogen at maturity (r= 0.522). According to the calculations which were made on average values obtained from varieties, the amount of total plant nitrogen of varieties at anthesis was %87.26 percent of these at maturity. In the period until varieties come to anthesis, it has been found that they completed to uptake nitrogen to a great extent, but no important variation has been found in wheat varieties with low and moderate proteins in nitrogen uptake. An important and negative correlation has been found between biological yield and grain harvest index (r= -0.807). According to that, as the biological yield values of varietiesvi have increased, grain harvest indexes have significantly decreased. The correlation between the biological yield and biomass at anthesis is positive, but not so important. So, anthesis has not been useful in determining the performance of these two characters at maturity. The correlation between the grain yield and grain harvest index was possitively significant (r= 0.568). There was a negative and important correlation between the plant height and the grain harvest index (r= -0.719). According to these results it found that grain yield of varieties increased and plant heights decreased as the grain harvest index increased. It found that there was a positive correlation between total plant nitrogen and grain protein percentage at maturity (r= 0.523) The correlations between total plant nitrogen at the maturity both biomass (r= 0.612) and total plant nitrojen at anthesis (r= 0.522) were positive and significant. It has been found out that there are more important and positive correlations among nitrogen harvest index, grain yield (r= 0.648) and grain protein yield (r= 0.775), and more important and negative correlation between nitrogen harvest index and plant height (r= -0.663). According to these results, it has been determined, as the nitrogen values of varieties increased, grain yield and grain protein yields increased but plant heights decreased. According to these results, it is possible to select the varieties having high grain yield and high protein content by using the total plant nitrogen at maturity and the nitrogen harvest index as the selection criterion, in Erzurum conditions. Because, the profit which was achieved from increasing total plant nitrogen at maturity and nitrogen harvest index has brought about the increase in grain protein percentage, grain protein yield and grain yield.
Collections