İlköğretim müfettişleri kurum denetiminin etkililiği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Özet Toplumun kalkınması ve çağdaşlaşmasında eğitimin vazgeçilmez bir yatırım olduğu gerçeğinin kabul edildiği günümüzde, etkili bir denetim alt sisteminin gerekliliği de, o denli vazgeçilmez bir olgudur. Etkili denetim, eğitim kurumlarının belirlenen amaçlara ulaşma derecesini belirlemekle kalmaz; kontrol, değerlendirme ve düzeltme-geliştirme etkinlikleri ile öğretme ve öğrenme sürecini geliştirmeyi de amaç edinir. İlköğretim okullarında yapılan denetim türlerinin en kapsamlı ve en etkili olanı, kurum denetimidir. Kurum denetimi ile ilköğretim okullarında bina, tesis, araç ve gereçlerle ilgili işler, eğitim-öğretim, öğrenci, personel ve hesap-ayniyat gibi yönetim işleri, bir bütünlük içerisinde gözlenerek değerlendirilir. Bu değerlendirme sonrası tamamlama-düzeltme ve geliştirme etkinlikleri ile okul işgörenlerinin yetiştirilmeleri sağlanarak, etkili okul yapılanmasına gidilir. Etkili okullar, işgörenlerinin işten doyumu sağlanmış; verimli, yararlı ve yeniliklere açık; kısacası amaçlarını en üst düzeyde gerçekleştirebilen okullardır. Bu araştırmanın genel amacı, Türk Milli Eğitim Sistemi Teftiş alt sisteminin, kurum denetimindeki etkililik düzeyini tespit etmektir. Bu amaçla, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Müfettişleri Kurulu Yönetmeliği ve Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumlan Rehberlik ve Teftiş Yönergesi gereği, ilköğretim okullarında yapılan kurum teftişinin etkililik düzeyi, ilköğretim müfettişlerinin ve ilköğretim okulu müdürlerinin gruplandınlmış değişkenlere dayalı algılamalarına göre değerlendirilmiştir. Araştırmanın, ilköğretim okullarında etkili kurum denetiminin tüm boyutları ile tartışılmasına ve çözümler üretilmesine katkı sağlayacağı gibi, kurum denetiminin nesnel ölçülere bağlanması ve denetmenlerin seçilmesine, yetiştirilmesine kaynaklık edebileceği düşünülmektedir. Araştırma, tarama modelindedir. Araştırmanın çalışma evreni, Türk Eğitim Sisteminin denetim alt sistemi olan ilköğretim müfettişleri ve ilköğretim okulu müdürleridir. Türkiye genelinde ekonomik, sosyal ve ulaşım şartlan yönünden birbirine benzerlik gösteren beş alt evrenden üçer il (5. hizmet bölgesinden dört il) random yoluyla tespit edilerek araştırmanın ııküme ömeklemi ve belirlenen bu 16 ilin müfettiş ve müdürlerinden 20'şer kişi eleman örnekleme yoluyla, seçilerek araştırmanın örneklemi oluşturulmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak, `anket` kullanılmıştır. Türkiye genelindeki 16 ilde 320 ilköğretim müfettişi ve 320 ilköğretim okulu müdürüne uygulanmak üzere 640 ankete ilave olarak, anketör ve ilköğretim müfettişleri kurulu başkanlarına birer örnek olmak kaydı ile, toplam 672 anket gönderilmiştir. Geri dönen anketlerden 623 tanesi değerlendirmeye alınmıştır. Anketlere verilen yanıtlar, bilgisayarda SPSS paket programıyla çözümlenmiştir. Araştırmaya katılan okul müdürleri ve müfettişlerin her bir soruya yanıtları, `t` testi ile karşılaştırılmış ve bu iki grup arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı test edilmiştir. Müfettiş grubunun kıdemlerine, yöneticilikte hizmet yıllarına ve mezuniyetlerine esas eğitimlerine göre verdikleri yanıtlar arasında, anlamlı bir farkın bulunup bulunmadığı tek yönlü varyans analizi (ANOVA) İle test edilmiştir. Anlamlı bulunan `F` değerinden sonra, farkın hangi gruplar arasında olduğunu bulabilmek amacıyla `LSD Testi` kullanılmıştır. Ayrıca müfettişlerin yöneticilik hizmeti yapıp yapmama ve branşlara göre yanıtlar arasında farklılaşma olup olmadığı `t` testi ile karşılaştırılrnıştır. İlköğretim okulu müdürlerinin tüm sorulara verdikleri yanıtlar arasında kıdemlere ve çalıştıkları yerlere göre anlamlı bir farklılık bulunup bulunmadığı tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile karşılaştınlmıştır. Anlamlı bulunan `F` değerleri için farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek amacıyla `LSD Testi` uygulanmıştır. Branşlar arası farklılaşma olup olmadığı ise `t` testi kullanılarak karşılaştınlmıştır. Araştırma sonunda; ilköğretim müfettişlerinin %65.4'ünün öğretmen olarak il merkezi okullarda çalışmadığı, %75'inin ise hiç yöneticilik yapmadığı, %51.6 sının sınıf öğretmeni olup kısa süreli kurslardan geçerek müfettiş olduğu ve kurum denetiminde denetlenecek bütün durumlarda; kıdemli müfettişler kıdemsiz müfettişlere, yöneticilik yapanlar yöneticilik yapmayanlara, dört yıllık fakülte mezunları 2 + 2 kurs mezunlarına göre ve ilköğretim okulu müdürlerinden; kıdemli olanlar kıdemi az olanlara, il merkezi okul müdürleri köy-belde okul müdürlerine göre ilköğretim müfettişlerim `kurum denetiminde` daha başarısız buldukları görülmektedir. J 111 ABSTRACT It is agreed that education is an indispensable investment for a society to develop and become modern at present, and it is a fact that an effective supervisional subsystem is necessary as well. Not only does effective supervision identify the degree to reach the predetermined goals of educational institutions but also aims at improving the teaching and learning process by means of control, evaluation and supervision. Institutional supervision is the most comprehensive and the most effective supervision among the supervision in elementary schools. With the institutional supervision in elementary schools, the works related to building, facilities and tools, and the administrative tasks related to instruction-education, student, personnel and accountancy are observed and evaluated more comprehensively. After this evaluation, with the activities of completion-modification and development, effective school organisation is made by training the employees. At effective schools, employees get job satisfaction, and these schools are productive useful schools and open to innovations; in sum, these institutions reach their goals at the highest level. The goal of this research is to diagnose the efficiency level of the Supervisional Subsystem of Turkish National Education System on the institutional supervision. For this purpose, the efficiency level of the institutional supervision carried out in the elementary schools has been evaluated with respect to the perceptions based on grouped variables of the elementary school supervisors and the elementary school principals, and this has been done as a requirement of the Regulations of the Committee of Supervisors of Supervision and Guidance at Elementary Institutions of the Education Ministry. It is thought that this research may contribute to discussion of the effective institutional supervision with all aspects in elementary schools and generation of solutions, and it may also lead to objective assesment of institutional supervision and traning of supervsiors. The research design was a survey. The population was the elementary school supervisors and elementary school principals which were the the supervisional subsystem of Turkish Educational System. 20 supervisors and 20 principals were chosen ramdomly from every 16 cities to constitute the research sample. These 16 cities were [Vselected with cluster sampling from 5 subpopulation similar in their socio-economic and arrival conditions. `Questionnaire` was used as a data gathering instrument. 640 questionnaires were sent to 320 elementary school supervisors and 320 elementary school principals in 16 cities. For each polyster and the president of elementary school supervision committee, one sample questionnaire was also added, and so 672 questionnaires were sent as a total. 623 questionnaires of the filled and returned questionnaires was taken into evaluation. The answers were analysed with SPSS program at the computer. The answers of the school principals and supervisors were compared by using `t` test in order to see whether there was a significant difference between these two groups. Whether the supervisor's seniority, length of service and their field of study at university bring about differences in answers was tested by using one way variance analysis (ANOVA). After finding significant `F` value, `LSD` test was used to find out which groups create variations. Further, to compare the answers of supervisors regarding their service as an administrator and their specialisation area, `t` test was used. ANOVA was used to check whether there was a significant difference between the answers of principals considering their seniority and workplaces. After finding `F` value as significant, `LSD` test was applied to see which groups create variations. Whether there were differences among their specialisation areas was analysed with `t` test. As a result of this research, it is found that 65.4% of elementary school supervisors has not worked at schools in city centers as a teacher, 75% of supervisors has never worked as an administrator and 51.6% of supervisors has worked as a classroom teacher who has became supervisor by taking short-term courses. In each of the following pairs, compared to the second member, the first finds the elementary school supervisors ineffective at institutional supervision in all cases; senior supervisors and junior supervisors; supervisors who has worked as an administrator and supervisors who has not worked as an administrator; supervisors graduates of 4-year faculty and inspectors graduates of 2+2-courses; senior elementary school principals and junior elementary school principals; school principals who has worked at schools in city centers and school principals who has worked at schools in towns or villages. V
Collections