Su kültürü ve tarla şartlarında yetiştirilen çilek bitkilerinden yavru fide üretimi imkanları üzerinde bir araştırma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışma, 1991 ve 1993 yıllarında Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü' nde yürütülmüştür. Pocahontas ve Tufts çilek çeşitlerinin kullanıldığı denemeler, paralel olarak su kültürü ve tarla şartlarında sürdürülerek, su kültürü sisteminin yaz dikimlerinde kullanılacak olan taze fide üretimine uygun olup olmadığı araştırılmıştır. Denemelerde ayrıca GA3 uygulamasına yer verilerek yavru fide sayısının ve kalitesinin artırılması yoluna gidilmiştir. Tüm denemeler 'Bölünen-Bölünmüş Bloklar Deneme Deseni' ne göre iki faktörlü (GA, çeşit) ve 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Fideler 30x30cm aralıkla ve her bir parsele 12 'şer adet olmak üzere dikilmiştir. GA3, su kültürü şartlarında besin solüsyonuna ilave edilmek suretiyle nisan sonundan hasat zamanına kadar 20 ve 40ppm dozlarında ve sürekli olarak uygulanmıştır. Tarla şartlarında ise aynı tarihten itibaren iki kez yapraklara püskürtme şeklinde 200 ve 400ppm dozlarında tatbik edilmiştir. Su kültürü sisteminde kullanılan besin solüsyonu, `Hydro- Sol` ve `Kalsiyum Nitrat` karışımlarından meydana gelmiş olup 15' er dakikalık aralıklarla sistem içerisinde sirkülasyona tabi tutulmuştur. Solüsyonun iletkenlik seviyesi başlangıçta 1.5mS'e ayarlanmış, vejetasyonun sonuna doğru tedrici olarak 3mS'e çıkarılmıştır. Deneme süresince solüsyonun pH'sı 6-6.5 arasında tutulmuştur.11 Damızlık çilek bitkileri, üzerlerinde bulunan kol ve yavru fideler kesilmeden haziran ayında hasat edilmiş ve daha sonra her bir parselden rasgele alınan 10 'ar adet bitki örneği üzerinde bazı kantitatif ölçümler yapılmıştır. Son olarak muameleler arasındaki farkı belirlemek amacıyla %5 seviyesinde F-testi uygulanmış, farkın ortaya çıktığı durumlarda ortalamalar %5 seviyesinde LSD testine tabi tutulmuş ve sonuçlar özet halinde aşağıda verilmiştir. Yetiştirme Sistemlerinin (Su Kültürü ve Tarla Şartlarının) Çilekte Bazı Bitki Karakterlerine Etkileri Su kültürü şartlarında kurulan denemelerde, damızlık bitki başına düşen ortalama yaş ağırlık miktarı (90.63g), tarla şartlarında belirlenen ortalama ağırlığa (78.21g) göre %15.8 daha fazla olmuştur. Su kültürü şartlarındaki ortalama kuru ağırlık miktarının da (15.62g), tarla şartlarında belirlenen (13.35g) ortalama kuru ağırlığa oranla %17.3 daha fazla olduğu saptanmıştır. Ortalama kuru ağırlık oranı bakımından ise bu iki yetiştirme sistemi arasında önemli fark ortaya çıkmamıştır. Bitki başına düşen ortalama yaprak alanı su kültürü şartlarındaki denemelerde (1462.88cm2), tarla şartlarında yetiştirilen bitkilerdeki ortalama yaprak alanına (1301.31cm2) oranla %12.4 daha fazla olmuştur. Bu farklılık, büyük ölçüde su kültürü şartlarında yetiştirilen bitkilerdeki ortalama yaprak sayısının (14.8 6 adet) tarla şartlarındaki bitki başına düşen ortalama yaprak sayısına (13.61 adet) oranla %9.2 daha fazla olmasından ileri gelmiştir. Ortalama damızlık bitki boyu (gövde + yaprak sapı) tarla şartlarında 35.61, su kültürü şartlarında 49.30cm olmuş,Ill böylece su kültürü yöntemiyle yetiştirilen çilek bitkilerindeki ortalama bitki boyunun %55 daha fazla olduğu saptanmıştır. Su kültürü şartlarında 52.68cm olarak belirlenen ortalama kol uzunluğu da tarla şartlarmdaki (48.42cm) ortalama kol uzunluğuna göre %8 daha fazla olmuştur. Tarla şartlarında ortalama 21.69cm olarak belirlenen kök uzunluğu, su kültürü şartlarında 18.38cm (%18 daha fazla) olmuştur. Ancak, aksine olarak tarla şartlarmdaki bitki başına düşen (21.57cm3) ortalama kök hacminin su kültürü şartlarmdaki (37.41cm3) ortalama kök hacmine göre %73 daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bitki başına düşen ortalama kol sayısı, tarla şartlarında 13.0 6, su kültürü şartlarında 8.76 adet (%33 daha az) olarak saptanmıştır. Bitki başına düşen ortalama yavru fide sayısı ise, aksine olarak su kültürü şartlarında 9.47 ve tarla şartlarında 8.60 adet (%10.1 daha fazla) olmuştur. Bu durum, su kültürü şartlarmdaki bitki başına düşen ortalama boğum sayısının (26.99 adet) tarla şartlarmdaki boğum sayısına (22.98 adet) oranla %17 daha fazla olmasından ileri gelmiştir. Yavru fidelere ait ortalama yaş ve kuru ağırlık ile kuru ağırlık oranları bakımından, yetiştirme sistemleri arasında önemli fark ortaya çıkmamıştır. GA3 Uygulamasının Çilekte Bazı Bitki Karakterlerine Etkileri Su kültürü şartlarında 20 ve 40ppm dozlarda uygulanan GA3, bitki başına düşen ortalama yaş ağırlığın, kontrolIV uygulamalara göre sırasıyla %8.4 ve %8.3 oranlarında artmasına neden olmuştur. Aynı şekilde, bitki başına düşen ortalama kuru ağırlık miktarları da, düşük ve yüksek GA dozlarındasırasıyla %2.8 ve %1.0 artmıştır. Tarla şartlarında da 200 ve 400ppm dozlarında uygulanan GA3 bitkilerdeki ortalama yaş ağırlığı kontrol uygulamalara göre sırasıyla %13.6 ve %29.4 oranlarında artırmıştır. Tarla şartlarında bitki başına düşen ortalama kuru ağırlık miktarları, yaş ağırlıkta olduğu gibi düşük ve yüksek dozlarda %11.1 ve %21.2 oranlarında artmıştır. Damızlık bitki başına düşen ortalama yaprak alanı, su kültürü şartlarındaki düşük ve yüksek GA dozlarında sırasıyla %18.9 ve %28.0 oranlarında artmıştır. Yaprak alanındaki bu artış, tarla şartlarında uygulanan düşük ve yüksek GA dozlarında sırasıyla %14.6 ve %34.4 olmuştur. Su kültürü şartlarında uygulanan düşük ve yüksek dozlardaki GA, bitki başına düşen ortalama yaprak sayılarının kontrol uygulamalara göre sırasıyla %18.3 ve %22.8 oranlarda artmasına neden olmuştur. Tarla şartlarında ise düşük ve yüksek doz uygulamaları sonucu ortalama yaprak sayılarında sırasıyla %14.0 ve %34.1 artış saptanmıştır. Ortalama bitki boyu, su kültürü ve tarla şartlarında uygulanan düşük ve yüksek GA dozlarında yaklaşık 2.5, 3 kat artış kaydetmiştir. Bitki başına düşen ortalama kol uzunluğunda da artış belirlenmiştir. Bu artış, düşük ve yüksek doz uygulamalarında, su kültürü şartlarında sırasıyla %74.9 ve %90.4, tarla şartlarında %75. 7 ve %103.2 olarak saptanmıştır. Bitki başına düşen ortalama kol sayısı, su kültürü şartlarındaki düşük ve yüksek GA dozlarında sırasıyla %25.3ve %26.6 artmıştır. Tarla şartlarında ise, bu artış sırasıyla %16.9 ve %34.5 olmuştur. Bitki başına düşen ortalama yavru fide sayısı GA uygulaması sonucu azalmıştır. Bu azalma oranı su kültürü şartlarmdaki düşük ve yüksek GA dozlarında %9.7 ve %13.5 olurken, tarla şartlarmdaki GA uygulamaları istatistiksel olarak yavru fide sayısı üzerine etkili olmamıştır. Damızlık bitkilere uygulanan GA, yavru fidelere ait ortalama yaş ağırlığın azalmasına neden olmuştur. Bu azalma, su kültürü şartlarında uygulanan düşük ve yüksek GA dozlardaki sırasıyla %20.0 ve %25.0 olurken, tarla şartlarında %14 ve %22 olarak saptanmıştır. GA uygulaması sonucu yavru fidelerde meydana gelen yaş ağırlık azalmasına bağlı olarak yavru fidelerdeki ortalama kuru ağırlık miktarlarında da bir azalma meydana gelmiştir. Bu oran su kültürü şartlarında uygulanan düşük ve yüksek GA dozlarında sırasıyla %18.5 ve %25.0 olurken, tarla şartlarında sırasıyla %13 ve %14 olarak tespit edilmiştir. Her iki yetiştirme sisteminde, damızlık bitkilere düşük dozda uygulanan GA, yavru fide kuru ağırlık oranı üzerinde istatistiki olarak etkili olmamış, fakat yüksek dozda uygulanan GA, yavru fidelerdeki kuru ağırlık oranlarında yaklaşık %1 azalmaya neden olmuştur. Çilek Çeşitlerinin Bazı Bitki Özelliklerine Etkileri Denemelerde yer alan Pocahontas ve Tufts çilek çeşitleri arasında, hem su kültürü hem de tarla şartlarında kuru madde oranı, damızlık bitki boyu, kök uzunluğu ve kökVI hacmi, kol uzunluğu ve kol sayısı, gibi bazı damızlık bitki özellikler bakımından önemli bir farklılık ortaya çıkmamıştır. Ayrıca yavru fide yaş ve kuru ağırlık ortalaması ile kuru madde oranı bakımından da bu çeşit arasında belirgin bir farklılık görülmemiştir. Ancak damızlık bitki başına düşen ortalama yaş ve kuru ağırlık, yaprak alanı, yaprak sayısı ve yavru fide sayısı bakımından Pocahontas çeşidi Tufts çeşidinden üstün bulunmuştur. VX1 SUMMARY This study was conducted in Erzincan Horticultural Research Institute in the years of 1991 and 1993. Using cv. Pocahontas and Tufts, experiments were performed in water culture and field conditions to investigate whether or not the hydroponics was appropriate enough for fresh runner production for summer plantings. To improve the quality and increase the number of plantlets, GA3 treatments of mother plants were also employed with the experiments. All experiments were set up as split-split block design with two factors and three replications of each treatment. The plants were spaced at 30x30cm apart in rows (channels) and between rows (channels) with 12 plants per treatment. By adding into the solution GA3 was constantly used in hydroponic system at 20 and 40ppm doses from the end of April up to the harvest time. Yet in the field conditions GA3 was applied only twice at 200 and 400ppm doses onward the same date as foliar spray. The solution used in hydroponics was made up of `Hydro-Sol` and `Calcium Nitrate` mixtures and circulated at 15 minutes intermittent within the system. The electrical conductivity of the solution was initially adjusted to 1.5mS. Subsequently it was gradually increased up to 3mS towards the end of vegetation period. Throughout the experiment the pH level of the solution was kept at around 6-6.5. At the end of June, without removing the roots and stolons, mother plants were dug out. Then, 10 sample plants were randomly picked from each treatment and some quantitative measurements were carried out. Finally, F-test at P=0.05vııı level was performed to indicate whether or not treatments had significant effects. After significant effects of treatments had been determined, multiple comparisons were made using LSD at p=0.05 level and the results were summarised below. The Effects Of Cultivation Systems (Hydroponics and Traditional Systems) On Some Strawberry Plant Character i s ti es The mean fresh weight per mother plant grown in hydroponic system (90.63g) was found to be 15.8% higher than that of grown in field conditions (78.21g). Similarly, the mean dry weight per mother plant grown in hydroponic system (15.62g) was determined to be 17.3% higher than that of grown in field conditions (13.35). For the mean dry matter percent of the mother plants, no significant differences were observed between these two systems. The mean leaf area per mother plant grown in hydroponic system (1462.88cm2) was found to be 12.4% higher than that of grown in field conditions (1301.31cm2). This difference derived from the 9.2% increase of mean leaf number per mother plant grown in the hydroponics (14.64) compared to that of grown in the field conditions (13.61). The mean mother plant's length (stem + petiole) was determined as 35.61cm in field conditions, while it was 49.30cm in hydroponic system (being 55% higher). Similarly, the mean stolon length determined as 52.68cm in hydroponic system was found to be 8% higher than that of grown in field conditions (48.42).The mean leaf areas per mother plant was increased by 18.9% and 28.0% respectively at 20 and 40ppm GA doses in hydroponic system. These percentages were determined as 14.6% and 34.4% respectively at 200 and 400ppm doses in field conditions. The mean leaf number per mother plant was increased by 18.3% and 22.8% respectively at 20 and 40ppm GA doses in hydroponic system. These increases were determined to be 14.0% and 34.1% respectively at 200 and 400ppm GA doses in field conditions. The mean plant's length was found to be 2.5-3 times more than the control at low and high GA concentrations in both systems. The means stolon's length per mother plant also was increased by 74.9% and 90.4% at 20 and 40ppm GA doses in the hydroponic system, while the percentages were determined as 75.7% and 103.2% respectively in field conditions. The means stolon number per mother plant was increased by 18.3% and 22.8% respectively at low and high GA doses in the hydroponic system. Likewise, in field conditions these increases were determined to be 16.9% and 34.5% respectively at low and high GA doses. No significant effect was determined at low and high GA doses in field conditions for the mean plantlets1 number, while the application of GA at 20 and 40ppm doses in hydroponic system resulted in decreases in the mean plantlets 'number per mother plant at 9.7% and 13.5% levels respectively,The mean leaf areas per mother plant was increased by 18.9% and 28.0% respectively at 20 and 40ppm GA doses in hydroponic system. These percentages were determined as 14.6% and 34.4% respectively at 200 and 400ppm doses in field conditions. The mean leaf number per mother plant was increased by 18.3% and 22.8% respectively at 20 and 40ppm GA doses in hydroponic system. These increases were determined to be 14.0% and 34.1% respectively at 200 and 400ppm GA doses in field conditions. The mean plant's length was found to be 2.5-3 times more than the control at low and high GA concentrations in both systems. The means stolon's length per mother plant also was increased by 74.9% and 90.4% at 20 and 40ppm GA doses in the hydroponic system, while the percentages were determined as 75.7% and 103.2% respectively in field conditions. The means stolon number per mother plant was increased by 18.3% and 22.8% respectively at low and high GA doses in the hydroponic system. Likewise, in field conditions these increases were determined to be 16.9% and 34.5% respectively at low and high GA doses. No significant effect was determined at low and high GA doses in field conditions for the mean plantlets1 number, while the application of GA at 20 and 40ppm doses in hydroponic system resulted in decreases in the mean plantlets 'number per mother plant at 9.7% and 13.5% levels respectively,XI The application of 20 and 40ppm GA to mother plants in hydroponic system, led the mean fresh weight of plantlets to decrease by 20.0% and 25% respectively. These decreases were determined as 14% and 22% at 200 and 400ppm GA doses in field 'conditions. Depending on the fresh weight, the mean dry weight of plantlets were reduced by 18.5% and 25% respectively in hydroponic system, while the means dry weight were increased 13.0% and 14.0% at 200 and 400ppm doses in field conditions. The applications of lower GA concentrations to the mother plants in both systems had no significant effect on the mean dry matter percentage of the plantlets, while the higher GA concentrations led the mean dry matter percentage to decrease by 1% level. The Effects Of The Strawberry Cultivars On Some Plant Character i s ti es No significant differences were observed between cv. Pocahontas and Tufts, used in the experiments, in relation to some mother plants' characters, such as the dry matter percentage, stem and root length and root volume, stolon number and stolon length. Also, no significant differences were determined between these two cultivars for the fresh and dry weight and dry matter percentage of the plantlets. However, cv. Pocahontas was found to be superior to cv. Tufts for the mean fresh and dry weight, leaf number and leaf area and the number of plantlets of the mother plants.
Collections