Yahya İbn `Adi`nin metafizik görüşleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İslam filozoflarından Fârâbi'nin öğrencisi olan Yahya İbn `Adi, Süryani/Yakubi bir düşünür olmasına rağmen onuncu yüzyıl İslam düşüncesinin önemli bir filozofudur. Çalışmamızda onun eserlerinde dağınık ve gelişigüzel sıralanmış metafizik görüşlerini bir araya getirip onları analiz ettik.Araştırmanın birinci bölümünde filozofumuzun varlık görüşleri ele alınmıştır. İbn `Adi, İslam filozoflarının ?zorunlu varlık? fikrine kendi metafizik yorumlarında yer vermediği için ?Bir? meselesine de İslam filozoflarından farklı yaklaşmıştır. Varlık görüşlerinde her ne kadar tanımsal monizme yanaşmışsa da realitede plüralist bir yaklaşım sergilemiştir. Bu durum onun daha çok sansüalist bir filozof olduğunu ortaya koymuştur.Çalışmanın ikinci bölümünde İbn `Adi'nin Tanrı anlayışı inceleme konusu yapılmıştır. Filozofumuzun bu meselede din ve felsefeyi uzlaştırmayı temel ilke olarak kabul eden Fârâbi'nin izinde olduğu görülmüştür. Onun bu meseleye iddia edildiği gibi bir teolog olarak değil aksine bir filozof olarak yaklaştığı ortaya konulmuştur. Tanrı'nın cömertlik, kudret ve hikmet gibi niteliklerini ontolojik anlama kavuşturma teşebbüsü onun düşüncelerine özgünlük kazandırmıştır.Üçüncü bölümde İbn `Adi'nin Hristiyan metafiziğinin önemli problemlerinden olan teslis ve enkarnasyon meselesine nasıl yaklaştığı incelenmiştir. İbn `Adi, bu düşünceleri birçok analoji ile açıklamıştır. Özellikle enkarnasyon meselesinde Nesturilerle girdiği uzun tartışmalarda bu düşünceyiaklileştirme çabası dikkat çekici bulunmuştur. Ancak bütün çabasına rağmen bu düşüncelerin bir muamma olarak telakki edilmesinin de önüne geçememiştir. Bu analizlerinin sonunda filozofumuzun da bir fideist tavır geliştirdiği görülmüştür.Çalışmanın son bölümünde ise İbn `Adi'nin yaratma meselesine nasıl yaklaştığı ele alınmıştır. Filozofumuzun bu konuda Aristoteles ve yaratmayı südur ile açıklayan İslam filozoflarından farklı olarak yoktan yaratmayı kabul ettiği görülmüştür. İbn `Adi'nin yaratma ve Tanrı-âlem meselesinde kafasının net olmaması sonucu bu konuda da fideist bir yaklaşım sergilediği ortaya konulmuştur.Sonuç itibariyle İbn `Adi'nin, İslam felsefesinin en parlak döneminde ortaya çıkmış ve Hristiyan/Süryani düşüncesini felsefeleştirme teşebbüsünde bulunmuş ve bu teşebbüsünde de büyük ölçüde başarılı olmuş bir filozof olarak telakki edilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir. While Yahya İbn `Adi, the student of Farabi who was one of the Islamic philosophers, was a Assyrian/Yaqubi thinker, he was also an important philosopher of Tenth Century Islamic Thought. In our study we compiled the metaphysical ideas that were collocated disorderly and desultory in his works and analyzed them.In the first chapter of our research, the existence views of our philosopher were considered. Since he did not give place to the ?compulsory existence? thought of Islamic philosophers in his own metaphysical interpretations, İbn `Adi approached the issue of ?One? differently from Islamic philosophers. Although he has got close to definitional monism in his existence views, in reality he exposed a pluralist approach. This proves that he was rather a sensationalist philosopher.In the second chapter of the study, Ibn `Adi?s understanding of God was investigated. In this issue it is seen that our philosopher was a follower of Farabi who was conceiving to compromise religion and philosophy as a basic principle. It has been showed up that he approached to this issue not as a theologian, once being claimed, rather as a philosopher. The attempt of giving an ontological meaning to the qualities of God like bounty, power and wisdom earned originality to his thoughts.In the third chapter, it is examined how İbn `Adi approached the issues of trinity and incarnation which are the important problems of Christian metaphysics. Ibn `Adi explained these thoughts with many analogies. Especially in the issue of incarnation, in his longstanding discussions with Nestorians, his effort to rationalize this thought has been found interesting. However, despite of all his effort, he could not prevent these thoughts from being considered as riddle. At the end of these analyses, it is found that our philosopher has also developed a fideist attitude.In the final chapter of the study, how Ibn `Adi approached the issue of creation is examined. In this issue it is found that our philosopher, different from Aristoteles and Islamic philosophers explaining creation with südur, accepted creating from non-existence. It was showed up that in this issue İbn `Adi also exposed a fideist approach as a result of that his mind was not clear at the point of creation and God-universe.In conclusion, it is emphasized that İbn `Adi should be regarded as a philosopher who has emerged in the most splendid period of Islamic philosophy, attempted to philosophize the Christian/Süryani thought and largely been successful in this attempt.
Collections