Kamu ihalelerine katılma yasağı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kökeni Roma Hukuku'na kadar dayanan kamu ihaleleri, devletlerin ekonomiyle doğrudan bağlantılı olarak gördükleri ve bu nedenle düzenleme ihtiyacı duydukları alanlar arasında yer almıştır. Bu nedenle, ihaleleri düzenleyen kurallarda sıkça değişikliğe gidilmiştir. Bu değişiklikler, ulusal veya uluslararası nitelikli olmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü Kamu Alımları Anlaşması, Birleşmiş Milletler UNCITRAL Kamu İhalelerine İlişkin Model Kanunu ve Avrupa Birliği'nin kamu ihalelerine ilişkin 2004/17/EC sayılı Teşebbüs Direktifi ile 2004/18/EC Klasik Direktifi, uluslararası alanda yeknesak bir kamu ihale sisteminin kurulmaya çalışıldığını göstermektedir.Türk Hukuku'nda da yakın zamanda yürürlüğe giren 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, ihale kurallarındaki reform sürecini doğrular niteliktedir.Ekonomiyle doğrudan bağlantısı bulunan kamu ihalelerinin, kurallara uygun, düzenli ve sorunsuz işleyebilmesi; kanunkoyucunun çeşitli denetim mekanizmalarını öngörmesiyle gerçekleşmiştir. Bu mekanizmalar, ihalelere uygulanan ilkeler ve yaptırımlardan ibarettir. Tezimizde, bu yaptırımlardan ?ihaleye katılmaktan yasaklama? müessesesi ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Ulaşılan sonuç, genel olarak ihaleye katılmaktan yasaklama kararının ?sui generis karakterli? olduğuna ilişkindir. Bundan başka, ihaleye katılmaktan yasaklama kararının türleri, kararı veren makama göre idari yasaklama ve yargısal yasaklama şeklinde sınıflandırılarak incelenmiştir. Ayrıca, idari yasaklama kararı, idari işlem teorisi bakımından da değerlendirilmiştir.Öte yandan, ihaleye katılmaktan yasaklama kararının idare tarafından verildiği durumlarda, bu kararın idari yaptırımlar açısından değerlendirilmesi yapılmış ve bu kararın bir idari yaptırım olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bundan dolayı, ihaleden idare tarafından yasaklanma konusu, idari yaptırımlara hâkim olan temel ilkeler -kanunilik, şahsilik, ne bis in idem- açısından da değerlendirilmiştir.Bu tez, kamu ihalelerine katılma yasağıyla ilgili olarak, kanunlardaki boşluklara ve uygulamadaki sorunlara dikkat çekmek ve çözüm önerileri getirmek amacıyla hazırlanmıştır. Public procurements, the roots of which date back to Roman Law, been among fields that the states view directly related with the economy, thus feel the need to regulate. Therefore, the rules regulating the procurements gone frequent amendments, nationally and internationally. Government Purchase Agreement, United Nations UNCITRAL Model Law On Public Procurements, 2004/17/EC Utilities Directive and 2004/18/EC Classical Directive of European Union indicate there are efforts to establish a holistic system of procurement internationally.The recently enacted Public Procurements Law numbered 4734 and Public Procurement Contracts Law numbered 4735 are indications of these reform process in Turkish Law.The smooth, non-problematic execution of procurements, realized through the lawmaker?s anticipation of mechanisms. These mechanisms comprise of principles and sanctions implemented during procurement processes. In our study, ?interdiction of participation in procurements? is examined in detail. The result obtained is the decision to ban the participation is of a ?sui generis? character. Apart from this, the types of interdiction of participation examined, classified as administrative and judicial interdiction. Besides, administrative interdiction is assessed in administrative transaction theory.On the other hand, in cases the decision to ban the participation assessed in terms of administrative sanctions. Due to this, administrative interdiction in public procurements is evaluated in terms of fundamental principles -legality, individuality, ne bis in idem-.This thesis is prepared with an aim to attract attention to the gaps in laws and deficits in implementation of laws regarding interdiction of participation in procurements, and come up with some solutions.
Collections