Diyarbakır Ahkâm Defterleri`nde konar-göçerler ile ilgili hükümlerin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı Devleti, adalet temelleri üzerine kurulmuştur ve adli sistemin başında Hükümdar bulunmaktadır. Osmanlı adalet düşüncesine göre Hükümdar, Tanrı'dan başka kimseye karşı sorumlu olmadığından, haksızlıkları giderebilecek en yüksek otoritedir. Bu nedenle devlet sınırları içinde yaşayan vatandaşların her türlü haksızlık ve zulümden korunması için Padişah'ın dikkatli davranması gerekmektedir. Bu anlayış çerçevesinde halk, şikayetlerini doğrudan doğruya Padişah'a söyleyebilmekte veya yetkili makamlara başvurabilmektedir. Dîvân-ı Hümâyûn'a ulaşan bu şikayetler önceleri Mühimme Defterleri denilen defterlere kaydedilmektedir. 17. yy. ikinci yarısından itibaren ise şikayetler, Şikayet Defterleri'ne kaydedilmeye başlanmış, Mühimme'lerde ise sadece devlet meselelerine ait hükümler kalmıştır. Ancak, zamanla merkezi otoritenin zayıflamasıyla birlikte şikayetlerin sayısında bir hayli artış olmuş ve buna paralel olarak artan iş yükünü azaltmak içinde, şikayetlerin farklı bölgelere ait defterlere kaydedilmesiyle Ahkam Defterleri ortaya çıkmıştır. Toplam onyedi bölgeyi kapsamaktadır. Her bölge için ayrı ayrı tutulan ve Dîvân-ı Hümâyûn'da hazırlanıp yayınlanan ferman ve beratların özetlerini içeren kayıtları tarih sırasına göre ihtiva eden kayıtlardan olan bu defterlerin başlangıç tarihleri, Mora Ahkâm Defteri hariç, 1742 senesidir. Bu defterlerden biri olan Diyarbakır Ahkâm Defterleri toplam dokuz adettir. İçeriğinde alacak-verecek davaları, mal gaspları, eşkıyalık, diyet talebi, cana kastedilmesi, miras paylaşılırken düşülen anlaşmazlıklar gibi pek çok şahsi ve toplumsal şikayetleri barındırmaktadır. Bu çalışmada, Diyarbakır Ahkâm Defterleri'nde konar-göçerlerle ilgili hükümler taranarak, konar-göçerlerin devlet görevlileri ile olan ilişkileri ve sosyal hayatları incelenmiştir.Anahtar Kelimeler: Âhkâm Defteri, Mühimme Defteri, Şikayet Defteri, Konar-göçer, Diyarbakır Ottoman Empire was founded on the base of justice and emperor was in the charge of judiciary. As the emperor was not accountable to anyone except for God, he was the supreme authority that could eliminate the injustice. Therefore, the emperor needed to be careful to protect citizens living in the borders of government from injustice and oppression. Within the limits of this understanding, citizens made their complaints directly to the emperor or consulted competent authority. These complaints reached the Divan-ı Hümayun were registered in a book called Mühimme books previously. Since the second half of the 17th century, complaints were registered in complaints books and only provisions belonging to state matters were registered in mühimmeler. However, the numbers of complaints increased with the attenuation of central authority and, concordantly, Ahkam books emerged as a result of registering complaints in books belonging to different regions to decrease growing workload. It included 17 regions. The starting dates of these books, which were kept for each region separately, included the summary of edicts and charters prepared and published in Divan-ı Hümayun, involved chronologic registers, were 1742, except for Mora Ahkâm books. The number of Diyarbakır Ahkâm books, which is one of these books, were 9. It consists of assets and liabilities cases, property seizures, brigandage, ransom request, attempt against life, individual and social complaints such as conflicts in portion of the inheritance. In this thesis, the relationship between konar-göçerler and the government officials and their social lives were studied by examining the provisions about konar-göçerler in Diyarbakır Ahkâm books.Key Words: Ahkam Notebooks, Mühimme Notebooks, Şikayet Notebooks, Konar-göçer, Diyarbakır
Collections