Anadolu ıslahatı umumi müfettişi Ahmed Şakir Paşa ve icraati (1838-1899)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
V eklenerek Şâkir Paşa'ya verildi. Talimatı alan Şâkir Paşa'nın ıslahat bölgesine gitmesiyle (24 Ağustos 1895), Anadolu Islahatının fiilî uygulamasına başlandı. Bu tayine tepki gösteren Ermeni komiteleri, misyonerlerin de önemli teşvikiyle, bütün Anadolu'da isyanlar çıkarmaya başladı. İngiltere; başta karşı çıkmasına rağmen, Fransa ile Rusya'nın olumlu tavrı karşısında bu tayine razı oldu. Müslüman ve Ermeni halk ise genellikle tayini olumlu karşıladı. 18â5 yılına gelindiğinde başta Vilâyât-ı Sitte olmak üzere, bütün vilayetler ciddi bir ıslaha muhtaçdı. Müfettişlik vazifesini üstlenen Şâkir Paşa, uygulamalarında, bir taraftan Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti'ne yönelik baskılarını engelleyecek bir metod takip etmek mecburiyetinde ve diğer yandan da. ıslaha muhtaç bu yerlerin, idaresini düzeltip, kalkınmasının yollarını bulmak zorundaydı. Şâkir Paşa, öncelikle Vilâyât-ı Sitte'nin genel durumunu tespit ve idaresini kontrol için, Trabzon'dan hareketle teftiş ve ıslahat çalışmalarına başladı (9 Eylül 1895). Karşılaştığı manzaradan pek memnun kalmayan Şâkir Paşa, bölgenin ekonomik yapasının özellikle müslüman ahali alayhenine bozuk olduğunu gördü. Bütün olumsuz şartlara rağmen, icraata başlayan Şâkir Paşa, ilk olarak Erzurum vilayetini teftiş ve ıslahatı tatbikata girişti. Vilayet merkezi ile bağlı sancak ve kazaların, idarî kurumlarını denetimden geçirdi. Tespit ettiği bozukluklara anında müdahale ettiği gibi, ilgilileri de harekete geçirdi. Vilayetin kalkınmasını sağlamak maksadıyla, komisyonlar kurdu. Yol yapımı, madenlerin işletilmesi, ağaçlandırma ve özel şirketler tesisi gibi kalkınmaya yönelik çalışmalar başlattı. Zira Şâkir Paşa'nın mecbur olduğu bir husus da, yapılacak ıslahata gerekli malî kaynakların tespiti ve gelirlerin artırılmasıydı. ( Şâkir Paşa, ıslahat layihasının uygulanması esnasında, öncelikli konuları ele aldı. Bu çerçevede, gerçekçi bir bütçe hazırlayıp, asayişin sağlanmasına yönelik olarak jandarma ve polis, malî gelirlerin artırılması ve vergilerin eksiksiz toplanabilmesi için tahsildar, devlet hizmetlerinin her yere ulaşması ve idarenin kolaylaştırılması maksadıyla nahiye teşkilatlarını yeniden düzenledi. İstanbul'daki ıslahat Komisyonu ve Tesrî'-i Muamelât Komisyonuyla koordineli çalışan Şâkir Paşa, Hamidiye Alayları gibi konularda ve ihtiyaç gördükçe, direkt Mabeyn ve Babıalî'ye müracaat etmekteydi. Nazaretlere ait mes'elelerde de- ilgili nazaretie yazışmaktaydı. Bu çalışmaları sırasında Şâkir Paşa'nın karşılaştığı en büyük zorluk, ıslahatlar için malî kaynak temini, şikâyetçi olduğu husus ise bürokrasinin çalışma biçimiydi. Şâkir Paşa'nın işini en fazla kolaylaştıran şeyse, zamanına göre en iyi şekilde kurulmuş olan telgraf şebekesiydi. Bu sayede Erzurum'la birlikte, bütün Vilâyât-ı Sitte'de aynı anda uygulamaya konulan ıslahatın, seyrini takip etmek ve merkezle istediği an haberleşmek imkânına sahipti. Koordine ettiği ve aldığı tedbirlerle Ermeni isyanlarının bertaraf edilmesinde önemli rol oynayan Şâkir Paşa, Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Mamuratü'l-aziz, Diyarbekir, Trabzon, Ankara, DOKÜMANTASYON MERKEZÎ ' ``VI. Kastamonu ve Halep vilayetlerinin bir kısmını bütünüyle, bazılarını ise kısmen teftiş etti. Şâkir Paşa, bir vilayette başlattığı çalışmayı, telgraf vasıtasıyla, diğer vilayetlerle bulunduğu anda da takip edebiliyordu. 1897 senesine gelindiğinde, ıslahat layihasının 32 maddeden oluşan hükümlerinin iki maddesi kısmen diğerleri ise bütünüyle hayata geçirildi. Bununla birlikte, uzun bir zamana ihtiyaç gösteren böyle bir reform hareketinin, beş yıl zarfında ve eksiksiz uygulanması mümkün değildi. Eksik kalan tarafların tamamlanması ve teftiş çalışmaları 1899 yılı sonuna kadar sürdü. Bu esnada Şâkir Paşa, Vilâyât-ı Sitte'yi iki defa teftişten geçirerek, tespit ve tavsiyelerini ilgili makamlara rapor etti. Malî sıkıntılar içinde yürütülen bu çalışmalara, 1897 Osmanlı-Yunan savaşının getirdiği yeni sıkıntılara rağmen ara verilmedi. Uygulamaya konulan bu ıslahatla, bir nevi Avrupalı devletler ve Ermenilerin isteklerine cevap verildi. Bu yapılırken ıslahata, Devletin istikbaline zarar getirmeyecek bir şekil verildi. Yine bu uygulamayla, 1878 yılından 1895 yılına kadar. meydana gelen diploması ağırlıklı gelişmeler, 1895-1900 yıları arasında fiiliyata dönüştürülmüş olmakta ve Avrupa'nın elindeki `Anadolu Islahatı` silahı ellerinden alınmaktaydı. Böyle bir sonuca ulaşılmasında en büyük rol. hiç şüphesiz II. Abdulhamid'indi. O'nun ince diplomasisi, Devletin bekası için gösterdiği aşırı hassasiyet, ıslahat meselesini iyi kavraması ve bu ıslahatın yürütülmesinde görevlendirilen bürokratların seçimindeki isabetli kararı, böyle bir sonucun alınmasında etkili oldu. Anadolu Islahatı Umûm Müfettişi Şâkir Paşa, seçkin bir bürokrat olduğu kadar vatanperver, vazife şinas, vefalı ve iyilik sever bir insandı. Ahmet Mithat Efendi'nin deyimiyle- yazar, şair ve filozof bir kimliğe sahip olan Şâkir Paşa, fen ilimleriyle olduğu gibi sanatla da yakından ilgiliydi. Mevki ve makam hırsı taşımayan Şâkir Paşa, idarî yeniliklere taraftardı. İdarî hususlarda olduğu kadar, bilhassa Hamidiye Alayları, maarif, adliye ve maliye teşkilatları hakkında da devletin işleyişine tesir edecek nitelikte değerli fikirleri bulunmaktaydı. Aralıksız, kırkdörtyıl devlete hizmet eden ve en kritik durumlarda üstlendiği görevleri başarıyla sonuçlandıran Şâkir Paşa, bu başarılarından dolayı çok sayıda nişan ve madalyayla taltif edildi. Şâkir Paşa, 1856 yılından beri verdiği hizmetlerine, ıslahat çalışmaları ve teftişleri sürdürdüğü bir sırada görevinin başında ölümüyle nokta koydu ( 20 Ekim 1899). Son söz olarak, bu çalışmamızda Şâkir Paşa'nın biyografisini konu edinmekle; 1- Devlet hayatında oynadığı önemli role karşılık, kimliği hemen hemen hiç bilinmeyen bir şahsın hayatını ana hatlarıyla ortaya koyduk, 2- Böylece, bir bürokratın yetişmesi ve devlet yönetiminde oynadığı rolün boyutlarını tespit ettik. 3- Osmanlı son dönem tarihinin önemli mes'elelerini tetkik etme imkânı bulduk. 4- Avrupalı Devletler ve onların tesirinde kalanların iddalarının hilafına... `Anadolu Islahatı mes'elesi` nin tatbik sahası bulduğunu isbat ettik.
Collections