Takrir-i Sükun Kanunu ve uygulamaları (1924-1929)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Takrir-i Sükûn Kanunu, 4 Mart 1925'te Şeyh Sait îsyanı'nın bastırılmasında etkili tedbirler alabilmek amacıyla çıkanlmıştır. Ancak Takrir-Sükûn Kanunu'nun çıkanlmasınm nedenlerini ve uygulamalarım anlalayabilmek için kanunun çıkarılış nedenini dönemiyle sınırlandırmamak gerekmektedir. Şeyh Sait İsyanı nasıl aniden ortaya çıkmış bir gelişme değilse Takrir-i Sükun Kanunu'nun çıkarılması da 1925 martının gelişmelerine bağlı değildir. Kanunun çıkarılmasında Birinci Meclis'ten başlayarak gelişen ve karşı çıktıkları esaslar benzerlik gösteren muhalefetin varlığı önemli bir etkendir. Birinci Meclis'te ikinci Grup çatısı altında örgütlenen muhalefet 1923 seçimleriyle ikinci Grup'un Meclis dışı bırakılmasıyla CHF içinde örgütlenmiştir. Temelde Mustafa Kemal Atatürk'ün şahsi otoritesinin güçlenmesine karşı çıkan oluşum Cumhuriyetin ilanında ortaya çıkmış, hilafetin ilgasıyla da kesin ayrılıklar başlamıştır. Mustafa Kemal Paşa'nın eski arkadaşları çevresinde toplanan muhalefet 1924'te Terakkiperver Fırka'yı kurmuştur. Şeyh Sait İsyanı'nın çıkmasının ardından İstiklal Mahkemeleri'ni kuran hükümet muhalefet fırkasını kapatıp basım denetim altına alarak uygun çalışma ortamı hazırlamıştır. 1926'da izmir Suikastı dolayısıyla TPCF'lileri ve eski ÎTC mensuplarının tasfiye edilmesiyle ülkede tek partili demofaasinin yerleşmesine zemin hazırlanmıştır. Muhalefetin tasfiyesinin ardından sosyal reformlara hız veren İnkılapçı kadro Takrir-i Sükûn sürecini toplumsal değişimde araç olarak kullanmıştır. Rejimin yerleştiğine kanaat getirildiği 1929 yılında kanun yürürlükten kaldırılmıştır. m
Collections