Toplu iş sözleşmeleri ve tarım kesiminde uygulanması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Tarım işçilerinin bugüne kadar devam eden sosyal güvence ile ilgili sorunlarına yer vermek ve çözüm önerileri getirmek bu çalışmanın amacıdır. İş hukuku oluşturulurken dikkate alınan temel ilkeler; işçinin korunması, işçinin kişiliğinin tanınması, işçilerin işletmenin yönetimine katılmasını sağlayarak Toplu İş Hukuku kurallarından yararlandırılmasıdır. Ancak Türkiye'de hazırlanan iş kanunlarından üretim faaliyetinde bulunan işçilerin tümü yararlandırılmamaktadır. Sanayi ve hizmetler kesiminde çalışan işçiler, tarım işçilerine göre çalışma hukuku açısından daha avantajlı haklara sahip durumdadırlar. 1936 yılından itibaren günümüze kadar hazırlanan tarım iş yasası tasarılarında tarımsal yapının bütün özellikleri dikkate alınmış ve tarım işçisinin kapsamlı bir tanımı yapılmamıştır. Bu durum tarım işçilerinin ilerleyen teknolojik gelişmeler karşısında mevcut sorunlarını daha da artırmıştır. 1960 yılından beri örgütlenme hakkına sahip olan tarım işçilerinin bir kısmı toplu iş hukukundan yararlanarak mevcut iş yasası kapsamına kısmen de olsa girebilmişlerdir. Oysa bugün arzu edilen yaklaşık 10 Milyon civarındaki tarım işçisinin tümünün 1475 sayılı iş yasası kapsamına alınmasıdır. Böyle bir uygulama, hem tarım işçilerin yaşam standartlarını yükseltecek, hem de Türkiye'nin ulusal ve uluslararası düzeyde ekonomik, sosyal, iktisadi ve kültürel yönden gelişmesini sağlayacaktır. Düzenlenen toplu iş sözleşmesi uygulamalarından sektör ayırımı yapılmadan tüm işçilerin yararlandırılmasını önermek ve iş hukuku kapsamına tarım işçilerin de alınmasının gerektiği önerilebilir. 11 SUMMARY The purpose of this study is to explain the social and economic problems that agricultural workers face and to suggest some solutions to these problems. When purposing working law for agricultural workers, the main principles are; protecting the rights of workers and having workers, to be involved in the administration of the company and having them benefit from the collective working law. But, in Turkey, not all of the workers who are productive can benefit from these law. Those who work in the fields of industry and services have more advantages in working law, than the agricultural workers. Since 1936, in all of the agricultural working draft law, not a well defined description of agricultural worker was made, neither all the characteristics of agricultural structure were taken in to consideration. This increases the already existing problems that agricultural workers have facing the improving technology in the field. Since 1960, some of those workers who have the right to organize have been able to be indued partly in the existing working law by benefiting from collective working law. But, what is wished now is that all of our agricultural workers who are around 10 million people should be in 'the working law number 1475. Such a practice will increase life sdandard of agricultural workers and consequently provide the country to develop, in social, cultural and economic aspects, nationally and internationally. It is suggested that all the workers should benefit from collective working laws prepared equally without making any distinction, among different fields. It should be made clear that agricultural workers must also included in working laws in application.
Collections