Türk hukukunda vergilendirme yetkisinin sınırlandırılmasında hukuk devleti ve sosyal devlet ilkesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Devlet, bir kara parçası ve ulus üzerinde gözetim ve idare gibi görevler yürütmek üzere kurulmuş olan bir aygıttır. Devletin ülkesi üzerinde hâkimiyet kurabilmesinin kaynağı ise şüphesiz egemenlik kudretidir. Anılan egemenlik kuvvetinin devlete sağladığı bir takım yetkiler mevcuttur. Vergilendirme yetkisi de temel olarak devletin egemenlik kudretinden kaynaklanan ve devlete kişilerin mülkiyetleri üzerinde zor kullanma yetkisi veren bir ayrıcalıktır. Vergilendirme yetkisinin kullanımında meydana gelebilecek keyfilik ve ayrımcılık endişesi vergilendirme yetkisinin tarihinde önemli rol oynamıştır. Önceleri krala ya da hükümdara ait olan bu yetki egemen iradeye sahip olunması nedeniyle mutlak bir şekilde uygulanırken çeşitli çabalar sonucunda yasama organlarına geçmiştir. Böylece vergilendirme yetkisinin anayasalar tarafından devlete tanınmış bir hak halini almasının en büyük adımı atılmıştır. Vergilendirme yetkisinin kullanımına ilişkin hususların anayasalarda belirlenebilmesi ise bu yetkinin sınırlarının açık ve net bir şekilde çizilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu kapsamda hukuk devleti ve sosyal devlet ilkeleri devreye girmektedir. Bu ilkeler genel, kişilik dışı, adil, hakkaniyetli ve eşitlikçi vergi politikaları oluşturmak açısından iktidarın uyması gereken kuralların mükellefler tarafından öngörülebilir bir şekilde belirlenmesini sağlamaktadır.Hukuk devleti ilkesi ile vergilendirme yetkisini kullanırken üstün kamu gücünü kullanan devletin güçsüz konumda olan mükelleflere hukukla bağlı şekilde muamele etmesi hedeflenir. Bu ise vergilerin yasalar ile konulması, kaldırılması ve değiştirilmesi, genel ve eşit, kişiler tarafından öngörülebilir ve hukuki güvenlik ilkesi çerçevesinde vergilendirme yapılması gibi araçlar ile gerçekleşebilir. Ancak vergilendirme yetkisinin kullanımında hukuk devleti ilkesi tek başına yeterli değildir. Yalnızca bahsedilen araçların anayasalarda öngörülmesi adaletli ve kişiler arasında imkân eşitliği yaratan bir toplum sistemi yaratamaz. Bu noktada sosyal devlet ilkesi ön plana çıkmaktadır. Sosyal devlet ilkesi ve hukuk devleti ilkesi birlikte uygulanarak vergi adaletinin sağlandığı, kişilerin ödeyebileceği yükten daha fazlası altına sokulmadığı müreffeh bir devlet anlayışı ile hukukun üstünlüğünün hâkim kılındığı bir vergi sistemi oluşturulmuş olacaktır. The state is a apparatus that established on a piece of land and it carries out duties such as taking care of, surveillance and administration its nation. The source of the state's domination over the country is undoubtedly the power of sovereignty. There are a number of powers provided by the sovereign power to the state. The power of taxation is a privilege that mainly results from the sovereign power of the state and gives the state the power to use force over individuals' property.Worries of arbitrariness and discrimination that may occur in the use of taxation power played an important role in the history of taxation power. This power previously belonged to the king or the ruler and was strictly enforced due to having sovereign but as a result of various efforts it passed to the legislative bodies. Thus, the biggest step has been taken for the taxation power to become a right of state which recognized by the constitutions. The fact that the issues related to the use of taxation power can be determined in the constitutions reveals the necessity of clearly drawing the limits of this power. In this context, the principles of the rule of law and welfare state emerge. These principles enable the taxpayers to predict the rules that the government must follow in order to establish general, non-personality, fair, equitable and egalitarian tax policies.With the principle of therule of law, it is aimed that the state, which uses the superior public power while using its power of taxation, to treat taxpayers who are in a weak position in a legal manner. This can be done through tools such as the introduction, removal and modification of taxes by law which needs to be general and equal, predictable by individuals and within the framework of the principle of legal security. However, the principle of the rule of law alone is not sufficient in the use of taxation power. The provision of just mentioned tools in the constitutions cannot create a just and equitable community system. At this point, the welfare state principle comes to the fore. By applying the welfare state principle and the rule of law together, a tax system will be created involving tax justice, the understanding of the rule of law and a prosperous state will occur where people have no obligation to pay more than they can pay.
Collections