Eski hükümlülerin toplumla bütünleşmeleri üzerine sosyolojik bir analiz
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çeşitli etkenlerden dolayı suç işleyerek ceza alan bireyin eski hükümlü statüsü elde etmesi, toplumsal yaşamda dezavantajlı olmayı beraberinde getiren bir unsurdur. Eski hükümlülerin dezavantajlı grupta yer almaları ise toplumsal bütünleşme ve yeniden sosyalleşme düzeylerini zayıflatmaktadır. Bu doğrultuda yapılan çalışmada eski hükümlülerin toplumla bütünleşme düzeylerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışma nitel araştırma yöntemine göre kurgulanmıştır. Örneklemin ulaşılması zor bir grubu temsil etmesi nedeniyle amaca yönelik örneklem yöntemi belirlenerek 12 eski hükümlüyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirmiştir. Katılımcıların deneyimlerinin birinci ağızdan paylaşılabilmesi ve yorumlanabilmesi amacıyla, görüşmelerden elde edilen bulguların analiz edilebilmesi için betimsel analiz tekniğinden yararlanılmıştır. Bu doğrultuda katılımcıların; suç geçmişlerine ilişkin bilgileri, cezaevi sürecine ilişkin deneyimleri ve cezaevinden sonraki sürece ilişkin deneyimleri olmak üzere üç ana çerçeve üzerinden bir analiz gerçekleştirilmiştir. Yapılan analiz sonucunda araştırmada yer alan katılımcıların; eğitim ve gelir düzeylerinin düşük olduğu, çoğunluklu olarak özel sektörde çalıştıkları saptanmıştır. Bununla beraber katılımcıların; cezaevi sürecinde ortak deneyimleri paylaştıkları, hükümlüler arasında bir dayanışma ağının söz konusu olduğu ve cezaevi içerisinde belli bir cezaevi hiyerarşisi olduğu bulgulanmıştır. Diğer taraftan katılımcıların cezaevinde gerçekleştirilen rehabilitasyon faaliyetlerine katılımları oldukça düşük olmakla beraber bu faaliyetlere ilişkin bilinç düzeyleri de zayıftır. Bununla beraber eski hükümlülerin tahliye sonrasında karşılaştıkları en büyük zorluk istihdam alanındadır. İstihdam alanında yaşanan zorluklar; işsizlik, düşük gelir, düzensiz işler ve işverenin önyargısı olarak sıralanmaktadır. Eski hükümlüler bireysel olarak mekânsal dışlanmayla karşılaşmamaktadır, ancak mekânsal dışlanmanın mahalle boyutunda olduğunu söylemek mümkündür. Diğer taraftan katılımcıların, toplumun eski hükümlüye karşı olumsuz bir tutumu olduğuna ilişkin inançları bulunmaktadır. Son olarak katılımcılar, devlet tarafından eski hükümlüye yönelik olarak gerçekleştirilen faaliyetleri ve politikaları yetersiz bulmaktadırlar. The fact that the individual, who is punished by committing a crime due to various factors, gets the status of ex-convict is a factor that brings disadvantage in social life. The fact that ex-convicts are in the disadvantaged group weakens the levels of social integration and re-socialization. In this study, it was aimed to reveal the social integration levels of ex-convicts. The study was designed according to the qualitative research method. Since the sample represented a difficult group to reach, the purposive sampling method was determined and conducted in-depth interviews with 12 ex-convicts. The findings obtained from the interviews were analyzed with descriptive analysis technique, because it was aimed to share and interpret the experiences of the participants firsthand. Accordingly, an analysis was carried out on three main frameworks; participants' informations on their crime background, their experience in the prison process and their experience in the post-prison process. As a result of the analysis, it was determined that the education and incomelevels of ex-convicts are low and they work intensively in the private sector. However, it was found that the participants shared common experiences in the prison process, there was a network of solidarity among the convicts and there was a certain prison hierarchy within the prison. On the other hand, the participation of ex-convicts in rehabilitation activities in prison is very low and the levels of awareness of these activities are weak for the ex-convicts. However, the biggest challenge faced by former convicts after the evacuation is in the area of employment. Employment challenges are listed as unemployment, low income, irregular jobs and the employer's prejudice. Ex-convicts individually do not encounter spatial exclusion, but it is possible to say that spatial exclusion is at the neighborhood level. On the other hand, the participants have beliefs that the society has a negative attitude towards the ex-convict. Finally, participants find that the activities and policies carried out by the state against the ex-convict are inadequate.
Collections