Hellenistik ve Erken Roma Dönemleri`nde Patara Terrakottaları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VIII ÖZET Bu çalışmanın konusu, Patara'nın Hellenistik ve Erken Roma Dönemleri'ne tarihlenen terrakottaları oluşturmaktadır. Nekropol buluntusu olan çalışma malzemesinin büyük çoğunluğu 1993-1997 yıllan arasında yürütülmüş olan yeraltı odamezarlarının kazılarından ele geçirilmiştir. Bunlar dışında iki eser lahit içerisinden, bir eser 1954 yılı tepecik kazısından ve bir eser de Tepecik yüzey arattırmalarında ortaya çıkarılmışlardır. Bu alanlardan toplam olarak 57 adet heykelcik ele geçirilmiştir. Bu sayı oldukça sınırlı görünmekle beraber, malzemedeki tipolojik zenginlik çalışmanın gerekliliğim ortaya koyan en önemli gösterge olmuştur. Mevcut buluntu kümesi içinde 34 adet farklı tipte üretilmiş terrakotta heykelcik tespit edilmiş olup, bunların 7 tanesi bugüne kadar Hellenistik Dönem'in söz sahibi terrakotta atölyelerinin hiçbirinde görülmeyen, özgün tipolojiler göstermektedir. Bu durum Patara malzemesinin yeni bir üretim merkezi ile bağlantılı olabileceği olasılığım kuvvetlendirmektedir. Bu olasılık, eserler arasında bulunmuş olan ve olası bir atölyenin yakın çevre içinde aranması gerekliliğinin önemli kanıtları sayılabilecek K 52 nolu patritze ve K 51 nolu matritze örnekleriyle, kabul edilebilir bir gerçek olarak değerlendirmeye alınmıştır. Öte yandan eserler arasında farklı tipolojisi ile dikkati çeken ve yapılan araştırmalar sonunda, bütünüyle Patara'ya özgü yerel bir konu olduğu anlaşılan, `Patara Apollonu'nun K 22 nolu figür ile ortaya çıkışı yeni ve yerel bir atölyenin varlığına işaret eden bir diğer önemli ve destekleyici veri olarak dikkate alınmıştır. Malzeme üzerinde yapılan stilistik incelemelerle eserlerin yoğunluğunun Geç Hellenistik ve Erken Roma Dönemleri içinde üretildiği ortaya çıkartılırken, Erken ve Orta Hellenistik Döneme tarihlenebilen az sayıdaki örnekle Patara terrakottalarının Hellenistik Dönem süresince kesintisiz olarak üretilmiş oldukları da tespit edilmiştir. Çalışma içinde herbiri stil, tipoloji ve ikonografîsiyle tek tek incelenen Patara terrakottaları Batı ve Güney Anadolu, İtalya, Ege Adaları ve Mısır gibi diğer merkezlerdeki koroplast atölyeleriyle kurulmuş olan bağlantıların açığa çıkarılmasında önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bu ticari bağlantılarla, Patara terrakottaları arasına kazanılmış yeni tipler kentin kültürel hayatındaki gelişim ve değişimlerin yansımaları olmuşlardır. Terrakottalar, kültürel hayattaki bu gelişimi bir yandan, kentin dini tarihiyle ilgili olarak izleyebilme fırsatı yaratırlarken, diğer yandan günlük hayat ve yaşayışla bağlantılı, ölü gömme gelenekleri hakkında çeşitli ipuçlarının yakalanmasına yardımcı olmuşlardır. Patara terrakottalarının kentin dini hayatına katkılan kentte bugüne kadar tanınan ya da tanınmayan kültlerle ilgili tasvirlerin ele geçmesi sonucunda olmuştur. Buna göre Patara'da varlığı Herodot döneminden itibaren bilinen ve Lykia kültünde önemli bir yer tutan tanrı Apollon'un kült tasvirinin ilk defa plastik olarak ele geçirilmiş olması, Hellenistik Dönem heykeltraşlık sanatındaIX yeni bir Apollon tipinin varlığının ortaya çıkarılmasını sağlamıştır. Öte yandan Isis ve Harpokrat gibi Mısır kûltleriyle ilişkili figürlerin Patara terrakottaları arasından ele geçirilmesi tarihsel olarak bölge genelinde bilinen Mısır egemenliğinin, salt askeri değil aynı zaman da kültürel varlığının da kanıtlarım ortaya koymuşlardır. Dinsel anlamda bir başka kazanım da `At Üzerinde Süvari` figürleri ile ilgili olup, bunlar Patara ve çevresinde bugüne kadar bilinmeyen bir `kahramanlık kültün`ün varlığına dair ipuçları olarak değerlendirilmişlerdir. Son olarak diğer önemli bir katkı da K 39 nolu `Kaplumbağa Üzerindeki Çocuk` figürü ile sağlanmıştır. Bu figür de, yine daha önce izlerine Patara' da rastlanılmamış Dionysos kültünün habercisi konumundadır. Bugüne kadar soyulmadan açığa çıkartılmış odamezarlarının ışığında terrakottaların, Patara' daki ölü gömme geleneği içinde yoğun bir kullanıma sahip oldukları gözlemlenmektedir. Bu yoğunluk 45 mezar içinde soyulmadan ele geçirilmiş 8 mezarın 5'ini kapsamakta olup, % 62,5 oram ile yoğun sayılabilecek bir terrakotta kullanım geleneğini ortaya koymaktadır. Ancak bu sonucun değişebileceği, Patara nekropol kazılarının bitmemişliği göz önüne alındığında, açık bir şekilde kendini göstermektedir. TERRA-COTTA FIGURINES FROM PATARA -from Hellenistic till to early roman period- Hellenistic and early Roman era terra-cottas of Patara, forms the subject of this study. The majority of the necropolis artifacts used in this study, is found in the underground burial rooms at the necropolis excavations between 1993-1997. Besides these, 2 artifacts were discovered from a sarcophages, 1 from the Tepecik excavation in 1954, and 1 from Tepecik surveys. The majority of the artifacts used in this study, which examines Hellenistic and early Roman era Patara terra-eotta statuettes, is found in the underground burial rooms at the necropolis excavations between 1989- 1997. Up to this date, 57 statuettes have been unearthed. Although the number of finds may seem quite low the wide variety of characteristics exhibited across them shows the importance of this study. There is 34 different types of terra-cotta statuettes found, 7 of which have shown very unique characteristics never before seen in any of the important Hellenistic era terra-cota work shops. This fact strongly suggests that the materials found in Patara could indicate ties with a new production center. Two such examples, K 52 (patritze) and K 51 (matritze), suggest that this new workshop may be nearby. Also, K 22 statuette, with its very different characteristics, has been discovered to be `Apollon Pataros`, a local subject indigenous to Patera. This is an important fact that supports the theory of a new and local terra-cotta workshop. A stylistic study showed that the majority of the finds were produced in the late Hellenistic and early roman eras, and a small number came from the early and middle Hellenistic eras. Thus, it can be concluded mat Patara terra-cottas were produced uninterruptedly throughout the Hellenistic era. A detailed study of the style, characteristics, and iconography of each Patara terra-cotta supported the theory of an established relationship between the coroplast workshops in western and south Anatolia, Italy, Aegean Islands, Egypt and other centers. The new terra-cotta types, introduced by these commercial ties, provide insight on the city's cultural development and changes. These terra-cottas enable us to observe the religious history, its connection to daily life, and the details of the burial traditions. The contribution of these Patara terra-cottas to the city's religious life has been with the discovery of known and unknown cults. The discovery of the plastic Cult description of the God Apollo, whose presence is known at Patara since the Heredot era and has an important place in the Lycian cult, has provided a new Apollo description in the Hellenistic era sculpture. Discovery of statutes among Patara terra-cottas of Egypt cult origins, such as Isis and Harpokat provides evidence of a cultural exchange. This is also an indication that the historically known EgyptianXI presence in the area was not limited to the military hegemony. The presence of a heroism cult was discovered for the first time in Patara and surrounding areas through the `cavalier` figurines found at the site. Connections to the never before seen Dionysos cult in Patara were also unearthed with the finding of K 39 `child on the turtle` figure. Terra-cottas have a wide usage in the Patara burial tradition as seen by the evidence found in the previously unopened underground room burials. Among the 45 graves that have been found, 8 had previously not been opened and 5 contained terra-cotas, this shows a 62.5 % usage, which is considered quite high. However, due to the continuation of the necropolis excavations, these results can be expected to change.
Collections