Dezenflasyonun maliyetleri ve dezenflasyon politikalarının başarı koşulları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Enflasyon neden olduğu maliyetler itibariyle iktisadi gelişmenin önündeki en büyük engellerden biri olarak kabul edilmektedir. Enflasyon ekonomide belirsizlik yaratarak gerektiği kadar yatırımların yapılmamasına, yapılsa bile üretime katkısı olmayan alanlara yatırımların gitmesine neden olarak uzun vadede fakirleşmeye sebep olmaktadır. Bu yüzden enflasyonun düşürülmesi gerekmektedir. Bu çalışmada amaç dezenflasyon politikalarının başarıya ulaşması için gereken koşulları saptamak ve bu bağlamda hangi maliyetlere katlanılması gerektiğini belirlemektir. Dezenflasyonun başarısı iki tür kazançtan vazgeçmeyi gerektirmektedir. Bunlardan birincisi senyoraj kazançları iken diğeri ise Phillips Eğrisi bağlantılı kazançlardır. Bu kazançlar nedeniyle enflasyonist politikalar izlenmektedir. Eğer bir ülke senyoraj kazançlarından vazgeçerse para arzını kontrol etmiş olacak, böylece enflasyonu kontrol etmiş olacaktır. Phillips Eğrisi bağlamında ise artan işsizlik pahasına enflasyonun düşürülmesi tercih edilerek enflasyonu düşürme konusunda çok kararlı olunduğu belirtilerek enflasyon beklentileri kırılacak ve güven ortamı sağlanacaktır. Güven ortamının sağlanması da dezenflasyon politikasının daha az maliyetlere katlanılarak başarılmasını sağlayacaktır. Dezenflasyon politikası uygulaması sonucu devlet hem senyoraj gelirlerinden mahrum kalmakta, hem de kısa vadede işsizliğin artmasına neden olmaktadır. Ama sonuçta enflasyon düşürülmüş ve gelecek hakkında planlamalar daha rahat yapılabilir hale gelmiş olduğundan uzun vadede ekonomik büyümenin sağlanabildiği bir ortam oluşturulmuş olmaktadır. Dolayısıyla bir ülkede enflasyonun düşürülmesi ve iktisadi gelişmenin sağlanması istemiyor ise dezenflasyon politikasının vazgeçilen senyoraj gelirleri ve artan işsizlik pahasına gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Türkiye'de uygulanan dezenflasyon politikaları değerlendiğinde başarısızlıkla sonuçlandıkları görülmektedir. Otuz yıldır süren enflasyon tek başına bunun bir ispatıdır. Başarısızlık nedenlerinden en önemlisi Türkiye'de parasal ve mali disiplinin bir türlü sağlanamamasıdır. Yapılan ekonometrik çalışmada senyoraj ile bütçe açığı arasında ilişkinin çok kuvvetli olmadığı, ama az da olsa senyoraj yoluyla devletin kendisine gelir sağladığı iiisaptanmıştır. Bunun sebebi olarak son yirmi yılda bütçe açığı finansmanında devletin iç borçlanmaya ağırlık vermesi gösterilebilir. Phillips Eğrisi bağlantılı kazançlara bakıldığında ise son on beş yıllık dönemi kapsayan verilerle yapılan çalışmada geleneksel anlamda Phillips İlişkisine rastlanmamış olup, tam tersi yönde işleyen bir ilişki bulunmuştur. Yapılan kısa dönemli analizde anlamlı sonuçlara ulaşılamazken, uzun vadede üretim ile enflasyon oranı arasında ters yönde bir ilişkiye rastlanmıştır. Bu durum, enflasyonun belirsizlik yaratarak geleceğe yönelik yatırımları engellemesi ile açıklanabilir. Bundan dolayı da enflasyonu düşürmeye yönelik politikaların üretimi artırma açısından kararlı bir şekilde uygulanması ülke açısından faydalı olacaktır. IV SUMMARY It is accepted that inflation is the main obstacle to economical development by creating uncertainty and prevents from making adequate investments to certain areas. Furhermore, inflation causes flow of funds to unproductive areas. As a result, inflation creates poverty in long run. For this reason disinflation policies are implemented. The main goal of this study is to detect costs of disinflation and finding out ways to make disinflation policy successful. Success of disinflation policy depends on giving up of two benefits. One of them is seignorage revenues and the other one is increasing employment. As a result of these costs disinflation policies are not imposed properly. Inflation is a monetary phenomenon therefore controling of money supply is a must. Due to this, giving up of seignorage revenues not only controls money supply but also controls inflation. Therefore control of seignorage revenues is the first condition for successful disinflation policy. The other issue we should be interested in is the trade off betweeen employment and inflation. In a disinflation period employment is sacrificed for decreasing inflation. This issue is explained within the frame work of Phillips Curve. Therefore disinflation has employment costs. Successfulness of disinflation policies requires decisiveness. Therefore policy maker should prefer reducing inflation to employment without deviating from his decisive policy. If this is imposed properly the credibility of the policy would increase. Creadibility is one of the most important requirement and determinant of successful disinflation policies. If disinflation policies in Turkey were evaluted nearly all policies would be unsuccessful. Inflation inertia since 70's is clear proof of this failure. In this study two econometric applications are used. One of them is about seignorage in Turkey, the other one is about production, employment trade-off. According to results, it is found that there is no strong relationship between seignorage and budget deficit. According to second application, it is found that there is a negative relationship between production and inflation which means that inflation decreases production. This is mainly explained by entrepreneur's reluctance to long run investments in inflation periods.In conclusion, in disinflation periods, governments not only deprived of seignorage revenue but also deprived of employment. But in the end inflation falls and an enviroment for economic development is established. VI
Collections