Patara sikke basımları ve Patara kazılarından (1989-2001) ele geçen sikkeler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
XM Özet Bugüne kadar Patara kenti sikkeleri hakkında ayrıca bir çalışma yapılmamıştır. Kentin bastırdığı sikkeler, genel kataloglarda ve ilgili kaynakçalarda, Likya sikkeleri içinde incelenmişlerdir. Ayrıca, Patara'da 1989 yılında başlayıp, bugün devam eden bilimsel kazı çalışmalarında ele geçen sikkeler, ilk olarak bu çalışmada incelenip, değerlendirilmişlerdir. Çalışmanın temel amacı, Patara kazılarında ele geçen sikkelerin bilimsel sunumu ve tanıtılması yanında, Patara kentinin sikke basımı hakkında bilinenleri tartışmalı yönleriyle ortaya koymaktır. Böylece, gelecekte yapılacak daha kapsamlı araştırmalara bir temel oluşturulacaktır. Ayrıca, kazılardan elde edilen sikkelerin incelenmesi ile, kentin ticari ilişkileri ve yoğunluğu hakkında fikir edinebilmek ve kazı çalışması yapılan bazı alanlarda stratigrafiye yönelik kronoloji tespit edebilmek amaçlanmıştır, özellikle, mezarlardan in situ ele geçen sikkeler, mezarların kullanıldığı alt ve üst tarihlerin belirlenmesini sağlamıştır. Patara kent sikkeleri, içinde bulunduğu bölgenin sikkelerinden tamamen ayrı incelenemeyeceği için ve kent tarihinin, bölge tarihiyle paralel olması dolayısıyla, çalışmada, Likya coğrafyası, tarihi, gelir kaynakları ve sikkeleri hakkında genel bir bilgi verme gereği duyulmuştur. Patara kent basımları, tıpkı bütün Likya sikkeleri gibi, Dynastik (Klasik) Dönem, Likya Birliği Dönemi ve III. Gordianus Dönemi olmak üzere üç ana başlık altında irdelenmiştir. Dynastik dönemde, üzerinde yer alan Hermes tipiyle özgün olan Patara sikkeleri, ilgili kaynakçalarda, I.Ö. 5. yüzyılın sonlar ı erken 4. yüzyıl arasında tarihlendirilirler. Çalışmada, bazı bilim adamlarının, Likya dynastlarından I. Wekhessere ve Hetruma'nın Patara'da hüküm sürmüş olabilecekleri yönündeki önerileri (sadece nümizmatik verilere dayanarak) ele alınmış ve tartışılmıştır. Likya'da, İ.Ö. 81'de oluştukları ve sikkelerinin I.Ö. 1. yüzyılın ortalarında başladığı düşünülen iki farklı darp bölgesi (Kragos, Masikytos) karşımıza çıkar. Patara, bu bölgesel sikkeler görülene kadar tüm gruplarda (II. ve III.) sikke bastığı halde, Kragos ve Masikytos sikkelerinden oluşan IV. ve V. gruplarda hiç sikke basmamış görünmektedir. Çalışmada, bu sorunun olası cevapları tartışılmış ve çözüm, Kragos ve Masikytos sikkelerinin basım merkezlerini tespit etmekte aranmıştır. Sonuçta, şayet her iki bölge sikkeleri için bir tek merkezi darphane kullanıldı ise, bunun Patara olabileceği, şayet her iki bölge için farklı iki darphane kullanıldı ise (ki bu düşünce daha olası gözükmektedir), Kragos için Patara'nın, Masikytos için Limyra'nın ana darphaneler olabileceği tarihsel ve nümizmatik verilere dayanarak önerilmiştir. III. Gordianus döneminde, Likya'ya sikke basma ayrıcalığının neden tanındığı sorusu üzerine, H. v. Aulock'un tartışması aktarılmış ve bu dönemde Patara kent baskılarında görülen tipler incelenmiştir.XIV Patera 1989 - 2001 kazı sezonlarında yaklaşık 1200 adet sikke ele geçmiştir. Bunların neredeyse temamı bronz sikkelerdir ve büyük çoğunluğu aşın deformasyona uğramışlardır. Bunlardan iyi ve kısmen tanımlanabilir durumda olanlardan 274 adet çalışılmış ve katalog oluşturulmuştur. Toplam 274 adet sikkenin; 4 adeti altın, 50 adeti gümüş, 1 adeti pirinç ve geriye kalanları ise bronz veya bakırdır. Bu çalışmada herhangi bir coğrafi ve kronolojik sınırlandırma yapılmamıştır. Böylece çalışma, İ.Ö. 4. yüzyılın başlarından itibaren İ.S. 12. ve erken 13. yüzyıla kadar sikke örnekleri bulunan bütün dönemleri kapsamıştır. Patera kazılarında, kronolojik olarak hemen her dönemden (Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Islami, 11-13. yy. Latin Feodal sikkeleri) ve çok farklı bölge (Likya, Pamphylia, Pisidia, Karia, Phrygia, Kıbrıs, Makedonia, Fransa, ispanya) veya kentler (Aperlai, Limyra, Patera, Myra, Ksanthos, Telmessos, Kyaneae, Tlos, Perge, Side, Atteleia, Selge, Kibyra, Rhodos, Chartres, Mürsiye.....) tarafından bastırılmış sikke örnekleri ele geçmiştir. Patera kazılarında iki farklı küçük define ele geçmiştir. Define I olarak adlandırdığımız buluntu grubu, toplam 47 adet bronz sikkeden mevcuttur. Sikkelerden, 32 adeti II. Constarrtius (İ.S. 337-361) adına, 1 1 adeti caesar Constantius Gallus (!.S. 351- 354 ) ve 2 adeti de caesar II. Julianus (I.Ö. 355 - 360) adına basılmışlardır. Ayrıca, 1 adeti hatalı basılmıştır ve 1 adeti de aşın deforme olduğu için tanımlanamamıştır. Definedeki sikkelerin hepsi İ.S. 348 - 360 yıllan arasında tarihlendirilmiştir. Define II, 3 adet altın Bizans sikkesi ile 31 adet gümüş feodal sikkeden oluşmaktadır. Altın Bizans sikkelerinden 1 adet histamenon, imparator II. Basileos (Bulgaroktonos) adına basılmıştır ve İ.S. 1005 - 1025 yılları arasında terihlendirilmiştjr. 2 adet çukur (scyphate) histamerton ise, Bizans imparatoru VII. Mikhael (Dukas) adına basılmıştır ve 1071 - 1078 arasında terihlendirilmiştjr. Define içindeki 31 adet gümüş feodal sikkenin; 26 adeti, Fransa'nın Orleanais Bölgesi'nde bir kent olan Chartres'in, kent baskılandın iki adeti üzerinde Charles ismi okunur ve yine Fransa'da eski bir il olan Melle'nin (Poitou idare bölgesinde) baskılandın Öç adeti ise, o dönem Alman imparatorluğu egemenliğindeki Lucca'da (Tbscana bölgesinde önemli bîr kent) basılmıştır. Define II içindeki en erken sikke İ.S. 1005-1025 arasında, en geç sikkeler ise, İ.S. geç 11. yüzyıla tarihlendirilmişlerdir. Define'nin ele geçtiği Liman Hamamı, o dönemde kullanılmaz durumdadır ve en geç kent surlarının dışında kalmakladır. Define'nin hemen yanında iki adet kafatası ele geçmiştir. Belli bir amaçla gömülmediği, zamanla üzerinin dolgu ile kapandığı anlaşılmaktadır. Bu dönemde Likya kıyılarına uğrayan Haçlılar ile taşınmış olmalıdır. Her iki define de tanımlanıp tarihlenmesine rağmen, sikkelerde kaç farklı ön ve arka yüz kalıbı kullanıldığı, tarihsel ardalanları gibi hususları, tez süresi dahilinde ayrıntılı olarak ortaya koymak mümkün olmamıştır. Bunun için, ileri bir tarihte, definelerin ayrıca yayına yönelik çalışılması düşünülmektedir.XV Kazılardan iki adet Islami sikke ele geçmiştir. Bunlardan bir adeti altın dinardır ve H. 548 yılında {M. 1153-1154), ispanya'da müslüman kent devleti olan Mürsiye'de, Melik Muhammed bin Sa'd adına basılmıştır. Bronz olanı ise, yine Mürsiye'de, Mürsiye Hûdlan 6. Meliki Muhammed bin Ebû Câ'fer adına, H. 661-662 yıllarında (M. 1263-1264) basılmıştır. Her iki sikke de, Anadolu'da nadir ele geçen sikkelerdendir ve bu yüzden Patara'da ele geçmeleri önemlidir. O dönem için, Patara ile Mürsiye arasında doğrudan bir ilişki kurmak mümkün değildir. Dolaylı yollardan (belki de ticari) taşınmış sikkelerdir. Bu kadar geniş bir kronolojide ve geniş bir coğrafyadan sikke örneklerinin ele geçmesi, Patara gibi büyük ve önemli bir liman kenti için doğal olmalıdır. Sahip olduğu korunaklı ve büyük limanıyla kent, Akdeniz ticareti ve egemenliği için stratejik bir noktadır. Bu konumunun sağladığı avantajlarla, kentin ticari hayati zannettiğimizden daha hareketli ve yoğun görünmektedir. XVI Summary There has been no specific research on the city coins of Patara up to date. The coins minted by the city were only studied under the general category of Lycian coins in general catalogues and in the relevant bibliographies. However, the coins recovered through the ongoing scientific excavations that began in 1989 has been investigated and evaluated under the coverage of this study for the first time. Besides the scientific presentation and introduction of the coins of Patara, the main objective of this study is to clarify the known facts about the minting of Patara with their contraversial aspects and thus to provide firm grounds for further studies on the subject. Additionally, through this study, establishing an information base on the character and the density of trade relations of the city and establishing a chronological base for the stratigraphy of the excavated areas were also aimed. For instance the coins found in situ in the excavated tombs have provided an upper and lower temporal limits for the use of these graves. As the city coins of Patara cannot be studied separately from the coins of the region and as the history of the city was parallel to the history of the region, generalized information on the geography, history, economy and minting of coins of the territory of Lycia was necessarily included. The city coins of Patara, like all mints of Lycia, were studied under three main categories of Dynastic (Classical), Lycian Confederacy and Gordianus III periods. The Dynastic coins of Patara, which are unique witii tiieir Hermes types, are dated to the end of the 5th C. BC and early 4th C. BC in the relevant literature. The idea of some scholars that Wekhessere I and Hetruma of the Lycian Dynasts were resided in Patara is discussed particularly on the numismatic data. For the minting of the coins of Lycia, there are two main zones (Kragos and Masykitos) which are considered to be established by 81 BC and started functioning by the mid 1st C. BC. However, as the city of Patara seems to mint coins that belong to all groups (II and III), it never seems to strike coins that belong to the groups IV and V of Kragos and Masykitos. The probable answers to this question were sought and locating the mint centers of the coins of Kragos and Masykitos was found to be the most plausible solution. As a result, depending on the numismatic data, if a central mint was used for the coins of these two zones, the city of Patara, or if two different mints were used, Patara as the mint center of Kragos and Limyra as the mint center of Masykitos are proposed, while the latter seems to be more probable. As a response to the question about the reasons that Lycia was given the privilege to stuck coins during the reign of Gordianus III, the discussion of H.v. Aulock was referred and the types that were struck in Patara during this period are studied.XV11 During the excavation seasons of 1989-2001, about 1200 coins were recovered in Patera. Almost all of these are bronze coins and are heavily corroded. Of these, better preserved and more identifiable 274 coins are catalogued and studied. Of these 274 coins, 4 are golden, 50 are silver, 1 is brass, while the rest are bronze or copper. Neither geographical nor chronological limitation was applied for this study. Thus, it covered the coins of all periods from the beginning of the 4th C. BC to 1 3th C. AD. During the excavations at Patera, coins, chronologically from all periods (Classical, Hellenistic, Roman, Byzantian, Islamic, Latin Feudal of 12th and 13th C), and from a diversify of regions (Lycia, Pamphylia, Pisidia, Caria, Phrygia, Cyprus, Macedonia, France, Spain) and cities (Aperlai, Limyra, Patera, Myra, Xanthos, Telmessos, Kyaneae, Tlos, Perge, Side, Ataleia, Selge, Cibyra, Rhodos, Chartres, Murcia...) were recovered. Also, two different hoards were found during the excavations. The group of finds, referred to as Hoard I, consists of 47 bronze coins. Among these, 32 during the of Constantius II (337-361), 11 during the reign of caesar Constantius Gallus (351-354), and 2 during the reign of Caesar Julianus II were struck. One of them was defected and another was unidentifiable. All coins of the hoard are dated to 348-360. Hoard II consists of 3 golden Byzantine and 31 silver Feudal coins. Of the golden coins, 1 histamenon was struck during the reign of emperor Basieleos II (Bulgaroktonon) and is dated to 1005- 1025. The other two concave (scyphate) histemenon were struck during the reign of Michael IV (Ducas) and are dated to 1071-1078. Among the 31 feudal coins of the hoard, 26 are the mints of the city of Chartres in the Orleanais Region in France. Two of them bear the name of Charles and were minted in the old city of Melle (in Poitou) in France. Three other were struck in Lucca (an important city in Toscana), which was under the rule of Germany. The earliest coin of the hoard was dated to 1005-1025, while the latest ones date from the late 1 1th C. The Harbor Batfi, where this hoard was found, was out of use and lying out of the later fortifications at that time. Two skulls found nearby the hoard were covered with natural fill and were not intentionally buried. They must have been brought by the Crusaders sailing along the Lycian shore. While both hoards were identified and dated, due to the time limitation of the study it could not be possible to find out the number of different molds applied to front and back sides of the coins and explain their historical background. Also, two Islamic coins were found during the excavations. First of these is a gold coin (dinar) and it was struck during the reign of Muhammad ibn Sa'd (Rey Lope) who was 3th Amir of Murcia in Spain, and is dated to 548 H. / 1153-1154 AD. Second coin is a copper coin and it was struck duringxvm the reign of Muhammad ibn Âbû Câ 'fer who was 6th Amir of Hûds in Murcia, and is dated to 661-662 H. /1 263-1 264 AD. It should be quite natural to find such diversity of coins in an important and large harbor city like Patara. With its huge and sheltered harbor, the city was definitely a strategic location for the maritime trade and control in Mediterranean. With these geographical advantages, the trade life of the city should have been denser that we could imagine.
Collections