Klasik dönem Lykia mezar ikonografisinde kadın
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET `Klasik Dönem Lykia Mezar İkonografisinde Kadın` başlıklı tez çalışması, mezar kabartmalarında kadın figürlerinin ortaya çıkışında gözlemlenen ikonografîk çeşitliliğin ele alınıp, elde edilen veriler ışığında kadının toplumsal statüsünün sorgulandığı bir araştırmadır. Aynı zamanda elde edilecek bulgular, Lykia'nın anaerkil sorununa, şimdiye kadar değinilmemiş ve eksikliği hissedilen arkeolojik bir bakış açısı da sunacaktır. Bu bağlamda, klasik dönem mezar kabartmalarında kadm figürlerinin yer aldığı örnekler bir araya toplanmış ve bir katalog oluşturma yoluna gidilmiştir. Katalog içeriğinde bir takım sınırlandırmaların gerekliliğinden dolayı, daha çok kadının dünyevi vasıflarının ön planda olduğu ailesel anlatımları içeren eserler tercih edilmiştir. Trysa Heroonu ve Harpyler Anıtı gibi bir grup eser ise, taşıdıkları mitolojik, dinsel ve politik içeriklerinden, çalışma konseptine uymadığı düşünüldüğünden, yeri geldiğinde karşılaştırmalar ve örneklemelerde kullanılması kaydıyla katalog kapsamından çıkartılmıştır. Söz konusu eserler üzerinde yapılan çalışmalar neticesinde, kadının betimleme konumu ve varyasyon zenginliğini vurgulamak amacıyla öncelikle bir tipoloji oluşturulmuştur. İkonografîk çalışma kapsamında ise, kadının betimleme grubuna dahil edilmesi ve onun kimliği üzerinde durularak, benzer örneklerle karşılaştırma yoluna gidilmiş ve özellikle sahnede söz konusu olabilecek yerel örgeler saptanmaya çalışılmıştır. Ortaya çıkan sonuca göre, Lykia mezar kabartmalarında kadm figürlerinin yer aldığı ikonografîk anlatımların geniş bir coğrafyada, birbirinden farklı bir çok medeniyet tarafından tercih edildiği anlaşılmıştır. Zengin karşılaştırma olanakları sunan bu örnekler vasıtasıyla, kadm figürlerinin kimliklerinin saptanmasında çoğu zaman zorluk yaşanmamıştır. Söz konusu kabartmalarda göze çarpan ilk karakter, her zaman için ön planda olan mezar sahibi erkektir. Bunu takip eden ikinci karakter ise, ikonografîk anlatım içinde farklı vurgularla ön plana çıkartılmaya çalışılan mezar sahibinin eşidir. Bu kadm, chiton ve himationdan oluşan kıyafetine sıkı sıkıya bürünmüştür ve başı da örtülüdür. Bir çok örnekte kadm anakalypsis gestusu duruşunda verilmiştir. Ziyafet sahnelerinde kadm oturur vaziyette betimlenmiş olup, asaletin göstergesi sayılabilecek tarzda, ayaklar bir sehpanın üzerine uzatılmıştır. Kabartmaların çoğunda kadm bir veya daha fazla figür tarafından kuşatılmıştır. Bunların içerisinde kadm ile yakın ilişkisi gözlemlenen küçük çocuk ve genç yaştaki figürler, genel olarak kadının çocuğu olarak değerlendirilir. Biraz daha mesafeli ve uzakta duran kadm figürleri ise, yakın akraba veya hizmetli olarak tanımlanabilir.VI Erkeğin kabartmalar üzerinde ikonografik zenginlik içinde savaşçı, avcı, sporcu, yönetici ve Heros kimliği ile devamlı ön planda kalarak vurgulanmışlığma rağmen, kadın kimliğinin yalnızca ailevi sahnelerde karşımıza çıkması ve de bu sahnelerde, ancak bir eş ve çocuklarının anası şeklinde betimlenmesi, antik yazarların anaerkil yapıya işaret eden aktarımları ile çelişmesi açısından oldukça düşündürücüdür. Oysa kabartmalar, kadm erkine değil, erkek erkine dair bulgular sunmaktadırlar. Mezar anıtlarında kullanılan ikonografik anlatımların etkileşim ve kökenleri hakkında da sorunlar tespit edilmiştir. Lykia mezar kabartmaları ikonografisi ilk bakışta, büyük oranda Batı Anadolu ve Yunanistan örnekleri ile paralellik göstermektedir. Bununla birlikte, sahnede oturan kadm figürünün her zaman sağda konumlanışı ve ziyafete dahil edilmemesi gibi, Anadolu-Pers sanatıyla ortak bazı örgeleri de bünyesinde barındırır. Ancak, söz konusu bu öğelerin tümü, Akurgal'ın da vurguladığı gibi, büyük oranda Geç Hitit sanatından bilinmektedir. Klineli ziyafet sahnelerinin şablonu ise, farklı aracılarla Asur'dan alınmıştır. Sonuç olarak, Lykia mezar kabartmaları, özde doğulu bir ikonografiye sahip olmakla birlikte, bir çoğunun sanatçısının yine ikonografisi büyük oranda Doğu sanatından köklenen ve bunu kendi sanatında harmanlayan îonialı usta oluşu, Lykia sanatının îon ve dolayısıyla da Yunan kabul edilen sanatının özelliklerini yansıtıyor izlenimi doğmasına sebep olmaktadır. vıı SUMMARY This study entitled, `The woman in Lycian tomb iconography throughout the Classical period`, is research that examines the depictions of women on Lycian tomb reliefs to understand the social status of woman in the region during this period. This iconographic study, in the light of the archaeological material, is also helpful in illuminating the question of a Lycian `matriarchal society`, which was mentioned in various ancient sources. With this aim, in this study all the reliefs that have been dated to the Classical period were assembled into a catalogue. While preparing the catalogue, to make clear the status of woman in Lycian society, particularly those family representations including women have been selected. Since the subject matter of the reliefs on the Heroon of Trysa or those of the Harpy Monument are rather more concerned with mythological or religious subjects, they are not considered, however, in some circumstances they used as comparative, related material. The catalogue is ordered into typological divisions and the various poses of the women are commented upon in different ways. While putting this material into typological order, this study especially focused on establishing the regional features of Lycian tomb iconography. As a result, it was seen that women in the iconography of the Lycian tombs present us with very similar typologies to neighboring cultures and geographies. As the theme has so much comparative materials from other regions, identifying the figures in the Lycian representations did not present much that was obscure. On the reliefs it is very obvious that the man was the tomb owner and is portrayed as the most significant character, on the other hand, the secondary character is the woman. On these reliefs the woman is always seen wearing a chiton and a himation, which she wraps around herself and covers her head. In most symposium representations women are represented in the anakalypsis pose; she sits and puts her feet upon her status symbol, the diphros. She seems usually to be placed in close connection to the other figures such as an infant or teenage children, which are probably her own children; the other figures, placed a little way away from that woman, should be depictions of other family members or of the servants. When the matriarchal society mentioned by ancient authors' concerning Lycia is considered, the themes of these tomb monuments show us a greater variety. A woman takes her place only in scenes depicting family life; the depictions of the man on the other hand were provided in considerable iconographic variety. Man was depicted as a sportsman, a warrior, a hunter, an administrator or a hero.vııı The themes and representations depicted in Lycian tomb iconography seem generally to parallel those of western Anatolian and of Greek iconography. However, through the placing of the woman on the right during the symposium, in a somewhat isolated way, a clear link is established to the Anatolian-Persian tradition. Most of the themes, as has already been mentioned by Akurgal, originally derive from Neo-Hittite art. However, the origin of the symposium scene with the kline, on the other hand, belongs to the tradition of Assyrian art. In consequence, the iconography of the Lycian funerary reliefs derives from eastern art however, since the manner and the style of Lycian sculptors are mostly close to the Ionic tradition, the art of Lycia seems influenced by Ionian or Greek art.
Collections