İktidarın nesnesi olarak beden
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Düşünce tarihi boyunca felsefi bir zeminde ruhun karşısına konularak ötekileştirilen beden, 1980'lerden sonra postmodern kuramların etkisiyle sosyal teori içinde her geçen gün önem kazanan konulardan biri haline gelmeye başlamıştır. Beden sadece felsefi bir zeminde değil, sosyolojik bir zeminde de tartışılmaya açılmıştır. Bu çalışmanın amacı; bedeni tartışmaya açan ve toplumsalın içine sokan kuramsal yapıların analizini vermek ve bu analiz sürecinde bedeni iktidar ilişkileriyle ele almaktır.Bedenin tarihi onun baskı altına alınmasının, denetlenmesinin tarihidir. Bu bağlamda çalışmanın merkezinde bedenin çeşitli iktidar türleri ile olan ilişkisi yer almaktadır. Bedenin denetlenmesinde, gözetlenmesinde, kontrol altında tutulmasında, cezalandırılmasında, üretilmesinde birçok güç odağı söz sahibi olmakta, bunlar çoğu zaman dini, siyasal ve ideolojik düzen tarafından yürütülmektedir. Fakat modern dönemle birlikte iktidar-beden ilişkisi farklı bir boyutta tartışılmaktadır. Bu dönemde beden, üzerinde her türlü faaliyetin yürütüleceği proje olarak ele alınıp, yeniden inşasına girişilmiştir. Foucault'nun deyimiyle bu dönemde iktidardan değil, iktidarlardan bahsetmek gereklidir. Siyasi iktidarın yanı sıra kurumlar, hâkim sınıflar, ideolojik aygıtlar, ekonomik örgütler gibi çok sayıda güç odağı, bireylerin bedenleri üzerinde söz sahibi olarak, onu kontrol altında tutmaya, disipline etmeye çalışmıştır. Bu dönemde sadece bireyin bedeni merkezi bir öneme sahip olmayıp, aynı zamanda nüfusların bedeni de iktidarın varlığı için önemli bir öğe haline gelmektedir. Biyo-politikanın merkezinde nüfusların yeniden üretilmesi yer alır ve nüfusların yeniden üretilmesi cinsellik söylemi etrafında gerçekleşir.İktidar-beden ikilisini tek başına ele almak iktidarın cinsiyetini göz ardı etmek anlamını taşır. Dolayısıyla iktidar-beden-cinsiyet konularını birbiriyle ilişkili içinde ele almak, iktidarın cinsiyetini çözümlemek açısından önemlidir. Kadın bedeni en çok iktidara konu olan bedendir, çünkü bu beden yoksunlukla tanımlanan bir bedendir. Bu tanım, bedenin temsil sorununu beraberinde getirmektedir. Kadın bedenine ilişkin sorunsallar, Batı düşünce tarihi boyunca tartışılmış, nitekim bu tartışma psikanalitik kuramlara da taşınmıştır. Freudçu psikanalitik gelenek kadın bedenini eksiklikle tanımlayarak, eril iktidarın meşruluğunu sağlamaktaydı. Dolayısıyla bu çalışmada, iktidarın cinsiyetini oluşturan psikanalitik kurama yer verilerek, iktidarın farklı biçimleri üzerinde durmak amaçlanmaktadır. The Body as an object of Power: The body, which has been subjected as the ?other? by being placed contrary to the soul on a philosophical ground, has increasingly been a significant subject within social theory through the influences of the postmodern theories after the 1980s. The body, as a subject, had been discussed not only in the philosophical field but in the sociological field as well. The aim of this study is to provide an analysis of the theories through which the body turned out being a subject of discussion and involve it in the societal and further, to handle the body along with the power relations within that process of analysis.The history of the body is the history its being controlled and repressed. The relation of the body, in this context, with various power forms takes a central position of this study. Many centers of power play a role in the observation, controlling, punishment as well as the production of the body and these are, in general, executed by religious, political and ideological systems. The relation between power and the body, however, is being discussed on a different dimension along with the modern age. The reconstruction of the body was attempted in this age by perceiving it as a project on which every activity could be performed. As Foucault suggests, in this period it is necessary to consider powers rather than only one power. Besides political power, many centers of power such as institutions, dominant classes, ideological instruments, economical organizations have sought to control the body and to discipline it by dominating the bodies of individuals. In this age, not only the body of the individual is centrally significant but the body of the population becomes a significant element for the existence of power. The reproduction of population takes a central place in bio-politics and the reproduction of population occurs around the discourse of sexuality.To deal with the binary of power ? body as an isolated subject would be denying the sex of power. Dealing with power ? body ? sex with their relations to each other, in this context, is significant in terms of analyzing the sex of power. The body of the woman is the body which is the most frequent issue of power because that body is defined by deprivation. The problems concerning the body of the woman has been discussed throughout the history of Western thought and this discussion has been an important part of psychoanalytic theories as well. The Freudian psychoanalytic tradition ensures masculine dominance by defining the woman body by deprivation. Therefore, the aim of this study is to focus on various forms of power by taking into account the psychoanalytic theory constituting the sex of power.
Collections