Türkiye`de 1960 sonrası öğretmen sendikacılığı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dünyanın her yöresinde egemenlik hakkını kullananlar özellikle geçimini emeği karşılığı sağlayanların haklarını tanımakta son derece kıskanç davranmışlardır. İşçiler uzun ve zorlu savaşımlar sonunda çalışma yaşamlarına ilişkin önemli haklar kazanabilmişlerdir. Devletin egemenlik hakkının kullanımının delege edildiği kamu görevlileri ise işçilere göre daha şanssız bir sonla karşılaşmışlar ve birçok ülkede çalışma koşullarını birlikte belirleme ve özgür sendikalar kurma hakkına ya hiç sahip olamamışlar ya da yeterli haklar elde edememişlerdir (Ünsal,1999).II. Dünya savaşı tek partili rejimlerden çok partili sisteme geçilmesi üzerinde etkili olmuş 1945 yılında kurulan ilk partinin ardından çeşitli görüşlerde çok sayıda parti siyasi hayata katılmıştır. Bu partilerden 7.1.1946 yılında kurulan Demokrat Parti 1960 yılına kadar Türk siyasi hayatını ve sendika hareketini etkilemiştir (Sencer, 1971).Çok partili sisteme geçilmesinin ardından cemiyetler yasasında değişiklik yapılması zorunlu hale gelmiş 1946'da cemiyet kurma yasağı kaldırılmıştır. İlk sendikalar yasası 20.2.1947 tarihinde 5018 sayılı Sendikalar Yasası ile yürürlüğe girmiştir. Serbestlik ve gönüllülük esasını, pozitif ve negatif sendika özgürlüğünü benimseyen yasa sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkını sadece 3008 sayılı İş yasasında tanımı yapılmış işçi ve işverenlere tanımıştır. Bu nedenle sadece bedenen çalışması fikren çalışmasına üstün sayılanlar sendika kurma ve sendikaya üye olma hakkından yararlandırılmıştır (Çelik, 1979). Bu süreçte memurların sendikaya üyeliğinden hiçbir şekilde söz edilmemiştir.Çağdaş bir toplum olmanın gereği çağdaş hukuk kurallarına göre yönetilen bir düzen kurmaktır. Bir hukuk devletinde ilk göstergelerden birisi ülke çalışanlarının çalışma koşullarını belirleme, örgütlenme ve katılım sürecine dahil olmasıdır.1960'lı yıllara kadar kamu görevlileri devletin kişiliğini temsil ettiği düşüncesiyle örgütlenememiş ve bu konuda hiçbir yasal düzenleme yapılamamıştır. İlk defa 1961 anayasası ile memur sendikacılığının yasal dayanağı oluşmuştur. Ancak 1971 yılında tekrar geri alınan bu hak memurların uzun ve zorlu bir sürece girmelerine ve bu haklarını tekrar kazanabilme çabası içine girmelerine neden olmuştur.1961 anayasasından günümüze kadar memur sendikacılığı değişik yasa ve yönetmeliklerle düzenlenmeye çalışılmış, uluslar arası sözleşmeler imza edilmiş ancak halen Türkiye kamu çalışanlarının birçoğu sendikal hareket içinde yer alamamıştır.Bu araştırma ile 1960'tan günümüze Türkiye'de memur ve özelinde öğretmen sendikalarının tarihsel gelişimi ve değişimini, sendikaları olumlu ya da olumsuz etkileyen ülke içi ve ülke dışı etmenleri göz önüne sermeye, yasal düzenlemeler ve uygulanabilme durumu hakkında ilgililerde bir bakış açısı oluşturulmaya ve öneriler sunmaya çalışılacaktır. Instutions which got sovereignty all over the world, behaved jealous to respect the rights of people especially who earn their living by working. Workers gained important rights about their labour life after long and hard struggles. However, civil servants who are under the state sovereignty faced a less lucky end compared to labourers. In many countries, they neither couldn?t get the rights of determining the working situations together and founding free labour unions nor even couldn?t have enough rights ( Ünsal, 1999).World war II affected the change from mono-party regimes to multi-party regimes. After the first party, which was founded in 1945, many parties with different political views entered the political life. Among these parties Democrat Party, which was founded on 7th January, 1946, affected Turkish political life and labour union movement until 1960 (Sencer, 1971).After entering the multi-party political life, it was unavoidable to change the associations law. In 1946, the prohibition on founding associations was abolished. The first labour unions law came into operation with 5018th Labour Unions Law on 20th February, 1947. This law which adopted the base of unconstrainedness and willingness, and positive and negative labour union freedom, gave the right of foundation of union and being a member to labourers and employers who were identified only in 3008 numbered law. For this reason, labourers who work physically accepted superior to labourers who work mentally were benefited from the right of founding a labour union and being a member (Çelik, 1979). In this period, the membership of civil servants to a union wasn?t mentioned by no means.A modern society requires to establish a system which is leaded by modern laws. In a law state, one of the first indicators is labourers? joining to regulate the labour conditions, to be organized and to join the progress. Until 1960s, civil servants couldn?t be organized because they present the state and any regulations couldn?t be done about it. In 1961 Constitution, for the first time the legal base of union for civil servants was formed. However, this right was withdrawn in 1971 and it caused civil servants to go into a long and hard progress and to struggle to get back their rights. From 1961 till present unions for civil servants have been arranged with different laws and regulations. International agreements have been signed but in Turkey, most of the civil servants couldn?t be in this progress.With this research, the historical development and variations of unions for civil servantsespecially unions for teachers from 1960 till present will be examined. The internal andexternal factors affected unions will be envisioned. A point of view about the regulations and the conditions of applications will be arise for authorities and suggestions will be presented.
Collections