Heidegger`in batı metafiziğine yönelik tedirginliği ve modern özne eleştirisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Heidegger'e göre klasik özne, Varlık'a sadece teorik bilme edimiyle yönelen, dolayısıyla kendini de eksik ve yanlış yorumlayan bir öznedir. Heidegger'in özneye yönelik eleştirisi, batı felsefesinin Platon'la başlayan, oluş sorusunun hak ettiği derinliği görmezden gelen, epistemolojik bir kesinlik arayan, bu nedenle de bağlamdan kopan bir metafizik düşüncede buluşan geleneksel programı hedef alır. Heidegger'e göre batı felsefesinin, Varlık'ı bir bütün olarak ve akış halinde kavramaktan uzak, epistemolojik kesinliklere tutturmak isteyen tavrı ve bu nedenle kaçınılmaz olarak bağlamdan kopuk bir izlekte seyretmesi temel bir hatadır. Dolayısıyla, kendimiz ve dünya hakkındaki kavrayışımızın da hatalı olarak belirlenmesine yol açar. Bu bağlamda, tüm felsefi sorunlar, esaslı bir ontolojik açılımla yeniden ele alınmaya ihtiyaç duymaktadır. Bu, Heidegger'in tüm felsefesine ağırlığını koyan temel argüman (fundemental ontoloji) olup, onun modern özne değerlendirmesinin de karakteridir. Bu çalışmada, öncelikle geleneksel metafiziğin özne algılayışına yönelik Heidegger'ci eleştiri, ardından da bu eleştiriyi olanaklı kılan temel gerekçeler araştırılacaktır. Sonuç olarak, Heidegger'in modern özne eleştirisi ve Dasein kavrayışı ile, modern özneyi alt etme projesinin başarılı olduğu iddiası ve buna karşılık Heidegger'in yeni bir özne anlayışı geliştirdiği iddiası karşılaştırılarak tartışılacaktır. In Heidegger?s thought, modern subject grasps Being through knowing, which is solely a theoretical act, and his self-understanding, therefore, is deficient and inaccurate. Heidegger?s critique of subjectivity targets traditional Western philosophy beginning with Plato that underestimates the depth of the question of Being in favour of epistemological certitude, hence, produces non-contextual metaphysical thinking. Traditional posture of philosophy, inevitably, bears a fundamental failure by seeking to define Being on the basis of non-contextual epistemological certainties, instead of grasping it as a holistic occurrence. Consequently, both our self understanding and the comprehension about the world are determined inaccurately by this fundamental failure. Therefore, it is necessary to evaluate all the philosophical questions with a deconstructive ontological approach. This, as Heidegger puts it ?fundamental ontology?, is the main argument of his philosophy, and it also shapes his critique of subjectivity. In this work, primarily, the perception of subjectivity of the traditional metaphysics will be described in the light of Heideggerean critique. Following will be the explication of the fundamental justifications which enables the critique. Consequently, the claims; whether Heidegger?s critique of subjectivity together with his conception of Dasein is succesful to overcome the idea of the subject or he has only managed to bring about a new conception of the same issue, will be discussed comperatively.
Collections