Medeni Usul Hukukunda şahit ile ispat edilebilecek haller
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, ileri sürdüğü bu vakıanın varlığını ispat etmekle yükümlüdür. Vakıanın varlığı noktasında hâkimi inandırma faaliyeti içinde bulunan tarafın hangi delilleri kullanabileceğinin belirlenmesi ise ispatın sonuca ulaşması için önemlidir. Bu açıdan HUMK, hukuki işlemleri ve hukuki fiilleri ayrı ispat sistemlerine tabi tutmuştur. Kural olarak, hukuki işlemler kesin delillerle ispatlanabilirken, hukuki fiiller her türlü delille ispatlanabilir. Ancak HUMK, hukuki işlemlerin, senede bağlanmasında maddi veya manevi bir imkânsızlığın bulunması halinde hukuki işlemlerin de şahitle ispatına izin vermiştir. Çalışmamızın özünü de kesin delillerle ispat kuralının kapsamına girmeyen diğer bir ifadeyle her türlü delille ispat edilebilecek hukuki fiiller ve hukuki işlemler oluşturmaktadır.Çalışmamızın birinci bölümünde, ispat kavramı, ispat yükü, ispat türleri ve ispat ölçüsü genel hatlarıyla incelendikten sonra kesin deliller ve takdiri deliller ayrı ayrı irdelenmiş daha sonra delillerin hâkim tarafından nasıl değerlendirileceği çalışmamızla bağlantılı olarak incelenmeye çalışılmıştır.İkinci bölümde, tarafların en çok başvurdukları ve en önemli takdiri delil olan şahit delili ayrıntılı olarak vurgulandıktan sonra şahitlik yapma zorunluluğu, bu zorunluluğun istisnaları ve yeminsiz dinlenecek kişiler incelenmiş, son olarak da şahit delilinin hâkim tarafından nasıl değerlendirileceği irdelenmiştir.Üçüncü ve çalışmamızın esasını oluşturan son bölümde ise medeni usul hukukunda şahitle ispat edilebilen haller, hukuki işlemler ve hukuki fiiller için ayrı ayrı ele alınmıştır. Bu anlamda birinci bölümde, hukuki işlem ve hukuki işlem benzeri fiil kavramı incelendikten sonra, bu vakıaların tabi oldukları senetle ispat ve senede karşı senetle ispat kuralları üzerinde durulmuş daha sonra bu kuralların istisnalarının irdelenmesi yoluyla hukuki işlemlerin şahitle ispat edilebildiği haller belirlenmiştir. İkinci bölümde ise hukuki fiil kavramı, hukuki işlemlerle olan ilişkisi ile birlikte değerlendirildikten sonra uygulamada en çok karşılaşılan ve tartışmalara konu olmuş hukuki fiil örnekleri üzerinde durulmuştur. A party that derives rights from a fact in favor of itself is liable to prove the subsistence of the fact it asserts. It is important for the conclusion of the proof to determine what evidence can be used by the party trying to convince the judge with the subsistence of the fact. In this respect, HUMK subject legal transactions and legal acts to separate proof regimes. As a rule, while legal transactions can be proven by conclusive evidence, legal acts can be proven by any kind of evidence. However, in case of a material or immaterial impossibility in binding legal transactions with deed, HUMK allows for the proof of also legal transactions with witness. The essence of our study is formed by legal acts and legal transactions which are not included in the scope of the rule of proof by conlusive evidence, in other words, are provable by any kind of evidence.In the first chapter of our study, after analyzing the concept of proof, burden of proof, kinds of proof and extent of proof in general terms, conclusive evidence and arbitrary evidence are individually examined and then, it is tried to analyze how the evidence shall be assessed by the judge in connection with our study.In the second chapter, after the proof of witness which parties most often apply to and which is the most important arbitrary evidence is emphasized in detail, the obligation of witnessing, the exceptions of this obligation and persons to be heard without oath are analyzed and finally, how the evidence of witness shall be assessed by the judge is addressed.In the third chapter that forms the essence of our study, cases that can be proven by witness in law of civil procedure are individually discussed for legal transactions and legal acts. In this sense, after analyzing legal transactions and acts similar to legal transactions, rules of proof with deed and proof with deed vs. deed which these facts are subject to are emphasized and then, by way of examining the exceptions for these rules, the cases where legal transactions can be proven by witness in the first chapter. In the second chapter, after evaluating the concept of legal act along with its relationship with legal transactions, samples of legal acts which are most frequently met in practice and have been the subject of discussions are emphasized.
Collections