17 no`lu Antalya Şer`iyye Sicili`nin transkripsiyonu ve değerlendirilmesi 1297-1300 (m. 1879-1883)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Antalya'nın 1879-1883 yılları arasındaki idarî, ekonomik ve sosyo-kültürel yapısının incelenip değerlendirildiği bu çalışmada temel kaynak olarak XVII numaralı Antalya şer'iyye sicil defterinden yararlanılmıştır.XIX. yüzyıl sonları, Osmanlı Devleti için dış siyasette dengelerin çoktandır aleyhine dönmüş olduğu bir dönemdir. Dışarıda, dünya siyasetinin eksenindeki değişim, devleti, içinde bulunduğu ve hemen her alandaki bozulma ve gerileme ile birlikte mutlak bir çözülüşe doğru çekerken, içeride ise Osmanlı yönetici erki, Tanzimat döneminden itibaren radikal girişimlerle bu gidişata çareler aramaktadır.1879-1883 yılları Antalya'sı, Tanzimat'la başlayan bu köklü değişimin izlerini pek çok yönüyle taşıyan Osmanlı şehirlerindendir. Diğer yandan, kullanılan eşya isimlerinden, kişi lakaplarına ve yerleşim bölgelerinin isimlerine dek hemen her alanda izleri görülen konar-göçer yörük kültürü, Orta Asya kültür mirasını da hala dirençle koruduğunun en açık delilidir. In this dissertation, which reviews and evaluates the administrative, economic and socio-cultural structure of Antalya city between the years of 1879?1883, Antalya şer?iyye sicil defteri (Courtl Registry Book) nr. XVII has been utilized as main source.Late XIX Century was a period when foreign political balances had already counted against Ottoman Empire. Whereas the shift in world politics externally along with disruption and recession the Empire had been undergoing in almost every field was pulling it towards an absolute dissolution, the Ottoman ruling power internally had been seeking remedies for this situation through radical efforts since the Tanzimat Reform Era.Antalya of the years of 1879?1883 is among the Ottoman cities which, in many aspects, bear traces of this dramatic change having initiated with the Tanzimat Era. On the other hand, nomadic-yoruk culture of which traces are visible almost in every aspect of life including names of objects, sobriquets and names of residential areas, are the most striking evidence that Central Asian cultural heritage was still resistibly conserved.
Collections