Böbrek amiloidozisinde serum alfa-1-antitripsin ve immünoglobulin düzeyleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışma A.Ü. Tıp Fakültesi iç Hastalıkları Klini ği' ne yatan ve perkütan böbrek iğne biyopsisi ile amiloidozis tanısı konan 24 hasta üzerinde yapılmıştır. Çalışmayı oluş- turan olguların 5' i primer, 8' i sekonder ve 11' i ailevi ak- deniz hummasına bağlı amiloidozis olgularıdır. Hasta grubu ayrıca, nefrotik sendrom bulguları ve toksik madde retansiyonu göstermeyen izole proteinürili 9, üre ve kreatinin düzeyi normal olan nefrotiktsendromlu 7 ve üre ve kreatinin düzeyi yüksek olan kronik böbrek yetmezlik- li 8 olguluk 3 gruba ayrıldı. Tüm hasta grubunda ve hasta lığın gelişme dönemlerine göre ayrılan bu üç grupta serum Alfa-1-Antitripsin (A-l-AT) ve immünglobulurin (IgG, IgA, IgM) düzeyleri ve ortalamaları hesaplanarak kont rol grubu ile ve birbirleri ile karşılaştırıldı. Tüm hasta grubunu oluşturan 24 olgudan 9' unda A-l-AT düzeyi normalden yüksek (% 37.5), ll'inde normal (% 45.8) ve 4 'ünde normalden düşük (% 16.7) bulundu. Serum A-l-AT ortalamaları bakımından, tüm hasta grubu ile kontrol grubu arasındaki farkın istatistiki bakımdan an lamsız olduğu saptandı. Serum IgG ortalamaları bakımından, tüm hasta grubu ile kontrol grubu arasındaki farkların istatistiki bakımdan önemli-31- olduğu, hasta grubunda IgG düzeyinin anlamlı derecede düşük olduğu saptandı. IgA ve IgM ortalamaları bakımından anlamlı bir fark bulunmadı. Ailevi akdeniz hummasına bağlı amiloidozis grubunda, A-l-AT ortalaması kontrol grubuna göre istatistik! bakımdan anlamlı derecede yüksek bulundu. Fakat gruplar arası karşı laştırmada serum A-l-AT g IgG,, IgA ve IgM düzeylerinin, primer, sekonder ve ailevi akdeniz hummasına bağlı amiloidoz olgula rının ayrıcı tanısında anlamlı bir rolü olmadığı saptandı. Semptömsuz proteinürili hasta grubunda serum A-l-AT orta laması gerek kontrol, gerekse nefrotik sendromlu ve toksik madde retansiyonu olan hasta gruplarına göre istatistik! ba kımdan anlamlı derecede yüksek bulundu. Bu nedenle serum A-l-AT düzeyinin, hastalığın erken döneminde parankimayı proteolitik harabiyetten koruyucu bir fizyolojik globulin olarak yükselebileceği ve bu olgularda hipertansiyon geliş memesine katkısı olabileceği düşünüldü. Klinikte, böbrek amiloidoz isli olgularda serum A-l-AT ve immunoglobulin dü zeyi ölçümünün hastanın prognozunu gösterebilmesi ve hasta lığın gelişim sürecinin evresini belirtmesi açısından fay dalı olabileceği kanısına varıldı.
Collections