Show simple item record

dc.contributor.authorSaridoğan, Kenan
dc.date.accessioned2020-12-30T09:23:17Z
dc.date.available2020-12-30T09:23:17Z
dc.date.submitted1982
dc.date.issued2018-08-06
dc.identifier.urihttps://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/510428
dc.description.abstract79 gerekse açık redüksiyon-internal fiksasyon yöntemleriyle kırığı emin bir şekilde stabilize edip, hastayı en kısa zaman da taburcu edebiliriz. Açık redüksiyonda, percutaneous çivi lemeye oranla daha fazla enfeksiyon şansının olması, yaranın takip edilme zorunluğu, meydana getireceği skatris percutaneous çivilemeyi dahatercih edilir bir metod yapmaktadır. Ancak, percutaneous çivilemede başarılı olunabilmesi için kapalı redüksiyonun ideale yakın olması gerekmektedir. Aksi olursa Kirschner telleriyle korlemesine yapılan fiksasyonun zor ola cağı açıktır. Aynızamanda epikondilleri gereğinden fazla leze etmek durumunda da kalınabilinir. Bu nedenle geç olgu larda veya kapalı redüksiyonu başarılamamış olgularda açık redüksiyon tercih edilmelidir. Percutaneous çivileme yaparken N. ulnarisinde iç epikondilin hemen arkasında olduğunu unut mamak gerekir. Tekniğine uygun yapılan percutaneous çivileme herhangi bir zorluk çıkarmamaktadır. ÖZET 1-31.3.1981 ile 25.12.1982 tarihleri arasında kliniğimize başvuran 0-15 yaş arasında, kaymış suprakondiler kırığı olan 22 olgunun 14'üne kapalıredüksiyon percutaneous çivileme, 8 'ine açık redüksiyon internal fiksasyon uygulanmıştır. 2- Her iki gruptada vasküler komplikasyona rastlanmamıştır. 1 olgu dışında post operatif sinir- lezyonu görülmemiştir. (Açık redüksiyon. yapılan 1 olguda nostoperatif N. radialis lezyonu saptanmıştır).80 3- Her iki metodda kırık stabilize edildiğinden, dirseği arzu edilen açıklıkta immobilize etmek olanağı vardır. 4- Hiçbir olguda enfeksiyon görülmemiştir. 5- Percutaneous çivileme sayesinde, aynı tarafta radius alt uç epifiz ayrılması daha kolay bir şekilde tedavi edil miştir. 6- Her iki metodda klinikte kalma süreleri kısa olmakla be raber, percutaneous çivilemede bu süre daha kısadır (3 gün). 7- Klinik olarak hiiçbir olguda cubitus varusa rastlanmamıştır. 8- Taşıma açısı değişikliği ve hareket kısıtlılığı bakımın dan kapalı redüksiyon-percutaneous. çivilemede daha başarılı sonuçlar alınmıştır.
dc.description.abstracten_US
dc.languageTurkish
dc.language.isotr
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccess
dc.rightsAttribution 4.0 United Statestr_TR
dc.rights.urihttps://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.subjectOrtopedi ve Travmatolojitr_TR
dc.subjectOrthopedics and Traumatologyen_US
dc.titleÇocukların humerus suprakondiler kırıklarında uygulanan iki ayrı tedavi yönteminin kıyaslanması
dc.typedoctoralThesis
dc.date.updated2018-08-06
dc.contributor.departmentOrtopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
dc.identifier.yokid199527
dc.publisher.instituteTıp Fakültesi
dc.publisher.universityANKARA ÜNİVERSİTESİ
dc.type.submedicineThesis
dc.identifier.thesisid174865
dc.description.pages86
dc.publisher.disciplineDiğer


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

info:eu-repo/semantics/embargoedAccess
Except where otherwise noted, this item's license is described as info:eu-repo/semantics/embargoedAccess