Cinsel işlev bozukluklarıyla başvuran olguların özellikleri, tedavi sonuçları ve prognozla ilişkili etkenler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
60 VII.ÖZET Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Cinsel îşlev Bozukluğu Değerlendirme ve Tedavi Ünitesi (CÎBDTÜ)'ne son 3 yıl içinde başvuran 430 Cinsel işlev bozukluğu (CÎB) olgusu, retrospektif olarak bazı klinik ve demografik özellikler yönünden incelenmiştir. Bunlar arasında organik nedenlerin dışlanabildiği 308 olgu (fonksiyonel grup) ise ayrıca tedavi sonuçlan ve prognozla ilişkili etkenler açısından değerlendirilmiştir. Bu gruba seks terapileri yanısıra, belirgin evlilik içi çatışma söz konusu olduğunda birlikte evlilik terapileri de uygulanmıştır. Tüm olguların % 38'i, etiyolojisi fonksiyonel olanların ise % 49'u kadın olup, en sık vaginismus sorunuyla başvurmuşlardır. Erkeklerde ise en fazla ereksiyon bozukluğuna rastlanmıştır. Olguların genel olarak % 12'sinde, erkek cinsel işlev bozukluklarının % 20.3'ünde organik nedenler saptanmıştır. Fonksiyonel grupta mevcut CİB'na % 11.4 oranında çeşitli psikiyatrik bozukluklar eşlik etmiş, ayrıca evlilerin yarısına yakınında belirgin evlilik içi çatışma saptanmıştır. Partneri olmayan ancak CİB olan bireylerin de değerlendirmeye alındığı tedavi sonuçlan, yalnızca fonksiyonel olan grupta incelenmiş olup, olguların % 71.4'ünde büyük ölçüde veya tam, % 13.6'sında ise kısmi bir iyileşme sağlanmıştır. Tedaviyi tamamlayamayan % 14.9'luk grup değerlendirme dışı tutulduğunda fonksiyonel olguların tümünde en azından kısmi bir iyileşme saptanmış, olguların % 84'ünde ise büyük ölçüde veya tam bir iyileşme gözlenmiştir. Kadın CÎB dağılımı başta olmak üzere literatürle farklılık ya da benzerlik saptanan bulgular gözden geçirilmiş; ayrıca prognozla ilişkili bulunan (CİB türü, cinsiyet, yaş, evli olup olmama vb.) ve bulunmayan (evlilik içi çatışma, sorunun süresi, eğitim düzeyi, eşlik eden psikiyatrik bozukluk vb.) etkenler de ayrıntılı olarak tartışılmıştır. 61 VIII. SUMMARY The present study aimed to evaluate retrospectively some clinical and demographical characteristics of 430 sexually dysfunctional couples and individuals who made either direct application or were referred to the Sexual Dysfunction Assessement and Treatment Unit of the department of Psychiatry, Medical School of Ankara University during a period of three years. 308 cases who were found to have no organic cause (functional) for sexual dysfunction were further assessed for prognostic factors and treatment outcome. In this group marital therapy in conjunction with sex therapy was offered to couples with marital problems. Vaginismus was the most common dysfunction in female and erectile dysfunction was the most common dysfunction in male presenters. % 12 of the whole group and % 20 of male presenters were found to have an organic cause for the present sexual dysfunction. % 11 of the cases where the cause was psychogenic had some current psychiatric disorder, and marital or relationship problems were identified in almost % 50 of all couples. Treatment outcome showed very satisfactory results, problem mainly or completely resolved in % 71 and partly resolved in %14 of all cases who completed the treatment. When drop-outs (%15) were excluded, % 84 of all cases had their problems mainly or completely resolved. The results that are and that are not in line with the current literature and factors that are and that are not associated with treatment outcome are discussed in details.
Collections