Türkiye`de yetiştirilen sarılıcı fasulyelerin (Phaseolus vulgaris savi ssp. volubilis dekapr.) tanımlama özellikleri.

Abstract

ÖZET Yüksek Lisans Tezi TÜRKİYE'DE YETİŞTİRİLEN SARILICI FASULYELERİN (Phaselous vulgaris Savi ssp. volubilis Dekapr.) TANIMLAMA ÖZELLİKLERİ Özcan YORGANCILAR Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dah rr Danışman: Prof Dr. Sezen ŞEHİRALİ [a 1995, Sayfa: 72 ' Jüri: Prof. Dr. Sezen ŞEHİRALİ Prof. Dr. Temel GENÇTAN Prof. Dr. Kayıhan Z. KORKUT 1993 yılı Nisan-Eylül döneminde Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü'nün üretim alanlarında yapılan bu araştırmada Türkiye'nin farklı yörelerinden sağlanan 133 sarılıcı fasulye örneğinde morfolojik ve fizyolojik özelliklerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma augmented deneme desenine uygun olarak düzenlenmiştir. Bulgularımıza göre, fasulye örneklerinde bitki boyu 49.84-134.54 cm, bitkide dal uzunluğu 22.32-95.25 cm, bakla uzunluğu 7.09-14.25 cm, genişliği 7.03-13.69 mm ve kalınlığı 4.78-9.79 mm, tane uzunluğu 7.72-17.02 mm genişliği 5.05-9.21 mm ve kalınlığı 3.35-6.78 mm 100 tane ağırlığı 18.06-57.62 g, tane verimi 55.29-313.36 kg/da ve protein kapsamı % 16.88-24.98 arasında değişiklik göstermiştir. Örneklerde salkımdaki çiçek sayısı 0.84-7.94 adet, bitkide bakla sayısı 5.99-29.76 adet, bakladaki tohum taslağı sayısı 2.73-6.03 adet, bakladaki tane sayısı 2.52-5.50 adet arasında değişmiştir.Verim ve öğelere ilişkin verilerin değerlendirme sonuçlarına göre; verim ile bitki boyu (r=0.248**), bitkide dal uzunluğu (r=0.139*), bitkide bakla sayısı(r=0.619**) baklada tohum taslağı sayısı (r= 0.130*), ve baklada tane sayısı (r= 0.145*) arasında olumlu ve önemli; verim ile bakla kalınlığı (r=-0.252**) arasındaki ilişkinin olumsuz ve önemli olduğu saptanmıştır. Tane verimi bağımlı değişken seçilerek yapılan path analizinde tane verimini doğrudan olumlu yönde etkileyen öğelerin 100 tane ağırlığı (0.730), bitkide bakla sayısı (0.618), bitki boyu (0.144), bakla uzunluğu (0.132), baklada tane sayısı (0.127) ve baklada ovul sayısı (0.116) olduğu saptanmıştır.

SUMMARY Master Thesis THE IDENTIFICATION OF CLIMBING BEAN VARIETIES (Phaseolus vulgaris Savi ssp. volubilis Dekapr.) WHICH ARE GROWN IN TURKEY Özcan YORGANCILAR Trakya University Institute of Natural and Applied Sciences Department of Field Crops ADVISOR: Prof. Dr. Sezen ŞEHİRALİ 1995, page: 72 Jury: Prof. Dr. Sezen ŞEHİRALİ Prof. Dr. Temel GENÇTAN Prof. Dr. Kayıhan Z. KORKUT This research was carried out in production areas of Wineyard Research Institute in Tekirdağ, beetwen April and September in 1993. It has been aimed to determine morphological and physiological characters of 133 climbing bean samples that have been provided from different regions of Turkey. This research was conducted according to the augmented results desing. According to the results, plant height, branch lenght in plant, lenght, width and thickness of pod, lenght, width, and thickness of grain, hundred kernel weight, grain yield and protein content ranged between 49.84-134.54 cm, 22.32-95.25 cm, 7.09-14.25 cm, 7.03-13.69 mm 4.78-9.79 mm, 7.72-17.02 mm 5.05-9.21 mm, 3.35-6.78 mm 18.06-57.62 g, 55.29-313.36 kg/da 16.88-24.98 % respectively. Althought number of flowers in panicle, number of pod per plant, number of ovules and number of grain per pod were found between 0.84-7.94, 5.99-29.76, 2.73-6.03, 2.52-5.50 respectively.As a result of the relation between yield and yield components; positive and significant coreletions were determined between grain yield and plant height (r=0.248**), branch lenght in plant (r=0.139*), number of pod in plant (r=0.619**) number of ovul (r=0.130*), and number of grain in pod (r= 0.145*); while the correlation between grain yield and pod thiskness was negative and significant (r = -0.252**). In the path analyses in which grain yield was considered as dependent variable, 100 grain yield (0.730), number of pod per plant (0.618), plant height (0.144), length of pod (0.132), number of per grain per pod (0.127) and number of ovule per pod (0.116), were found to be primary components which were directly and positively effective on yield.