Hipospadiyas etyolojisinde vasküler anatomi ve prepüsyal vasküler endoteliyal büyüme faktörü reseptör ekspresyonunun yeri

Abstract

ÖZET Hipospadiyas Etyolojisinde Vasküler Anatomi ve Prepüsyal Vasküler Endoteliyal Büyüme Faktörü Reseptör Ekspresyonunun Etkileri Amaç: Hipospadiyas üretral meatusun glans tepesi yerine penis ventralinde daha proksimal bir noktaya açılması olarak tanımlanır. Erkek çocuklarda görülen en sık doğumsal anomalidir. Günümüze kadar hipospadiyas etyolojisini ortaya koymaya çalışan çok sayıda araştırma yapılmış ancak etyoloji netlik kazanmamıştır. Hipospadiyas anomalisi ile birlikte sıklıkla ventral prepüsyumun da olmayışı akıllara bu bölge ile ilgili damarsal gelişim problemi olup olmadığı getirmektedir. Damarsal gelişimin günümüze dek saptanmış en kuvvetli uyarıcısı Vasküler endoteliyal büyüme faktörüdür (VEBF). VEBF-R1, VEBF-R2, VEBF-R3 olmak üzere üç reseptörü mevcuttur. VEBF etkinliğini özellikle VEBF-R2 üzerinden gerçekleştirmektedir. Bu araştırmada hipospadiyaslı hastalarda prepüsyal damarsal anatomi ve prepüsyal VEBF-R2 ekspresyonunda azalma olup olmadığı araştırıldı. Gereç Yöntem: Çalışmaya yandaş urogenital anomalisi bulunmayan hipospadiyaslı 21 hasta ile kültürel nedenlerle sünnet olan 21 hasta dahil edildi. Ameliyat öncesi prepüsyal deri arkasından ışık düşürülerek damarsal anatomi fotoğraflandı, ardından eksize edilmesi planlanan prepüsyum dokuları RT-PZR araştırmaları için -80 derecede saklanarak RT-PZR işlemine tabi tutuldu. Vasküler Endoteliyal Büyüme Faktörü reseptör-2 ekspresyon değerleri Mann Whitney-U ve Student's t testi ile, prepüsyal vasküler anatomi ki-kare testi ile karşılaştırıldı. Bulgular: Hipospadiyas grubunda prepüsyal damarlarıma sırası ile tek arter; 4 hasta (%19.04), çift arter; 5 hasta (%23.8), H tipi damarlarıma; 1 hasta (%4.7), ağ benzeri (herhangi bir damarın baskın olmadığı); 11 hasta (%52.38) olarak saptandı. Kontrol grubunda ise sırası ile tek arter hakimiyeti; 6 hasta(%28.57), çift arter, 6 hasta(%28.57), H tipi; 5 hasta(%23.81), ağ benzeri (herhangi bir damarın baskın olmadığı); 4 hasta(%19.04) olarak saptandı. Hiposoadiyas grubunda ağ benzeri damar hakimiyeti kontrol gurubuna göre istatistiki olarak anlamlı oranda daha fazla(%52,38'e karşı %19,04) (*p<0.05) bulundu. Hipospadiyas grubunda VEBF-R2 36ekspresyonu 8.7 ± 0.69 ng, kontrol grubunda 11.9 ± 0.95 ng, olarak bulundu. Hipospadiyas grubunda kontrol grubuna göre anlamlı oranda (*p<0.05) ekspresyonun azaldığı saptandı. Sonuç: Hipospadiyas doğumsal olarak en sık görülen anomali olmasına rağmen günümüze kadar yapılan çalışmalar etyolojisini aydınlatamamıştır. Bu çalışmada ventral prepüsyal defektten de yola çıkarak damarsal gelişim ile ilgili VEBF-R2 ekspresyonunda azalma saptandı. Vasküler gelişim karmaşık zincirleme etkileşimler sonucu ortaya çıktığından, günümüze dek saptanmış diğer vasküler gelişim falctörlerinin de (aktivatör ve inhibitor faktörler) araştırılması hastalarının beklide tamamına yakının etyolojisini aydınlatmaya yetecektir. Anahtar Sözcükler: Hipospadiyas, Etyoloji, Prepüsyal Damarsal Anatomi, Vasküler Endoteliyal Büyüme Faktörü, Vasküler Endoteliyal Büyüme Faktörü Reseptörleri, RT-PZR 37

SUMMARY THE EFFECTS OF VASCULAR ANATOMY AND PREPUTIAL VASCULAR ENDOTHELIAL GROWTH FACTOR RECEPTOR EXPRESSION Aim: Hypospadiasis is defined as the opening of urethral meatus to amore proximal point on the ventral penis instead of its apex. It is the most frequent congenital anomaly occurring in boys. There have been many studies so far attempting to clarify its etiology, however it still remains unclear. The frequent association of hypospadiasis with the lack of ventral preputium suggests the presence of a problem in the development of the vessels in the region. The most frequent stimulant of vessel development that has been identified to date is Vascular Endothelial Growth Factor (VEGF). It has three receptors, namely VEGF-R1,VEGF- R2 and VEGF-R3. The activity of VEGF is mediated mostly through VEGF-R2. In this study, it was investigated whether there is a decrease in VEGF-R2 expression in preputium and preputial vascular anatomy in patients with hypospadiasis. Material method: 21 patients with hypospadiasis with no attendant urogenital anomaly and 21 patients undergoing circumcision with cultural reasons were included. Prior to operation, light was directed to behind preputial skin for taking photographs of the vessel anatomy. Then, preputial skin planned to be excised was kept at -80 degrees for RT-PCR investigation. Expression values of Vascular Endothelial Growth Factor receptor-2 were compared using Mann Whitney -U test and Student's t test and the evaluation of preputial vessel anatomy was carried out using chi square test. Results: The artery dominance established in the hypospadiasis group was as follows: single artery, 4 patients (19.04%) double artery, 5 patients (23.8%) H type vessels, 1 patient (4.7%) netlike 1 1 patients (52.38%). In the circumsions group the corresponding figures were as follows. Single artery, 6 patient (28.57%) double artery, 6 patients (28.57%) H type, 5 patients (23.81%) net like, 4 patients (19.04%). 38Mean preputial VEBF-R2 mRNA expression was found to be 8.7±069 ng in the hypospadiasis group and 11.9 ±0.95 ng in the circumcision group. Expression was decreased in hypospadiasis group with a statistically significant difference (*p<0.05). Conclusion: Although hypospadiasis the most frequantly occurring congenital anomaly, studies so far have not been able to elucidate its etiology. In this study, based also upon ventral preputial defect, decrease in VEGF-R2 expression was established, which is associated with vessel development. Since vascular development is the endresult of complex interactions, investigation of other vascular development factors identified so far may help to clarify the etiology of the disease maybe in the majority of the patients. Key Words: Hypospadias, Etiology, Preputial Vascular Anatomy, Vascular Endothelial Growth Factor, Vascular Endothelial Growth Factor Receptors, RT-PCR 39