1919-1936 yılları arasında Türkiye`deki tefsir hareketleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
TEZ OZETİ Tefsir ilmine konu olan Kur'an-ı Kerim'in tarifiyle başladığım tezimin `Giriş` bölümünde, çalışmamıza temel oluşturması düşüncesiyle, günümüze kadar olan tefsir çalışmalarından ve müelliflerinden çok özet olarak bahsettik. Yine konunun bütünlüğünü sağlamak amacıyla Türklerin tefsir çalışmalarına ve bir ilerisi olarak da Osmanlıdaki tefsir çalışmalarına değinerek Cumhuriyet Türkiye' sindeki tefsir hareketlerini etkileyen etkenleri incelemeye çalıştık. Özellikle Tanzimat'tan başlayıp, E. Meşrutiyet' ten itibaren daha da belirginleşen Batıcılık cereyanları arasında gelişen oryantalist hareketlerin ne kadar etkili olduğunu müşahede ettik. 20. yüz yılın ilk yıllarında zirveye ulaşan oryantalizmin çok sayıda Batılı misyonerlerin yanı sıra Amerikalı misyonerler tarafından başlatılmış olması ve bunların çoğu zaman sanki gerçeği araştırıyormuş gibi yapıp islam dininin temellerim sarsıcı ve okuyucusunda kuşkular uyandırıcı üslup ve yöntemler kullanmaları dikkat çekicidir. Ancak dine yapılan bu tip saldırılar Osmanlının son devirlerinde şerh ve haşiyelerle uğraşan islam alimlerini harekete geçirmiş ve tefsire yeni ufuklar açma gayreti vermiştir. Zaten islam dünyası da bir uyanış içine girmiş, Mısır'da, Hindistan'da değerli alimler bu reaksiyoner hareketin öncülüğünü yapmışlardır, islam alemindeki bu hareketlenme tefsire yeni ekoller kazandırmıştır. Son asırda Tantavi Cevheri ile zirveye çıkan `ilmi tefsir ekolü` ve kuruculuğunu Reşit Rıza ve hocası M. Abduh'un yaptığı ve Seyyid Kutub'un fi Zılal'i ile zirveye çıkan `içtimai tefsir ekolü` tefsiri donukluktan ve taklitten kurtarmış, yeni bir canlılık getirmiştir. Cumhuriyete geçerken Türkiye'deki islam alimleri de bu akımlardan nasiplerini almışlar ve bu ekollerden etkilenerek eserler verip, cemiyetin hidayeti için çalışmışlardır. Özellikle Sırat-ı Müstakim (sonraları Sebilü'r-Reşad), Beyanü'1-Hak, islam Mecmuası, Volkan gibi dergilerin etrafında kümelenen yazarlar bu hizmeti görmüşlerdir. Bu sırada toplumun düştüğü bunalımlı duruma son verme gayreti içinde olan, özellikle ülkenin sorunları ile ilgilenen ve sosyal olaylarla iç içe olan müfessirler, içtimai tefsir yolunu seçerken, tefsirlerinde modern ilimlere dayalı ve tasavvufa yönelik yorumlarda da bulunmuşlardır. Batılılar tarafından islam aleminin geriliğinin sorumluluğunun islam dinine verilmesi ve bunun günden güne islam aleminde de revaç bulması karşısında islam dinini müdafaa eden, islam dininin ilimle hiçbir şekilde çatışmadığım, bilakis pozitif ilimlerle barışık olduğunu savunanlar ise Kur' an ayetlerini ilmi veriler ışığında yorumlayarak, `ilmi tefsir` yolunu tercih etmişlerdir. Birinci bölümde bunlardan bahsettikten sonra, ikinci bölümde 1919 ile 1936 yıllan arasında Türkiye'de hakim olan fikri ve siyasi ortamı anlatıp, bu ortamda oluşan Türkçe tefsir ve tercüme çalışmalarının bibliyografik bilgilerini vererek, döneme damgasını vuran din alimlerimize kısa kısa değindik. Üçüncü bölümde ise; o devirde yaşayıp, müstakil ve kapsamlı eserler veren Elmalılı Hamdi Yazır'ı, Mehmet Akif Ersoy'u, Bediüzzaman Said Nursi'yi, Konyalı Mehmet Vehbi Efendi' yi ve eserlerini inceleyerek o dönemi toplu olarak gözler önüne sermeye çalıştık. Sonuç olarak; Türkiye'de pek çok değişikliklerin ve zorlukların yaşandığı bu dönemde de gelecek nesiller için doğru bilgileri ulaştıran, irşad vazifelerini fedakarlıklarla yerine getiren alimlerimizin, emaneti ellerinden geldiğince bizlere aktardıklarını gördük. ABSTRACT We begin our study with the definition of the Qur'an, which is the subject of the science of tefsir (interpretation of the Qur'an). In the introduction, we examine the history of Tefsir studies as a background. We primarily analyze the period of the Ottoman Empire that affects the tefsir studies in the early Republican era. Moreover, we explore the impact of the Orientalist works, which begin to be efficient with the Tazminat era, and became more influential after the second Constitutional era. Orientalism found its peak in the beginning of the 20 century. Many Orientalists from Europe and the US misrepresented Islam. The Orientalist works formed a distorted picture of Islam in the mind of their readers. In the late Ottoman time, these attacks of Orientalists forced scholars of Islam to answer them and they were motivated for a new evolution in the science of tefsir. The scholars from India and Egypt also felt the same urgency against Orientalism and a general reaction took place throughout the Muslim World. These developments in the Muslim World resulted in the formation of new schools and understandings in the science of tefsir. For example, the scientific tefsir (ilmi tefsir) is developed by Tantavi Cevheri and the social tefsir (içtimai tefsir) which is founded by Rashid Rida and his teacher Muhammad Abduh perfected in Sayyid Qutb's `Fi Zilal.` These new understandings liberated the science of tefsir from imitation and brought a new breathe to this science. In the transition from the Ottoman Empire to the Turkish Republic, the Turkish scholars of Islam were also influenced by the new trends in tefsir. Especially the journals such as Sırat-ı Müstakim (then, Sebilü 'r-Reşad ), Beyanii 'l-Hak, Journal of Islam, Volkan had a great effect on the studies of tefsir. The scholars of tefsir tended to write `social tefsirs` to help the community who lived in a transition period and to end the social crisis. They were dealing with the problems of the society. Some of them included scientific perspectives whereas some other embraced mystical interpretation of the Qur'an. The aim of the scientific parts was generally to answer the Western polemics about the problems of Islam. The tefsir scholars defended Islam and tried to show that Islam and science did not contradict; in contrary, the Qur'an and the positive science went hand in hand. We begin to the second chapter by analyzing the political and intellectual atmosphere from 1919 to 1936. We examine the Turkish tefsir and translations of the Qur'an, which was formed in this environment. We give the bibliographic information of Turkish scholars who worked on tefsir and analyze their works in general. In chapter three, we focus on some important scholars who lived in that era and wrote comprehensive works. We examine the works of Elmahh Hamdi Yazır, Mehmet Akif Ersoy, Bediüzzaman Said Nursi, and Konyalı Mehmet Vehbi Efendi. In conclusion, we witness that the scholars of tefsir, though they lived in a period of troubles and transitions (1919-1936), tried to do their best in inheriting the knowledge of tefsir to the future generations. %rrf*1S0
Collections