La religion dans la philosophie de Hegel
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hegel felsefesinde, dinin duygudan ibaret olduğu şeklindeki belli bir çağdaş tutum eleştirilmekte ve Tanrı'nın Tin olmaklığı itibariyle kendisini Tine açımladığı ve dolayısıyla dinin özsel belirlenimini düşünmenin oluşturduğu ileri sürülmektedir. Felsefe dinin temsil karakteri altında dile getirdiği hakikate kavramını vermektedir. Hegel felsefesi nazarında Tinin iç bölünüşünün doğurduğu sonlu Tin ve sonsuz Tin arasındaki uçurum Tinin belirli dinlerden geçerek açımlanmış din olarak Hıristiyanlık'a ulaşan diyalektik devinimi sonucunda ortadan kalkmakta ve yeniden-biraraya-gelme gerçekleşmektedir. Sözkonusu tezimizde Hegel felsefesinde din kavramını, dinin temsili karakterini ve hakikatle ilişkisini, mutlak din ve tarihsel dinler arasındaki (Hıristiyanlık ve diğer dinler arasındaki) ilişkileri, ve Hegel nazarında din ve devlet arasında nasıl bir ilişki bulunduğunu incelemeye çalıştık. Hegel criticizes a contemporary attitude which supposes that the religion consists of the sentiment. And he thinks that God is Spirit who reveals himself to the Spirit itself; and the essential determination of religion is thinking. Philosophy gives its concept to the truth which religion expresses it under the form of representation. According to the philosophy of Hegel, a distance between the finite Spirit and infinite Spirit is prevailed by intern division of the Spirit. The dialectical movement of the Spirit by passing through historical religions arrives to the Christianity as a revealed religion. And the above mentioned distance is gone beyond and a reconciliation is realised. In our thesis we studied the concept of religion, its representational character, its relations between the absolute religion and historical religions (between Christianity and other religions). We also studied what kind of relation is there between the religion and the state.
Collections