La politique d`immigration et d`asile de la Turquie: Le dilemme entre les droits de l`homme et la sécurité
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde göç olgusu devletler için siyasi, sosyal ve ekonomik bir ikilem oluşturmaktadır. Uluslararası, bölgesel anlaşmalara taraf olmalarına rağmen pek çok devlet 1990'lı yıllardan itibaren politikalarını göç hareketlerini engelleme ve kontrol etme üzerine kurmuş, göçmenlerin hakları ve bunların devletler tarafından korunması ikinci planda kalmıştır. Türkiye de bu dönemde göç veren bir ülkeden göç alan bir ülkeye dönüşmüştür. Söz konusu çalışma, Türkiye'nin bütünsel bir göçmen ve iltica politikası geliştirme ihtiyacını hissettiği bu süreçte; güvenlik ve göçmenlerin insan haklarını koruma sorumluluğu arasında karşılaştığı ikilemi AB üyelik süreci çerçevesinde ele almaya çalışmaktadır. Çalışma, Avrupa ve dünyada kısıtlayıcı göçmen politikalarının Türkiye gibi bu alanda yeni olan bir ülke üzerindeki etkilerini de tartışmaktadır. Today, the phenomenon of migration create political, social and economic dilemma for most of the states. Although most of them are parties to the international, regional conventions, they are not willing to protect the rights of migrants, instead, their politics focus on controlling and even preventing migration to their territories. Turkey has become from an emigration country to an immigration country in 1990s. This study tries to examine the dilemma between the security considerations and the responsibility of protecting migrant?s rights during which Turkey felt the need to develop a comprehensive asylum and migration policy in line with EU accession process. This study further discusses the effects of restrictive migration policies developed in the world on Turkey.
Collections