Devletin açık denizdeki tarafsızlığı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Tarafsızlık hukuku, savaş devam ederken, çatışmaya girmek istemeyen diğerlerinin var olabileceği gerçeğinin kabul edilmesiyle gelişmeye başlamıştır. Egemenlerin ve sonrasında devletlerin uygulamalarıyla şekillenen bu hukuk dalında hem çatışmaya girmek istemeyen tarafsızlara hem de savaşanlara belirli hak ve yükümlülükler getirilmiştir. Okyanuslar başka bir ifadeyle açık denizler ise gerek uluslararası ticaretin yüzde doksanının gerekse güvenliği tehdit eden unsurların deniz yoluyla taşınması sebebiyle, tüm devletlerin menfaatleri ve insanlığın refahı için kritik öneme sahiptir. Savaşan ve tarafsızlar arasındaki menfaat dengesi gereği, geleneksel savaş yöntemleri olan abluka, ticaret gemilerini ziyaret, arama, el koyma hakları ile doğrudan veya dolaylı olarak düşmana yöneltilen savaş için gerekli malzemeleri ifade eden savaş kaçağına el koyma hakkı ortaya çıkmıştır. İlke olarak, tarafsız ticaret gemileri yakalanamaz, müsadere ve imha edilemez. Zira açık denizlerde bu gemiler hakkında ancak taşıdıkları bayrağın devletinin egemenliği geçerlidir. Ancak çatışan güçlerin savaş gemileri, tarafsız suların dışında, tarafsız veya düşman bayraklı tüm ticaret gemilerini durdurma, ziyaret etme ve arama haklarını, eğer denizde tehlike mevcutsa sayılan hakların kullanılabilmesi amacıyla söz konusu gemiyi başka bir alan veya limana gitmesi için rota emri vermek suretiyle, kullanarak yüklerinin neler olduğunu ve varış yerini denetleyebilir. Eğer tarafsız ticaret gemileri, savaş kaçağı taşıma, ablukayı ihlal etme veya ziyaret, arama, rota emrine direniyorsa savaş gemileri tarafından yakalanabilirler. Tarafsızlık hukukunun uygulanabilirliği sorusuna cevap verebilmek için, özellikle kolektif güvenliğe ilişkin BM Şartı hükümleri ile tarafsızlık hukukunun ilişkisini değerlendirmek gerekmektedir. Tarafsızlık hukuku, özellikle deniz taşımacılığına müdahaleyi içeren hakları açık ve detaylı bir biçimde düzenleyen tek hukuk dalı olmayı sürdürmektedir. The law of neutrality starts with the fact that some countries do not intend to enter the war. These rules which have been prepared by sovereigns and then governments, considers the rights and duties of the both parties who enter the war and those who are neutral. Since ninety percent of the international trade is carried out through oceans or open seas, thus they are very important both for governments and the welfare of human begin. Due to the balance of interests between neutrals and belligerents, blockade, visit, search or seizure of merchant vessels, capturing their cargo whether is being sent to enemies that involve contraband has emerged. First, in principle, it must be mentioned that traders could not be stopped, seizure and destructed. However, the parties of the conflict are allowed to stop, visit and search neutral or enemy merchant vessels and if there is any danger they are permitted to take the ship to any port by giving new direction to it and to inspect the load and the port of departures and arrival. If neutral merchant vessels, carry contraband, attempts to breach the blockade or rejects the inspection, warships could capture the ship. In order to respond the applicability of the law of neutrality, one must evaluate the provisions of the Charter regarding collective security system and the effects to the law of neutrality. The law of neutrality even now is the only filed of law that draws up the marine transportation interference rights clearly and in details.
Collections