Hukuk yargılamasında delillerin toplanmasında tarafların ve hâkimin rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Davanın kazanılması veya kaybedilmesi iddiaların ispat edilip edilmediğine bağlı olduğundan, bireyin sübjektif hakkının himaye edilip maddî gerçeğin ortaya çıkarılması iddiaların ispatını gerektirmektedir. İddiaların ispatı için delillere ihtiyaç duyulduğundan, delillerin toplanabilmesi için de taraflara ve hâkime önemli roller düşmektedir. İspat faaliyeti kapsamında taraflar, öncelikle taleplerini dayandırdıkları hukuk kuralının koşul vakıalarını karşılamaya elverişli olan somut vakıaların varlığını iddia etmeliler; bunları ispata elverişli hale getirerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırmalılar; ardından delillerini göstermelidirler. Davada taraflar ileri sürdükleri vakıalara ilişkin iddialarının doğru olduğunu veya karşı tarafın iddialarının doğru olmadığını ispat edebilmek ve kendi lehlerine karar verilmesini sağlayabilmek için çekişmeli vakıalar hakkında deliller göstermekte; hâkim de davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde çekişmeli vakıaların açığa kavuşturulmaları amacıyla taraflardan delil göstermelerini isteyebilmekte veya bazı delillere re'sen başvurabilmektedir. Taraflarca herhangi bir delil gösterilmemişse, hâkim de davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde onlardan delil göstermelerini istememişse ya da re'sen başvurabileceği herhangi bir delile başvurmamışsa, iddialar ve savunmalar ispat edilememiş olacağından, delillerin toplanması faaliyeti de gereği gibi yerine getirilememiş olacaktır. Bu durumda, medenî usûl hukukunun en temel amacı olan maddî hukuktan kaynaklanan sübjektif hakların korunması sağlanamayacaktır. Since winning or losing a law suit depends upon whether the claims has been proved or not, protection of subjective right of the individual and bringing out material fact, necessitates the proving of the claims. And again, since evidence is needed to prove the claims, the role of parties and judges is extremely important. In the context of proving activity, the parties primarily must claim that the rule of law they based their demands meets the existence of abstract facts suitable to clause facts; they must reify them in terms of time, space and content by rendering them liable to prove; subsequent to this they must show the proofs. In order to prove that the claims related with the facts they put forward are true or the claims of other party are wrong and to procure a decree favorable for themselves, the parties show the proofs about controversial facts; and within the framework of elucidating the case, to enlighten the controversial facts the judge might ask proofs from the parties or appeal to some proofs ex-officio. If any proof hasn't been put forward by the parties and the judge hasn't been call for proofs from them within the framework of elucidating the case or hasn't appeal to any proofs he can appeal ex-officio, then the claims and defenses would be non-proven and the administration of proofs activity would not be dully performed. In that case, protection of subjective rights arising from substantive law which constitutes major aim of law of civil procedure will not be provided.
Collections