Prostatın benign, sınırda ve malign lezyonlarında PCNA ve AgNOR`un belirlenmesi ve karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'na Eylül 1995 - Mayıs 1997 tarihleri arasında gelen açık prostatektomi veya transüretral rezeksiyon materyallerinden oluşan 55 olgu çalışmaya alındı. Olguların tanısı 6 BPH, 10 hafif PİN, 14 şiddetli PÎN, 6 iyi diferansiye adenokarsinom, 8 orta diferansiye adenokarsinom ve 1 1 kötü diferansiye adenokarsinom idi. Olguların proliferatif indekslerinin ölçümü ve gruplar arası ilişkinin anlamlılık derecesini saptamak için immünohistokimyasal teknik kullanılarak PCNA ve histokimyasal teknik kullanılarak AgNOR değerlendirildi. Benign hiperplazilerde en düşük olan PCNA indeksi ve AgNOR skorlarının artan patoloji derecesiyle doğru orantılı olarak arttığı saptandı. Gruplar arası değerlerin karşılaştırması yapıldığında AgNOR tekniğinde BPH ile hafif PÎN, hafif PİN ile şiddetli PİN, şiddetli PİN ile adenokarsinom grupları ve adenokarsinom grade'leri arasında AgNOR skorları yönünden anlamlı derecede fark görüldü. PCNA değerlendirildiğinde BPH ile hafif PİN, hafif PİN ile şiddetli PİN ve adenokarsinom grade'leri arasında PCNA indeksleri açısından anlamlı derecede fark olduğu ve histolojik olarak BPH' dan yüksek gade'li adenokarsinoma gidildikçe PCNA indekslerinin düzenli olarak arttığı görüldü. Şiddetli PİN ile iyi diferansiye adenokarsinom grupları arasında ise anlamlı ilişki bulunamadı. Her iki yöntemin birbirleriyle korelasyonu anlamlı idi. Çalışmamızdan çıkan sonuç AgNOR ve PCNA yöntemlerinin birbirlerine çok belirgin üstünlüklerinin olmadığını benign, sınırda ve malign lezyonların ayrımında kullanılabilecekleri, şiddetli PİN ile iyi diferansiye adenokarsinom arasında PCNA ile anlamsız, AgNOR ile anlamlı fark olduğu ve diğer tüm gruplarda AgNOR ve PCNA'nın anlamlı ve birbirine yakın bulunduğudur. Anahtar KelimelenProstat, PCNA, AgNOR 46 SUMMARY We studied 55 prostatectomy and transurethral resection materials, at the Pathology Department of the Erciyes University, Faculty of Medicine, between September 1995- May 1997. The diagnoses of the cases were as follows: 6 BPH, 10 mild PIN, 14 severe PIN, 6 well-differentiated adenocarcinoma, 8 moderately differentiated adenocarcinoma and 1 1 poorly differentiated adenocarcinoma. Immunohistochemical PCNA staining and AgNOR histochemical technique were applied to determine the proliferative indexes of the cases and to investigate the degree of differences between the groups The PCNA indexes and the AgNOR scores that were lowest in the BPH showed an increase positively correlating with the severity of pathological changes. When AgNOR scores were compared which correlated with the between the BPH and mild PIN, the mild PIN and severe PIN, the severe PIN and well-differentiated adenocarcinoma, the BPH and well- differentiated adenocarcinoma, the well- differentiated adenocarcinoma and moderately differentiated adenocarcinoma, the moderately differentiated adenocarcinoma and poorly differentiated adenocarcinoma, significant differences were found. And there was a direct correlation between histological grading and the PCNA indexes, but not between the severe PIN and the well-differentiated adenocarcinoma. A significant correlation was also found between the two methods in the determination of proliferative indexes. As a result, we found no difference between the AgNOR scoring and PCNA index determination. Each of the methods can be used for the differentiation of benign, borderline and malignant lesions. But it must be noted that while the PCNA index determination yields no significant difference between the severe PIN and the well- differentiated adenocarcinoma, the AgNOR scoring yields the significant differences between these groups. Key words: Prostate, PCNA, AgNOR 47
Collections