Türkiye`deki üniversite ve eğitim hastanelerinde konjestif kalp yetmezliği tedavisindeki eğilimler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Şu anda diüretik ve digoxin ile kombine olarak ACE inhibitörleri, kalp yetmezlikli hastalarda hastaneye yatışları azalttıkları, semptomatik düzelme sağladıkları ve yaşam süresinde iyileşme sağladıklarından dolayı en önemli tedavidir. Digoxin, diüretik ve ACE inhibitörlerinin tedavi dozlarına cevap vermeyen hastalarda ikinci veya üçüncü diüretik eklenmelidir. Örneğin özellikle sağ kalp yetmezliği varsa bir thiazid veya spironolakton loop diüretiklerine eklenebilir. Angiotensin II reseptör blokerleri kronik kalp yetmezlikli hastalarda etkili olabilir. Fakat bu bilgi teyid edilmemiştir. Maksimal tolere edilebilen dozlarda digoxin, diüretik, ACE inhibitörleri, hidralazin ve nitratlara cevap vermeyen hastalarda milrinon, dobutamin veya düşük doz dopamin ile IV tedavi düşünülebilir. Bununla birlikte bu tedavi formunun iskemili, `hibernating`ve`stunning` miyokardiyumlu hastalarda kontrendike olabileceği düşünülmektedir. Beta bloker ajanlar ACE inhibitörü, digoxin ve diüretik ile üçlü tedavi alan hastalarda hemodinamik olarak dengede ve fonksiyonel kapasitesi class III- IV'ten az olan hastalarda kullanılabilir. Çalışmamıza dahil edilen hastalarda diüretik tedavi KY'nin erken safhalarında yüksek oranda kullanılmaktadır. Yine digoksin tedavisi hem genelde hem de erken safhalarda yüksek oranda kullanılmaktadır. ACE inhibitor tedavisi özellikle hastane dışında oldukça düşük oranda kullanılmaktadır. Halbuki şu anda ACE inhibitor tedavisinin KY'nin her safhasında mortaliteyi ve KY'nin ilerlemesini önlediği gösterilmiştir. Hastalarımızda ACE inhibitor tedavisinin daha yüksek oranda kullanılmasını sağlamak için çaba sarfetmeliyiz. Çalışmamıza dahil edilen hastalarda kullanılan Ca antagonistlerinden %60'ını oluşturan diltiazem, nifedipin ve nikardipinin mortaliteyi menfi yönde etkilediği gösterilmiştir. Beta bloker ajanların kullanım oranı literatürde bildirilen oranlara göre oldukça düşüktür. Ancak kapsamlı çalışmaların sonuçlarına göre bu oranlar artabilir. Antiagregan tedavi kullanım oranının yüksek olduğunu tespit ettik. Literatürde özellikle KAH olan hastalarda önerilmektedir. Büyük klinik çalışmalar sonrasında KY pognozunda etkili olduğu tespit edilen Beta blokerler, ACE inhibitörleri ve vazodilatör özelliği olan Beta bloker ajanların daha yüksek oranda kullanılması için çaba harcamalıyız. Yine KY etiyıloj isinde çok önemli bir yeri olan KAH'nın önlenmesine yönelik çalışmalarda KY insidansında azalmaya katkıda bulunacaktır. 81
Collections