Kadınlarda memenin invaziv duktal karsinomlarında LR ve LRP/MVP reseptör durumları ile prognostik faktörler arasındaki ilişkilerin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu klinik çalışma Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ve Patoloji Anabilim Dallarında Ocak 2001- Şubat 2002 tarihleri arasında İnvaziv Duktal Karsinom tanısı konulan ve ameliyat edilen Stage I,II III meme kanserli kadın hastalarda yapıldı. Amaç: Meme kanserli hastalarda prognostik faktörler olarak kabul edilen Tümör boyutu, Aksiller LN tutulumu, TMN Stage'i, Histolojik ve nükleer grade'i, Östrojen ve Progesteron Reseptör durumları, ile LR'leri ve LRP/MVPR'leri arasındaki ilişkileri incelemekti. Materyal Metod: Çalışmada İnvaziv Duktal Karsinom tanısı konulan 50 hasta çalışma grubu ve Memede fibroadenom tanısı konulan 20 hasta kontrol grubu olarak belirlendi. İDK'lu hastalara MRM ve FA'lu hastalara eksizyonel biyopsi yapıldı. Spesmenler Patoloji ABD'da histopatolojik olarak değerlendirildi.Tümör içerenparafinli bloklar ve FA blokları immünohistokimyasal yöntemlerle değerlendirilerek LR ve LRP/MVPR incelemeleri yapıldı. Bulgular: Laminin ve LRP/MVP Reseptörleri çalışma grubunda kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek tesbit edildi (P<0,05). Laminin reseptörleri ile prognostik faktörlerden Aksiller LN tutulumu. Tümörün TNM Stage'i, Tümör Boyutu ve ayrıca lenfovasküler invazyon durumu ile olan karşılaştırmalarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmasına rağmen (P<0,05), Menapoz durumu, Histolojik ve Nükleer Grade, Yaş grupları, Tümör marker düzeyleri ve ÖR ve PR durumları ile olan karşılaştırmalarında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmemiştir (P>0,05). LRP/MVPR'leri ile` Tümör Boyutu ve TNM Stage'i ile ilişkilerinde istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar bulunmuşken (P<0,05) Aksiller LN tutulumu, Yaş grupları, ÖR ve PR durumları Lenfovasküler invazyon Histolojik ve Nükleer Grade ve Menapoz durumu Tümör marker düzeyi ile olan ilişkilerinde istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar görülmemiştir (P>0,05). Sonuç: Memenin İDK'lerinde Laminin reseptör değerlendirmeleri hastalığın prognoz tayininde katkılarının olabileceği ve LR'nün bir prognostik faktör olarak gündeme getirilmesi amaçlanmakla birlikte bu konuda daha geniş kapsamlı çalışmalara gereksinim olduğunu düşünmekteyiz. LRP/MVPR'lerinin ise meme kanserinde prognoz tayininden ziyade kemoterapiye direçli vakaların ortaya çıkarılmasında katkılarının olabileceğini önermekteyiz. This clinical study was carried out as thesis in Department of General Surgery and Pathology, Erciyes University and Faculty of Medicine between January 2001 and February 2002. Female patients who were diagnosed and invasive ductal carcinoma at stages 1,11,01 were included in this study Aim to: To asses the correlation between prognostic factors of patients with breast carcinoma; which are tumor size, axillary lymph node metastasis, histological and nuclear grading, estrogen and progesteron receptor stuation, TNM staging and LR, LRP/MVPR Material and Methods: For this study clinical SO patients with invasive ductal breast carcinoma as study group and 20 patients with fibroadenoma as control groupwere determined. Excisionel biopsy was performed to the fibroadenoma patients and MRM was performed to the invasive ductal carcinoma. Parafined blocks which contains tumoral tissue and FA blocks were examined methods by histopatological methods for microscopic diagnosis and by immunohistochemical methods for estrogen, progesteron, Laminin and LRP/MVPR antigens. ResultsTissue laminin and LRP/MVPR are higher statistically significant level in study group than control group (P<0,05). There were statistically significant correlations between LR and prognostic factors which are axillary LN, TNM staging, tumor size and lymphovascular invasion were found(P<0,05 ). No significant results were found with menoposal situation, histologic and nuclear grading, tumor marker levels and estrogen and PR situation(PX).05). Although there were stastically significant correlations between LRP/MVPR and tumor size, TNM staging. No statistically significant results were found between axillary LN metastasis, aging, estrogen and PR positivity, lymphovasculer invasion, menoposal situation, histologic and nuclear grading of tumor marker, levels (PX).05). Conclusions: There a strong contrubution for the prognosis of invasive ductal carcinoma and LR. In addition LR can be prognostic factor and for this purpose we need more extensive study. We offer that ; If LR/ MVPR levels were higher in breast ca patients who would be resistant to chemotherapy rather than determination of prognosis.
Collections