Deneysel tendon iyileşmesinde ultrason, lazer ve ultrason+lazer kambinasyon tedavilerinin etkilerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
64 7. ÖZET Deneysel tendon iyileşmesi üzerine US, L ve US+L kombinasyon tedavilerinin etkilerini araştırmak ve birbirleri ile karşılaştırmak amacıyla yaptığımız bu çalışmada 84 Swiss-Albino erkek rat kullanıldı. Her biri 28 rattan oluşan üç gruptaki ratların sol asil tendonları tedavi, sağ asil tendonları da kontrol grubu olarak kullanıldı. Ratlara 6 mg/100 gr dozunda ketamin hidroklorid ile intraperitoneal uygulandı. Ratların sağ ve sol bacakları traş edildikten sonra sağ ve sol asil tendonları kalkaneusa yapışma yerlerinin 0.5 cm proksimalinden uzun eksenleri boyunca longitudinal olarak 18 nolu iğne ile travmatize edildi. Çalışma için 3 tedavi ve 3 kontrol grubu oluşturuldu. Birinci gruba yaralanmayı takiben birinci günden başlayarak, yoğunluğu 0.5 W/cm2, frekansı 1 MHz olan US ile devamlı, su içi, günde 5 dakika, günlük ve toplam 9 gün süreyle tedavi uygulandı.65 Üçüncü gruba yaralanmayı takiben birinci günden başlayarak, yoğunluğu 1 J/cm2 olan 904 nm dalga boyunda Ga-As lazer ile kesikli, tam temas tekniği ile günde 1 dakika, günlük ve toplam 9 gün süreyle tedavi uygulandı. Beşinci gruba ise yukarıda anlatıldığı şekilde US ve lazer tedavisi kombine olarak uygulandı. İkinci, dördüncü ve altıncı gruplar kontrol grupları olarak oluşturuldu ve aynı koşullarda akım verilmeksizin Sham tedavi yöntemleri uygulandı. Her grupta tedavinin 4, 10 ve 21. günlerinde doku hidroksiprolin değerlerine bakıldı, 21. günde de tendon kırılma kuvveti ölçüldü. US, L ve US+L tedavi grupları ile kontrol gruplarının doku hidroksiprolin değerleri açısından karşılaştırılmasında, tedavinin 4. gününde fark bulunmadığı halde, 10. ve 21. günlerinde tedavi gruplarında doku hidroksiprolin değerleri anlamlı derecede yüksek bulundu. Tedavinin 4, 10 ve 21. günlerinde tedavi gruplarının birbirleri ile karşılaştırılmasında, US+L tedavi grubunda US ve L tedavi gruplarına göre doku hidroksiprolin değerleri daha yüksek bulundu ancak fark anlamlı değildi. US, L ve US+L tedavi grupları ile kontrol gruplarının tendon kırılma kuvveti açısından karşılaştırılmasında, tendon kırılma kuvveti tedavi gruplarında anlamlı derecede yüksek bulundu. Tedavi gruplarının birbirleri ile karşılaştırılmasında ise anlamlı bir fark bulunmadı. Ultrason, L ve US+L kombinasyon tedavi yöntemleri tendon iyileşmesini biyokimyasal ve biyomekanik olarak kontrol gruplarına göre istatistisel olarak anlamlı derecede artırmakla beraber, her üç tedavi yöntemi arasında istatistiksel olarak belirgin bir fark saptanmadı. Bununla birlikte, pratikte kullanım kolaylığının olması, ara madde gerektirmemesi ve kısa uygulama süresine sahip olması nedeniyle lazer tedavisinin US tedavisine göre daha avantajlı olabileceği sonucuna vardık. 66 8. SUMMARY In order to evaluate and compare the effects of US, L and combined US+L treatments on experimental tendon healing, 84 male Swiss-Albino rats were used in this study. In the three groups consist of 28 rats, the left Achilles tendons as treatment and the right Achilles tendons as control were used. The right and left Achilles tendon of rats were traumatized longitudinally with 18 number needle at 0.5 cm proximal region of insertion to calcaneus, after local preparation of the skin for the procedure and general anesthesia of rats by ketamin hydroclorur (6 mg/100 gr, intraperitoneally). The three treatment and three control groups were formed. The ultrasound (Enraf-Nonius) device, at 0.5 W/cm2 power, 1 MHz frequency was used continuously, in the water, daily, 5 minute a day and for total of 9 days in the first group after the injury process. The Ga-As laser (Petaş) device, at 904 nm beam67 diameter and 1 J/cm2 dosage, was used for total of 9 days with stroking methods, daily and 1 minute a day in the third group after the injury process. In the fifth group, combined US+L treatments was applied as in the first and third groups. The second, fourth and sixth groups were considered as control groups, and the sham treatments were used at the same condition with no current. The levels of tissue hydroxyproline on the 4th, 10th and 21st days and the tendon breaking strength on the 21st day were measured. In comparison of the tissue hydroxyproline levels of the treatment and control groups, the levels of tissue hydroxyproline were found to be increased significantly in the treatment groups on the 10th and 21st days, although it was found no difference on the 4Ul day. In comparison of the treatment groups with each other on the 4th, 10,h and 21st days of the treatment, the levels of tissue hydroxyproline were found to be more increased in combined US+L treatment group compared with US and L treatment groups, but the difference was not significant. In comparison of the tendon breaking strengths of the treatment and control groups, it was found to be increased significantly in the treatment groups compared with the control groups. There was no significant difference between the treatment groups in comparison of each other. As a result, although US, L and combined US+L treatments increased the tendon healing biochemically and biomechanically more than the control groups, no statistically significant difference was found between the three treatment groups. Therefore, because of simple application in practice, unnecessity of other materials such as gel or water and short application duration, we concluded that laser treatment was a more advantageous method than US treatment.
Collections