Meningiomların manyetik rezonans görüntüleme özelliklerinin cerrahi ve histopatolojik bulgular ile karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET GİRİŞ VE AMAÇ: Bu çalışmada amacımız meningiomların manyetik ezonans görüntüleme özellikleri ile cerrahi ve histopatolojik bulguları arşılaştırmaku. GEREÇ VE YÖNTEM: Meningiomların morfolojik görünümlerini, sinyal carekterlerini, ödem etkisini, kontrastlanmasını, dural ve kemik yapıdaki ieğişiklikleri ve vaskülarizasyonunu cerrahi ve histopatolojik bulgular ile korale îtmek için yüzyirmibir olgudan T1A, T2A, FLAIR ve kontrastlı MR görüntüler 3İde olundu. İstatistiksel analiz için ki-kare ve Anova testi uygulandı. BULGULAR: Parasagital, konveksite, sfenoid bölge meningiomlannda değişen derecelerde ödem etkisi izlendi ve bu bölge lezyonlannda kemik değişiklikleri sık saptandı. Parasagital ve konveksite meningiomiarında venöz sinüs tutulumu daha sık görüldü. Parasellar bölge meningiomlannda ise kraniyal sinir ve vasküler yapılar ile ilişki daha sık idi. Lezyonlann büyük çoğunluğu T1A incelemede kortikal gri cevher ile izointens, T2A'da orta derecede hiperintens idi. Lezyonlann büyük çoğunluğunun belirgin ve homojen kontrastlanma patemi (tip-1) gösterdiği saptandı. İntratümöral kistik yapı veya nekrotik fokusun kontrastlanmayı etkilediği, intra veya peritümöral damarların ve ödemin ise etkilemediği saptandı. Tipik lezyonlarda belirgin ve homojen, atipik ve malign lezyonlarda ise inhomojen kontrastlanma pateminin hakim olduğu görüldü. Lezyonlann %80,2' sinde dural tail görünümü saptandı. Dural tail histopatolojik tip, kemik değişikliği ve kontrastlanma patemi ile ilişkili bulunmadı. Kemik değişikliklerini göstermede MR, BT'ye eşit oranda değerli bulundu. Peritümöral ödem derecesinin histopatolojik tip ve venös sinüs tutulumu ile korelasyonu görülmedi. Buna karşın ödemin tümör beslenmesi ile yakın ilişkisi olduğu görüldü. Peritümöral ve/veya intratümöral kistik yapının atipik ve malign lezyonlarda daha sık bulunduğu saptandı. Lezyonlann arter ile ilişkilerine baktığımızda; sfenoid bölge meningiomlannda MCA, parasellar bölge lezyonlannda İCA ve olfaktor oluk meningiomlannda ise ACA ile yakın ilişki görüldü. Optik sinirler, 7 ve 8. Kraniyal sinirler ile ilişki parasellar ve serebellopontin köşe meningiomlannda sıkb. Lezyonlann BT dansiteleri ile MR 104ıtensiteleri arasındaki iiişki uyumsuz bulundu. BT de en sık amorf-yoğun tarzda alsifikasyon izlendi. Kalsifıkasyonun yoğunluğu veya tipi ile histopatoiojik tip rasında korelasyon saptanmadı. SONUÇ: Meningiomlar en sık kadınlarda ve 5-6. dekatta görülmektedir, onveksite, parasagittal bölge ve parasellar bölge en sık yerleşim yerleridir, leningiomların büyük çoğunluğu T1A görüntülerde korükal gri cevher ile rointens, T2A' da korükal gri cevhere göre orta derecede hiperintens izlendi. :emik değişikliklerini, peritümöral ödemi, intra ve peritümöral kistik yapı ve [jmörün beslenmesini göstermede 72A, venöz sinüse komşuluğu veya ıvazyonu göstermede T1A görüntüler üstün bulundu. En sık izlenen ontrastlanma paterni belirgin ve homojen tip idi. Atipik ve malign lezyonlarda ıhomojen kontrastlanma paterni, kist ve/veya nekrotik fokusun daha sık lörüldüğü izlendi. Dural tail görünümü meningiomlann büyük çoğunluğunda aptandı. Kemik değişikliklerini göstermede MR, BT'ye eşit oranda değerli »ulundu. Lokalizasyon, peritümöral beyin ödemi, tümörün beslenmesi, kraniyal ;inir tutulumu ve venöz sinüs invazyonu ve/veya komşuluğunun histopatoiojik iple ilişkisiz olduğu saptandı. İntrakranial meningiomlann MR ve BT'deki tipik ve ıtipik özelliklerini iyi bilmek, preoperatif lezyonun tanınmasında ve olgunun :errahisinin planlanmasında yardımcıdır. 105 , SUMMARY CORRELATION OF MR IMAGING FEATURES OF MENINGIOMAS §mn surgical and histopathological findings. Purpose: In this study our purpose was to evaluate MRI characteristics )f meningiomas and to correlate with surgical and histopathological findings. Materials and methods: T1W, T2W, FLAIR, and contrast enhanced mages of 121 patients were correlated with surgical and histopathological indings with respect to morphologic and signal characteristics, oedema, enhancement, dural and bony stuctural changes and vascularization. We used :hi-square and Anova tests for statistical analysis. Results: Varying degrees of oedema and bony changes were seen in parasagittal, convexity, and sphenoid meningiomas. Venous sinus invasion was more frequently seen in parasagittal and convexity meningiomas. The meningiomas located in parasellar region had more relation with cranial nerves and vascular structures than the meningiomas located elsewhere. Most of the lesions were isointense to cortical grey matter on T1W images, and moderately hyperintense on T2W images, with diffuse (type 1) contrast enhancement. The contrast enhancement was closely related to presence of necrotic foci. Necrotic focus altered contrast enhancement; whereas intra-peritumoral vascular structures and oedema did not. Heterogeneous contrast enhancement was the predominant pattern in atypical and malignant lesions; whereas diffuse and homogenous contrast enhancement was seen in typical lesions. Dural tail was detected in %80,2 of the lesions. There was no correlation between dural tail, histopathological type, bony changes, and contrast enhancement patterns. MR and CT were of equal value in detecting bony changes. There was no correlation between peritumora! oedema, histopathological type, and venous sinus invasion, however tumour feeding and oedema were closely correlated. Peri-and/or intratumoral cystic component was more frequent in atypical or malignant lesions. Sphenoid meningiomas were in relation with MCA, parasellar meningiomas were in relation with İCA, and olfactorial meningiomas were in relation with ACA. In cerebellopontine tumours relation with cranial nerves was more frequently seen. There was no correlation between CT densities and MR 106`/ intensities. CT showed dense amorphous calcification. There was no correlation between the type or density of the calcification and histopathologic^ type. Conclusion: They are mostly located in the parasellar, parasagittal and cerebral convexity regions. Most of the lesions were isointense to cortical gray matter on T1W images, and moderately hyperintense on T2W images. T2W images were superior in detecting bony changes, peritumoral oedema, intra- and pericystic components and the vascularization of the lesion. T1W images were superior for detecting the relation with venous sinuses and invasion. The most observed contrast enhancement pattern was a diffuse homogenous enhancement. Atypical and malignant lesions had heterogeneous contrast enhancement pattern, and cystic and/or necrotic focuses were more commonly observed in this group. Dural tail was detected in most of the meningiomas. MR was equal to CT in detecting bony changes. There was no correlation between histopathological type and localization, peritumoral oedema, tumoral vascularization, cranial nerve and venous sinus invasion. Familiarity with the typical and atypical MRI and CT features of intracranial meningiomas helps in preoperative identification and surgical planning of patients. 107
Collections