Normal kan basınçlı akut pulmoner trombo embolide sağ ventrikül fonksiyonlarının doku doppler görüntüleme yöntemi ile incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
8. ÖZET GİRÎŞ VE AMAÇ: Akut Pulmoner Tromboemboli (PTE) olgularının önemli bir kısmında sağ ventrikül (v) sistolik ve diyastolik fonksiyonlan bozulmaktadır. Bu olgularda sağ v fonksiyonlarının bilinmesi gerek tamda, gerekse tedavinin seçiminde büyük önem taşımaktadır. Amacımız hemodinamik bozukluğu olmayan `Akut PTE` tanısı almış normotansif olgularda, sağ v sistolik ve diyastolik fonksiyonlarının standart pulse Doppler ve `Pulse dalga Doku Doppler Görüntüleme` yöntemiyle değerlendirilmesidir. METOTLAR: Çalışmamıza yaş ortalaması 41 ± 13 yıl olan 28 akut PTE olgusu (14 E, 14 K) ile yaş ortalaması 40 ± 9 yıl olan 20 sağlıklı olgu (10 E, 10 K) olmak üzere toplam 48 birey alındı. Konvansiyonel ekokardiyografik tekniklerle sağ ve sol v çaplan, ejeksiyon fraksiyonu (EF), pulmoner arter basıncı (PAB) ölçüldü. Diyastolik doluş parametreleri triküspid ve mitral kapak uçları seviyesinden pulse Doppler ekokardiyografi ile değerlendirildi. Erken diyastolik (E) ve geç diyastolik (A) velositeler, E/A oram ve E dalgası deselerasyon zamanı (Edt) değerlendirildi. Pulse dalga Doku Doppler görüntüleme tekniği ile apikal dört boşluk görüntüde, sağ v serbest duvar ve septumun sistolik ve diyastolik fonksiyonlan segmentler halinde incelendi. Aynca kısa aks görüntülemede dairesel fonksiyonlar incelendi. Pulse dalga doku Doppler ile diyastolik erken ve geç velositeler (Ea.m, Aa-m), EgVAa-m oram, E(a.m)dt, izovolumetrik relaksasyon zamanı (IVRTa.m), sistolik velosite (Sa.m) ve sistol süresi (S sür) değerlendirildi. BULGULAR: Hem standart pulse dalga Doppler hem de pulse dalga doku Doppler yöntemi ile sağ v'de diyastolik fonksiyon bozukluğu saptandı. Sağ v standart Doppler parametrelerinden E velositesi ve E/A oranında anlamlı azalma, A velositesinde ise kontrol grubuna göre anlamlı artış izlendi (sırasıyla p=0,042; p=0,002; p=0,001). Edt' da 102ise anlamlı olmayan bir uzama tespit edildi. Sağ v segmentleri pulse dalga doku Doppler ile incelendiğinde diyastolik parametrelerden Ea-m velositesi ve EaVAa-m oranında azalma Aa.m velositesinde artma, Ea.mdt ve IVRTa-m'da uzama tespit edildi. Gerek standart Doppler gerekse pulse dalga doku Doppler ile değerlendirilen diyastolik fonksiyonlardaki bozulmanın, sağ v'de duvar hareket bozukluğu (DHB) tespit edilen olgularda daha fazla olduğu görüldü. Akut PTE'li beş olguda sağ v'de serbest duvar hareket bozukluğu izlendi. Hasta grubunda sağ v EF değeri kontrol grubuna göre anlamlı derecede daha düşük olarak bulundu (%51,1'e %69,7) (p=0,001). Sağ v'de DHB izlenen olguların tümünde EF değeri %40'ın altında izlendi. Sağ v sistolik fonksiyonlarının pulse dalga doku Doppler ile incelenmesinde sistolik (Sa-m) velositelerde kontrol grubuna göre tüm segmentlerde genel bir artış izlendi. Ancak sağ v'de DHB izlenen olgulardaki sistolik velositeler, anuler bölgelerde ve sağ v serbest duvarında daha düşük olarak bulundu. Apikal bölgelerde ise kontrol grubu ve DHB izlenmeyen olgulara göre Sm velositelerde artış izlendi. DHB izlenmeyen olgularda ise apikal bölge Sm velositeleri kontrol grubu ile benzer değerlerde iken anuler bölgeler ve sağ v serbest duvar Sa-m velositelerinin arttığı izlendi. Fakat S velosite değerlerinde istatistiksel anlamlılık saptanmadı. Dairesel olarak bakılan Sm velositeler hasta grubu ve kontrol grubunda benzer olarak bulundu. Hasta grubunda PAB kontrol grubuna göre daha yüksek olarak bulundu (35,5 rnmHg; 25,9 mmHg, p=0,014). Sağ v'de DHB izlenen grupta PAB değerleri ve TY pik velositesi daha yüksekti. SONUÇ: Hemodinamik bozukluğu olmayan normotansif akut PTE'li olgularda sağ v sistolik ve diyastolik fonksiyonları bozulabilmektedir. Bu olgularda sağ v fonksiyonlarmdaki bozulma derecesinin değerlendirilmesi gerek tam ve tedavi, gerekse 103tedavi sonrası takiplerde önemli olduğu bilinmektedir. Sağ v'deki bu etkilenme bölgesel farklılıklar gösterebilmektedir. Sağ v'deki bölgesel olan bu değişikliklerin saptanmasında pulse dalga doku Doppler yöntemi pratik bir yöntem olarak uygulanabilir. Pulse dalga doku Doppler görüntüleme tekniği, sağ v fonksiyonlarım değerlendirmede konvansiyonel ekokardiyografik yöntemleri tamamlayıcı bir yöntem olarak kullanılabilir. 104 9. SUMMARY OBJECTIVE: In Acute Pulmonary Thromboembolism (PTE) patients, right ventricular (RV) systolic and diastolic functions can be deteriorated. RV myocardial function is important for diagnosis and treatment in acute PTE. We aimed to evaluate RV systolic and diastolic function by standard pulsed wave (PW) Doppler and PW Tissue Doppler Imaging (TDI) in patients with hemodynamically stable normotensive acute PTE. METHODS: Hemodynamically stable normotensive 28 acute PTE patients (mean age 41±13 years; 14 F and 14 M) and 20 healthy subjects (mean age 40±9 years; 10 F and 10 M) were included in this study. Right and left ventricular dimensions, ejection fraction (EF) and pulmonary artery pressure (PAP) were measured. Tricuspid and mitral inflow parameters (E, A, E/A, Edt) were evaluated by standard PW Doppler. RV systolic and diastolic functions were evaluated in six segments from apical four chamber view and circumferential function of RV free wall from parasternal short axis view were evaluated by PW TDI. Early (Ea.m) and late (Aa-m) diastolic velocities, E wave deceleration time (E(a.m)dt), isovolumic relaxation time (TvTlTa.m), systolic velocity (Sa-m) and systolic time were evaluated by PW TDI. FINDINGS: RV diastolic dysfunction was detected by both standard PW Doppler and PW TDI methods. In RV standard E velocity and E/A ratio were significantly lower and A velocity was significantly higher than the control group (respectively p=0,042, p=0,002, p=0,001). However, Edt value was longer than the control group, but this was not statistically significant. Right ventricular PW TDI derivated Ea.m velocity and Ea.m/Aa.m ratio were detected significantly lower and Aa.m velocity was significantly higher, and E(a.m)dt and 105rVRTa-m were longer than the control group. Both standard PW Doppler and PW TDI diastolic parameters were more deteriorated in RV free wall motion defect detected patients. In five patients, RV free wall motion defect detected. RV EF value was significantly lower than the control group (51,1 % and 69,7%) (p=0,001). RV EF values of the patients, who have got RV free wall motion defect, were under 40 %. In patient group PW TDI derivated Sa-m velocities were higher than the control group. However, RV EF values were under 40% and RV free wall motion defect detected patients' Sa-m velocities were lower in annular segments and RV free wall segment. But apical segments Sm velocities were higher than both no RV wall motion defect group and control group. S m v elocities o f t he a pical s egments w ere s imilar i n t he n o R V wall m otion d efect group and control group, but annular Sa velocities were higher than the control group. However these values were not statistically significant. The circumferential Sm velocities were found similar in both patient group and the control group. PAP was significantly higher than the control group (35,5 mmHg and 25,9 mmHg, p=0,014). PAP and peak velocities of tricuspid regurgitation were higher in the RV wall motion defect detected patients. CONCLUSION: In patients with hemodynamically stable normotensive acute PTE, both systolic and diastolic function of RV can be deteriorated. The degree of RV dysfunction is known to be important in diagnosis, treatment and following the patients. The effect of acute PTE on RV systolic and diastolic function shows regional variations. Pulsed wave TDI can be used as a practical method to assess the regional variations in RV function. Additionally to conventional echocardiographic methods, PW TDI can be used as a complementary method for evaluation of RV function. 106
Collections