Açık kalp cerrahisi uygulanan hastalarda fentanil ve remifentanilin splanknik doku perfüzyonuna etkilerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Kalp cerrahisi uygulanan hastalarda hemodinamik stabilite ve yeterli organ perfuzyonunun sağlanması anestezinin temel hedeflerinden olup, seçilecek anestezik ajanlar önemlidir. Gastrik tonometri ile ölçülen gastrik intramukosal pH (pHİ) ile Pg-Pa hepatosplanknik oksijenlenmeyi gösteren, klinik olarak da uygulanması kolay bir işlemdir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar D-dimerin koroner, mezenterik ve serebrovasküler iskemilerin erken dönem tamlarında önemli olduğunu göstermektedir. Amaç: Fentanil ile RemifentanU'in kardiak cerrahi uygulanan hastalardaki splanknik doku perfüzyonuna olan etkileri karşılaştırmak. Materyel ve Metod: Çalışmaya 50 hasta dahil edildi ve hastalar rastgele iki gruba ayrıldı. Grup I'deki hastalara (n=25) Fentanil (10 ug/kg) + Midazolom (0.15 ug/kg) + Panküranium (0.1 mg/kg), Grup n'deki hastalara (n=25) Remifentanil (3 ug/kg) + Midazolom (0.15 ug/kg) + Panküranium (0.1 mg/kg) ile intravenöz indüksiyon uygulandı, anestezi idameleri Grup I ve n'deki hastalarda sırasıyla Fentanil 5 ug/kg/saat ve Remifentanil lug/kg/dk infüzyonu ile sağlandı. Hastaların hemodinamik ve kan gazı verileri, gastrik CO2, gastrik pHi ve D-dimer değerleri indüksiyon öncesi (T0), indüksiyon sonrası (Tl), steraotomi sonrası (T2), en düşük ısı (T3), ısınma sonu (T4),by-pass sonu (T5), postop l.h (T6) ve ekstübasyon sonu (T7) ölçüldü. Bulgular: Demografik veriler açısından her iki grup arasında anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). Gruplar arası karşılaştırmada Tl, T2, T6 ve T7 ölçümlerinde KAH değerleri bakımından anlamlı fark tespit edildi (p<0.05). Ortalama MAP değerleri bakımından gruplar arası karşılaştırmada sadece Tl değerleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Diğer hemodinamik parametreler açısından gruplar arasında anlamlı fark gözlenmedi (p>0.05). Gastrik pCCh'nin gruplar arası karşılaştırılmasında hiçbir ölçüm zamanında anlamlı fark tespit edilmedi (p>0.05). Gastrik pHi ve Pg-Pa değerleri kıyaslandığında Tl ölçümünde anlamlı fark bulundu (p<0.05). Gruplar arası karşılaştırmada tüm ölçüm zamanlarında ACT ve D-dimer seviyelerinde anlamlı bir fark gözlenmedi (p>0.05). Sonuç: Fentanil kullanılan hastalarda remifentaniFe kıyasla cerrahi ve anesteziye ait stress faktörlerine karşı daha iyi bir kardiyovasküler stabilite sağlandı. Gastrik tonometri verileri incelendiğinde remifentanil grubunda daha bariz olmak üzere indüksiyon sonrası ve bypass sonu iskemi bulguları elde edildi. Fibrinolitik aktivite üzerine her iki opiod ajanın etkileri birbirine benzer bulundu. Background: The optimal anesthesic management of patients during cardiac surgery and cardiopulmonary by-pass (CPB) depands on the early recognition and treatment of tissue hypoperfusion. Standart methods used to evaluate the adequancy of tissue perfusion do not help to recognize regional differences in tissue perfusion. The gastric intramucosal pH (pHi) and Pg-Pa determined by tonometry have proved to be a reliable variable for detecting splanchnic perfusion. Aim: The purpose of this study was to compare the effects of Fentanyl and Remifentanil on splanchnic tissue perfusion. Material and Methods: Fifty adult patients undergoing elective myocardial revascularization or/and valve replacement surgery for the first time with hipotermic CPB were randomly allocated to one of two study groups. Anesthesia induction performed with Fentanyl (10 ig/kg) + Midazolam (0.15 mg/kg) + Pancuronium (0.1 mg/kg) in group I and Remifentanil (3 ug/kg) + Midazolam (0.15 mg/kg) + Pancuronium (0.1 mg/kg) in group n. For the maintenance of anesthesia Group I and Group II patients received continuous infusion of Fentanyl (5 jj.g/kg/hr) and Remifentanil (1 ug/kg/min), respectively. Gastric tonometric catheter was placed in 69each patient before induction. Gastric tonometry (TONOCAP) used as reflection of splanchnic perfusion. Measurement of variables were made at the following times; TO (before induction), Tl (post induction), T2 (poststernotomy), T3 (minimum temperature), T4 (end of rewarming), T5 (post by-pass), T6 (1 hr postoperative), T7 (postextubation). Results: There were no significant difference between groups in demographic data. Comparison of the two groups showed significant difference in heart rate values at Tl, T2, T6 and T7 measurements (p<0.05). Regarding the mean MAP values only at Tl measurement significant difference was found between groups (p<0.05). There was no significant difference among groups when gastric pCC>2 values were compared (p>0.05). Gastric pHi and Pg-Pa values indicated a significant difference at Tl meaurement (p<0.05). Determined ACT and D-dimer levels no significant difference between groups (p>0.05). Conclusion: When compared with patients receiving remifentanil, patients whom received fentanyl had a beter cardiovascular stability against stress factors being to surgery and anesthesia. At post induction and post bypass period evaluated ischemia findings by gastric tonometry were more significant in remifentanil group. Effects of both opioid agents on fibrinolytic activity were similar.
Collections