Deneysel metisiline dirençli Staphylococcus aureus sepsisinde granülosit koloni stimülan faktörün etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Stafılokolar, son yıllarda artan sıklıkta nozokomiyal infeksiyon etkeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Stafilokoklardaki antibiyotik direnci ve özellikle MRSA suşları ile ortaya çıkan epidemiler hastanelerde ciddi problemdir. Sepsisli hastalarda yeni tedavi rejimlerine ihtiyaç vardır. Bu deneysel çalışma, geleneksel antibiyotik tedavisi üzerine G- CSF'nin etkisini araştırmak amacıyla planlandı. Deneysel sepsis, BALB-C türü farelerde, bir hastanın kan kültüründen izole edilen MRSA susu intraperitoneal verilerek oluşturuldu. İnokulum dozu 6x1 09 /mi olarak hesaplandı. Fareler, 1. kontrol grubu, 2. G-CSF grubu, 3. antibiyotik grubu ( vankomisin 50mg/kg ve vakomisin 25 mg/kg) ve 4. antibiyotik+G-CSF grubu (vankomisin 50mg/kg +G- CSF ve vakomisin 25 mg/kg +G-CSF) olmak üzere dört gruba ayrıldı. Üçüncü ve dördüncü gruplar da iki alt gruba ayrıldı. Kontrol grubuna bakteri inokülasyonu yapıldı. Tedavi gruplarına ise bakteri inokulasyonundan 6 saat sonra tedaviye başlandı. Vankomisin grubuna, 50 mg/kg ve 25mg/kg vankomisin 12 saatte bir İP olarak verildi. Antibiyotik tedavisine 7 gün devam edildi. G-CSF grubuna, 1000 ng/gün G-CSF 3 gün süre ile sc olarak verildi. Ölen farelerin otopsileri ölümden sonraki ilk bir saat içinde yapıldı. Ölmeyen fareler yedinci 56günün sonunda servikal dislokasyon ile öldürüldü. Soma otopsileri yapıldı. Gruplarda, farelerin yaşam süresi belirlendi, akciger,karaciğer, kalp, dalak ve peritondan semikantitatif yöntemle alman kültürlerde koloni sayısı ve bu organların histopatolojik incelemesi yapıldı. Çalışmada 106 fare kullandı. Kontrol ve G-CSF grupları arasında hayatta kalım açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Kontrol grubu ile antibiyotik grubu arasında hayatta kalım açısından aradaki fark anlamlı idi. Antibiyotik +G-CSF grubu ile antibiyotik grubu arasında hayatta kalım açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Gruplar arası koloni sayısı birbirleri ile karşılaştırıldığında; kontrol ve G-CSF grupları arasında organ kültürlerinde üreyen koloni sayısı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Kontrol grubu ile antibiyotik grubu arasında organ kültürlerinde üreyen koloni sayısı acısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardı. Antibiyotik +G-CSF grubu ile antibiyotik grubu arasında organ kültürlerinde üreyen koloni sayısı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Kontrol grubu ile G-CSF grubu arasında inflamasyon ve histopatolojik bulgular açısından bir fark yoktu. Kontrol grubu ile antibiyotik grubu arasında histopatolojik değişiklikler açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardı. Antibiyotik +G-CSF grubu ile antibiyotik grubu arasında histopatolojik değişiklikler açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Sonuç olarak; farelerde oluşturulan deneysel MRSA sepsisinde, antibiyotik ile beraber G-CSF verilmesinin, antibiyotik tedavisine ek bir katkı sağlamadığı gözlendi. Anahtar kelimeler: Deneysel Sepsis, MRSA, G-CSF 57 SUMMARY Currently, staphylococci are one of the most important pathogens of nosocomial infections. The antibiotic resistance in staphylococci and the outbreaks of infections with MRSA are the leading problems in hospitals. For the therapy of patients with stahylococci sepsis, new antibiotic therapies arc required. The aim of this study is to evaluate the additional effect of G-CSF on the traditional antibiotic treatment in an experimental infection. Experimental sepsis was performed in mice BALB-C species by intraperitoneal injection of MRSA isolated from the blood culture of a patient. Inoculum dose was estimated as 6xl09/ml. Mice were divided into four groups; 1. Control group, 2. G-CSF group, 3. Antibiotic group (subgroups; vancomycin 50 mg/kg and vancomycin 25 mg/kg) and 4.Antibiotic plus G-CSF group (subgroups; vancomycin 50 mg/kg + G-CSF and vancomycin 25 mg/kg +G-CSF). No antibiotic was given to the control group. The therapy was initiated 6 hours later the bacterial injection. Vancomycin was given intrapcritoneally per 12 hours for 7 days. G-CSF was given subcutancously in a dose of 1000ng/day for 3 days. Autopsy was done within one hour in mice died. If mice was still alive in seventh day of therapy, they were sacrified and autopsy was done. In all groups, the effect of G-CSF therapy on the survival, the number of the MRSA colonies in the lung, liver, heart, spleen, and peritoneal cultures, the histopathology of the lung, liver, heart and spleen was investigated. 106 mice were used in this study. The groups were compaired statistically according to their survival. The difference between the survival of control and G-CSF groups was not statistically significant but this differences were significant between control and antibiotic 58groups. The differences betwen The survival of antibiotic and antibiotic+ G-CSF groups were also not statistically significant. The groups were compared according to their colony counts. Although there was stastically significant difference between the control and antibiotic group, there was no statistically significant difference between the control and G-CSF groups. Also, there was no significant difference between the antibiotic and the antibiotic+ G-CSF group. The inflammation and histopathologic findings were not different in control and G-CSF groups, antibiotic and antibiotic+G-CSF groups but there were differences in control and antibiotic groups. In conclusion, G-CSF given with antibiotic in MRSA sepsis has not been shown to have an additional effect to traditional antibiotic therapy. Keywords: Experimental sepsis, MRSA, G-CSF. 5<>
Collections