Hipogonadotropik hipogonadizmde genadotropin tedavisinin etkinliğinin değerlendirilmesi, hastalığın takibinde kullanılabilecek yeni parametrelerin belirlenmesi ve bu parametrelerin birbiri ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı; hipogonadotropik hipogonadizmde, hCG + r-hFSH kombinasyon tedavisinden önce ve sonra, semptom ve fizik muayene bulgularının değerlendirilmesi, bu tedavi protokolünün diğer tedavi seçeneklerine üstünlüğünün olup olmadığının araştırılması; başta seks steroidleri ve inhibin-B olmak üzere hormon dengesinin incelenmesi; kemik yaşı, kemik mineral yoğunluğu ve vücut yağ dağılımı ve psikometrik testlerin bu tedaviye nasıl cevap vereceğinin belirlenmesi; hipogonadizm ile otoimmünite arasındaki ilişkinin değerlendirilmesidir. Ayrıca; hipogonadizmin takibindeki eksiklikleri giderebilmek ve komplikasyonlan daha etkin tedavi edebilmek amacıyla, inhibin-B düzeyi, kemik mineral dansitesi (KMD), kemik yaşı, psikometrik testler, vücut yağ oram ve dağılımının takip kriteri olarak kullanılıp kullanılamayacağının araştırılması ve bunların klasik takip yöntemlerine üstünlüğünün olup olmadığının belirlenmesidir. Materyal-Metot: Çalışmaya hipogonadotropik hipogonadizm tanısı konan, ortalama yaşlan 23,7 olan 31 erkek hasta alındı. Başka bir hormonal veya sistemik hastalığı olanlar, daha önce hipogonadizm tedavisi alanlar ve tedaviye uyum sağlamayanlar çalışma dışı bırakıldı. Tam, hastalıkla uyumlu anamnezin alınması, fizik muayene bulgularının tespiti ve bunları destekleyen laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri ile kondu. Tanıyı doğrulamak amacıyla hCG testi yapıldı. Daha sonra hastalara hCG veya hCG+FSH tedavisi başlandı ve bu tedaviye 6-12 ay devam edildi. Uygun yaş ve VKİ'ne sahip 15 sağlıklı bireylerden kontrol grubu oluşturuldu. vııHastalar; tedaviden önce ve sonra, fizik muayene bulguları, hormon düzeyleri, semen analizi, kemik yaşı, KMD, vücut yağ oranı, lenfosit alt grupları, immünglobülin düzeyleri, Hamilton depresyon ve anksiyete skoru ile değerlendirildi. Bu parametrelerin tedavi ile değişim gösterip göstermediği ve birbiri ile ilişkileri değerlendirildi. Bulgular: Hastaların tedaviden önce; LH, FSH, testosteron ve östrojen düzeyleri belirgin şekilde düşük idi. İnhibin-B düzeyi de tüm hastalarda düşük olup, bazılarında ölçülemeyecek düzeydeydi. Kemik yaşlan kronolojik yaşlarından geriydi. Çoğunda osteoporoz vardı. Osteoporoz özellikle de lumbal bölgede belirgindi. Vücut yağ oranlan, kontrol grubu yağ oranından belirgin şekilde yüksekti. Depresyon ve anksiyeteye eğilimleri vardı. Tedaviden sonra seks steroidleri ve inhibin-B düzeyinde belirgin artma oldu. Sekonder seks karakterlerinde, osteoporozda, vücut yağ oranında ve depresyon anksiyete skorlarında belirgin düzelme oldu. İmmün parametrelerden bazılarında tedavi ile değişiklik olsa da; tedaviden önce ve sonra, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında anlamlı fark oluşmamıştı. Sonuç: Hipogonadotropik hipogonadizmde; hCG+r-hFSH tedavisi etkin bir tedavi yöntemidir. Hastalığın semptom ve bulgularını, komplikasyonlarını belirgin şekilde düzeltmektedir. Hastaların takibi ve tedavi etkinliğinin değerlendirilmesinde; sekonder seks karakterlerinin izlenmesi, seks steroidlerinin ve inhibin-B düzeyinin ölçümü, kemik yaşı takibi, vücut yağ oranındaki değişikliklerin tespit edilmesi, KMD ölçümünün yapılması ve hastaların psikometrik testlerle değerlendirilmesi faydalı yöntemlerdir. Seks steroidleri ve otoimmünite arasındaki ilişkinin açıklanması için, sadece beyaz küre sayısı, lenfosit alt gruplan ve immünglobülin düzeylerinin tespiti yeterli değildir. Bu muhtemel ilişkiyi daha iyi değerlendirebilmek için sitokin düzeyinde ileri moleküler çalışmalara ihtiyaç vardır.Anahtar kelimeler: Hipogonadizm, testis volümü, inhibin-B, osteoporoz, vücut yağ oranı. Aims: The aims of the present study; which is related to idiopathic hypogonadotropic hypogonadism (İHH) and its treatment with hCG+r-hFSH were listed as follows: evaluation of symptoms and findings comparison of the applied treatment option with the other treatment options regarding to efficiency; evaluation of hormonal parameters especialy sex steroids and inhibin-B levels, investigation of the treatment responses of the bone age, bone mineral density (BMD), body fat distribution and some psychometric tests and determination of the relation between hypogonadism and autoimmunity. Additionally, to minimize several defects in clinical follow up of the hypogonadotropic patients and to treat the complications more effectively we investigated possible clinical follow up criterias including inhibin-B levels, bone mineral density, bone age, psychometric tests and body fat ratio. Material and Methods: 3 İmale patients with IHH were enrolled to the study. The patients who had hormonal and systemic disorders and previously treated with sex hormones were excluded. Diagnosis was based on medical history of hypogonadism, presence of physical examination findings and laboratory findings. To prove the diagnosis hCG test was applied to all patients. The patients were treated with hCG orhCG+FSH. 15 age, sex, and BMI matched healty controls were included to the study. Before and after 12 months of gonadotropin treatment several parameters including; physical examination findings, hormone levels, semen analysis, bone ages, BMD, body fat ratio, lymphocyte subtypes, immune globulin levels, Hamilton depression and anxiety score were evaluated in patients. Results: Before treatment; LH, FSH, E2 and testosterone levels were significantly low when compared to controls. Moreover inhibin-B levels were low in all patients. Bone ages were lower than chronologic ages, and most of them had osteoporosis. Untreated patients had increased fat ratio and their depression and anxiety scores were high. After gonadotropin treatment sex steroid and inhibin-B levels were significantly increased when compared to pretreatment levels. Secondary sex characteristics, BMD, body fat ratio and depression and anxiety scores were significantly improved. Conclusion: Our data suggest that hCG+FSH treatment is an effective treatment options in IHH. This treatment improved the symptoms, sign and complications of disease effectively. Evaluation of secondary sex characteristics, sex steroid levels, inhibin-B levels, body fat ratio and BMD could be important tools to follow up the disease and treatmant efficacy.Key words: Hypogonadism, testes volume, inhibin-B, osteoporosis, body fat ratio.
Collections