İç hastalıkları yoğun bakım ünitesinde ventilatör ilişkili pnömoni risk faktörlerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Ventilator ilişkili pnömoni (VİP), yoğun bakım ünitelerinde en sık görülen, morbidite ve nıortalitesi yüksek bir infeksiyondur. Bu çalışmada İç Hastalıklar Yoğun Bakım Ünite (İHYBÜ)' sinde VİP risk faktörlerinin saptanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma 1 Ocak 2003-1 Nisan 2004 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Gevher Nesibe Hastanesi İHYBÜ'sinde prospektif olarak yapıldı. İHYBÜ'sinde 16 yaş ve üzeri, 24 saatten fazla mekanik ventilatöre bağlı kalan, ilk yatışta akciğer infeksiyonu olmayan hastalar çalışmaya alındı, yoğun bakım ünitesine ilk kabulde akciğer infeksiyonu olan veya ventilatöre bağlandıktan 24 saat sonra akciğer infeksiyonu gelişen hastalar çalışmaya alınmadı. Çalışmaya 106 hasta dahil edildi (erkek n=58, %54.7 kadın n=48, %45.3). İlk yatışta tüm hastaların kimlik bilgileri, yatış tarihi, nedeni, alt hastalıkları, kullandığı ilaçlar, sigara ve alkol kullanımı, yakın zaman hastanede yatış ve operasyon öyküsü, başka bölgede infeksiyon varlığı ve bu infeksiyon için antibiyotik kullanımı, ventilatöre bağlanma nedeni, APACHE n ve SOFA skoru, ventilator parametreleri (PEEP,ventilasyon modu, tidal volüm, FİO2, PEAK, Mean pressure, plato basıncı) kaydedildi. Takipleri sırasında santral kateter kullanımı, pnömoni öncesi-sonrası reentübasyon, sepsis veya septik şok varlığı, sedatif ilaç kullanımı, trakeostomi açılması, nazogastrik sonda takılması ve enteral beslenme varlığı, günlük aspirasyon sayısı gibi risk faktörleri kaydedildi. Ayrıca ventilator öncesi yatış, pnömoni gelişinceye kadar hastanede kalış, toplam yoğun bakımda kalış ve ventilatörden ayrılma süreleri kaydedildi. Günlük takipleri sırasında ateş, lökositoz ve akciğerde yeni infiltrasyon gelişen hastalardan ETA alındı. ETA örnekleri gram boyama ile değerlendirildi ve kantitatif kültür yapıldı. Bulgular: VİP risk faktörleri tek değişkenli analizde değerlendirildiğinde; başka bölgede infeksiyon varlığı (OR=0.402 %95 CI=0.174-0.929 p=0.033), sepsis varlığı (OR=2.557 %95 ?1=1.153-5.671 p=0.021), sedatif ilaç kullamlması (OR=2.876 %95 CI=1. 168-7.075 p=0. 021), trakeostomi açılması (0R=3. 602 %95 CI=1. 446-8.972 p=0.006), PEAK (OR-0.946 %95 ?1=0.898-0.997 p=0.036), vıaspirasyon sayısı (OR=1.778 %95 CI=1. 238-2.552 p=0.002), enteral beslenme (OR=5.440 %95 CJ=2, 197-13.471 p-0.000) ve nazogastrik sonda takılması (OR=2.510 %95 CI=1. 138-5.537 p=0.023) ile VİP gelişimi arasında istatiksel olarak anlamlı ilişki bulundu. Çok değişkenli analiz yapıldığında başka bölgede infeksiyon varlığı (OR=0.139 %95 CI=0.039-0.503 p=0.003), sepsis varlığı (OR=6.291 %95 CI- 1.944-20. 3 56 p=0.002), sedatif ilaç kullanımı (OR=3.719 %95 CI=1. 109-12.476 p=0.033), aspirasyon sayısı (OR=2.107 %95 CI=1.313- 3.381 p=0.002) ve enteral beslenme (OR=3.586 %95 0=1.063-12.100 p=0.040) varlığı bağımsız risk faktörleri olarak tespit edildi. VİP %46.2 oranında gelişti ve VİP gelişen hastaların % 81.6'sı öldü. VİP gelişen hastalarda hastanede kalış süresi gelişmeyenlere göre daha fazla idi (p<0.05). VİP gelişen ve gelişmeyen hastalar arasında mortalite açısından anlamlı ilişki yoktu (p>0.05). En sık izole edilen mikroorganizmalar Acinetobacter baumanmi, Pseudomonas aeruginosa ve Staphylococcus aureus'tu. Sonuç: VİP'in hastanede kalış süresini uzatması ve hastane maliyetini belirgin artırması nedeniyle risk faktörlerinin belirlenmesi ve önlem alınması gerekmektedir. Mümkün olduğu kadar hastalar sık aspire edilmemeli, sedatif ilaçlar verilmemeli, başka bölgedeki infeksiyonlar hızlı ve uygun şekilde tedavi edilmelidir.Anahtar Kelimeler: Ventilator ilişkili pnömoni, yoğun bakım, risk faktörleri, ventilator VII Aim: Ventilator-associated pneumonia (VAP) is the most common infection with high morbidity and mortality in intensive care units. In this study, we aimed to detect the risk factors for VAP in Medical Intensive Care Unit (MICU). Materials and Method: This study was performed prospectively in Gevher Nesibe Hospital MICU of Erciyes University Medical Faculty between 1 January, 2003 and 1 April, 2004. The patients who were 16 years old and more, who had ventilated with mechanical ventilator for more than 24 hours and who had no pulmoner infection were included in the study. The ones who had pulmoner infection in the first admission or who had pulmoner infection just after 24 hours of mechanical ventilation were excluded from the study. A total of 106 patients were included in the study (male=58, 54.7% female=48,45.3%). In the first admission to the ICU, identification information, hospitalization date and reasons, other disorders, drugs, smoking and alcohol consumption, existence of infection, reason in another system and antibiotic usage for this infection, reason for mechanical ventilator support, APACHE II and SOFA scores and ventilator parametres (PEEP, ventilation mode, tidal volume, Fi02, PEAK, mean pressure, plateou pressure) were recorded for all patients. During the follow-up, central venous cathater usage, reintubation before and after pneumonia, the presence of sepsis or septic shock, sedative drug usage, tracheostomi, nasogastrik tube administration and enteral feeding and the number of daily aspiration were recorded. Also the hospitalization period before ventilator, and the period until pneumonia exists, the total time of ICU admission and the times of weaning were recorded. During the daily follow-up, ETA samples were obtained from the patients who had fever, leukocytosis and new infiltration in lungs. ETA samples were evaluated with gram-staining and quantitaive culture was performed. vuResults: When risk factors for VAP were evaluated in the univariate analysis, it was found that there was statistically significant relationship between the presence in any other area (OR=0.402 %95 CI=0.174-0.929 p=0.033), sepsis (OR=2.557 %95 CI=1.153-5.671 p=0.021), sedative drug usage(QR=2.876 %95 CI= 1.168-7.075 p=0.021), tracheostomi (0R=3.602 %95 CI=1.446-8.972 p=0.006 ), PEAK (OR=0.946 %95 ?1=0.898-0.997 p=0.036), number of aspiration (OR=1.778 %95 CI=1.238-2.552 p=0.002), enteral feeding(QR=5.440 %95 ?1=2.197-13.471 p=0.000) and nasogastric tube (OR=2.510 %95 ?1=1.138-5.537 p=0.023 ) and VAP existence. When multivariate analysis was performed, the presence of infection in any other area (OR=0.139 %95 ?1=0.039-0.503 p=0.003 ), presence of sepsis (OR=6.291 %95 ?1=1.944-20.356 p=0.002), sedative drug usage (OR=3.719 %95 CT=1.109- 12.476 p=0.033), number of aspiration(OR=2.107 %95 ?1=1.313-3.381 p=0.002) and the presence of enteral feeding (OR=3.586 %95 ?1=1.063-12.100 p=0.040) were detected as independent risk factors. VAP occured by 46.2 percent and 81.6% of them died. The duration of hospitalization İn patients with VAP was longer than those who had no VAP (p<0.05). There was no statisticall relationship in mortality rates between the patients with VAP and those without VAP (p>0.05). The most commonly isolated microorganisms were Acinetobacter baumannii, Pseudomonas aeruginosa and Staphylococcus aureus. Conclusion: As VAP prolongs, the hospitalization period and also increases the hospitalization cost, it is necessary to determine the risk factors and to take precautions. Patients should not be aspirated as frequently as possible, sedative drugs should not be given and infections in other systems should be treated quickly and properly.Key words: Ventilator-associated pneumonia, intensive care unit, risk factors, ventilatory vin
Collections