Ocak 2000-aralık 2005 tarihleri arası erciyes üniversitesi göğüs hastalıkları servisinde tedavi gören pulmoner tromboemboli hastalarının retrospektif incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Pulmoner tromboemboli hastalarında, edinsel ve genetik riskfaktörlerinin görülme sıklıgını belirlemek ve konuyu, ilgili literatür ısıgındadegerlendirmektir.Materyal ve metod: Çalısma, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi GögüsHastalıkları servisine Ocak 2000 ile Aralık 2005 tarihleri arasında PTE tanısıylayatırılan 224 hastada retrospektif olarak yapıldı.Hastaların genel özellikleri yanında, semptomları, fizik muayene bulguları,edinsel risk faktörleri, arteryel kan gazları, akciger grafileri, elektrokardiyogramları,transtorakal ekokardiografi bulguları, spiral toraks tomografi (BT), ventilasyonperfüzyonsintigrafisi, alt ve üst ekstremite venöz dopler ultrasonografi (USG)bulguları dosyalarından kaydedildi.Nonmasif, submasif ve masif embolili hastalar saptandı. Uygulanan tedaviprotokolleri, süreleri ve komplikasyonları kaydedildi.Herediter hiperkoagülan bozuklukların baslıcaları olan Antitrombin IIIeksikligi, protein C, protein S eksikligi, Aktive protein C rezistansı (Faktör V Leidenmutasyonu), Protrombin G20210A mutasyonu, Metilen Tetrahidrofolat Redüktazenzim eksikligi ve hiperhomosisteinemi yönünden incelenen hastalar kaydedildi.Bulgular: Olguların 118'i (%52.7) erkek, 106'sı (%47.3) kadındı. Erkek/kadınoranı 1.11 idi. Yas ortalaması 56.0±16.6 (20-93) yıldı. Hastaların 46'sında (%20.5)hiçbir edinsel risk faktörü yokken, 178'inde (%79.5) bir veya daha fazla edinsel riskfaktörü bulunmaktaydı. En sık görülen edinsel risk faktörü %38.4 ile (86 hasta) ileriyas (65 yas ve üstü) idi. Hastaların 52'sinde (%23.2) ileri yas dısında diger edinselrisk faktörleri de birlikte bulunmakta iken, ileri yasın tek basına edinsel risk faktörüoldugu hasta sayısı ise 34 (%15.2) idi. kinci sıklıkta gözlenen edinsel risk faktörü%28.6 (64 hasta) ile yakın zamanda geçirilmis ameliyattı.Genetik risk faktörlerinden antitrombin III eksikligi (62 hastada) %9.7, proteinC eksikligi (61 hastada) %6.6, protein S eksikligi (53 hastada) %9.4, protrombinG20210A heterozigot formu (65 hastada) %4.6, Faktör V Leiden mutasyonu (65hastada) heterozigot formu %16.9, homozigot formu %4.6, MTHFR (65 hastada)heterozigot formu %40, homozigot formu %10.8 oranında saptandı.Sonuç: Hemen her yasta görülebilen ve multifaktöriyel bir hastalık ve önemlibir saglık problemi olan tromboembolik olaylarda genetik ve edinsel riskfaktörlerinin iyi bilinmesi ve buna uygun tedbirlerin alınması ile hastalıgın görülmeoranı azalacaktır. Ayrıca hastalıkların patogenezine yönelik yapılan genincelemelerinin yeni koruyucu tedavi yöntemlerinin ortaya çıkmasında önemlikatkısı olabilecegi düsünülmektedir. Aim: The main aim of this study is to determine the frequency of acquired andinherited risk factors of venous thrombosis in patients with venous thromboembolismand to evaluate with regard to current literature.Materials and methods: In this study, 224 patients who were administered toErciyes University Faculty of Medicine Department of Pulmonary Disease fromJanuary 2000 to December 2005, and diagnosed PTE had been evaluatedretrospectively.In addition to general characteristics of the patients; symptoms, physicalexamination signs, acquired risk factors, arterial blood gas analysis, chestradiography, electrocardiogram, transthoracal echocardiograph, spiral CT, perfusionventilationscintigraphy, lower and upper extremity venous dopler USG findingswere recorded.Non-massive, submassive and massive patients were determined. Mode,duration and complications of treatment were recorded.The recorded patients who had been evaluated for the most common inheritedthrombotic disorders include activated protein C resistance (factor V Leiden),prothrombin G20210A mutation, hyperhomocysteinemia, deficiencies of protein C,protein S and antithrombin III.Results: Mean age of the patients were 56.0 ±16.6 (20 to 93) years. Of thepatients 118 (%52.7) were men and 106 (%47.3) were women. While there were noacquired risk factors in 46 (%20.5) of the patients, in 178 (%79.5) there were one ormore acquired risk factors. The most frequent acquired risk factor was advanced agewith a ratio of %38.4 (age of 65 and more). While in 52 (%23.2) of the patients withan age of 65 and more, there were no other acquired risk factors beside from theadvanced age, the number of patients with whom advanced age was the onlyacquired risk factor itself was 34 (%15.2). The secondary frequent acquired riskfactor was recent surgical operations with a ratio of %28.6 (64 patients).As genetic risk factors, antitrombin III deficiency was estimated to be %9.7,protein C deficiency was estimated to be with a ratio of %6.6, protein S deficiencywith a ratio of %9.4, prothrombin G20210A heterozygot form with a ratio of %4.6,factor V Leiden mutation heterozygot form with a ratio of %16.9, homozygot formwith a ratio of %4.6, MTHFR heterozygot form with a ratio of %40, and homozygotform with a ratio of %10.8.Conclusion: The frequency of thromboembolic disease, which is amultifactorial and serious health problems and can be seen at any age, will decreaseby well knowing the acquired and inherited risk factors and by taking relatedpreventive care. More than that, gen investigations related to the pathogenesis of thedisease are thought to be benifical role in discovering new preventive treatmentmethods.
Collections